Uzun zamandır üzerinde çalıştığı "Durak" filmi için yer arayışında olan genç yönetmen Neslihan Kültür, dokusunun senaryoya çok uygun olduğunu belirterek Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde çekimlere başladı. İlçenin en işlek yerlerinden biri olan Pazar Yeri mevkiinde konuşlanan film ekibine en büyük destek, Gelibolu Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü ve Devlet Hastanesi'nden geldi. Çekimin ilk kareleri, filme ismini de veren minibüs durağının olduğu yerde, bir kadının kanlar içinde yerde yattığını gören vatandaşların sahnesi ile başladı. Bu arada işlerine giden ve film çekildiğini fark etmeyen vatandaşlar olay yerinde polisleri, ambulansı ve yerde yatan kadını görünce merakla ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. Soğuk havada çekim birkaç kez tekrarlanınca üşüyen kadın oyuncuyu ise arkadaşları eldiven takıp ayaklarını sararak ısıtmaya çalıştı. Genç yönetmen Neslihan Kültür, filmi İstanbul'da çekmeyi düşündüğünü ancak Mustafa Atmaca ve Hayri Güneş isimli tanıdıklarının önerisiyle geldiği Gelibolu'nun dokusu ve mimari yapısının senaryo için inanılmaz uygun olduğunu gördüğünü belirterek, "Hikayeyi bu sokaklarda yazdığımı düşündüm ve heyecanla durumu ekibe bildirdim. Hepsi seve seve kabul ettiler. Gelibolu Belediyesi'nin de büyük katkılarıyla filmin çekimine başladık" dedi. Filmin konusuna da değinen genç yönetmen, "Hikaye, ülkenin köşede kalmış, sıkıştırılmış hayatlarını bir araya getirerek üçüncü bir göz olmak üzere kameralarımıza yansıtacak. Dört ana karakter üzerinde duruyoruz. Aynı semtin çocukları ancak farklı yaşamların kurbanlarını ele alıyoruz. Karakterlerimizden Kadir, entelektüel bir altyapıya sahip ancak topluma giderek yabancılaşmış biriyken, karşı komşusu Nermin onun dikkatini çeker. Her gün aynı durakta Kadir işe giderken, Nermin işten dönerken karşılaşırlar. Kadir'in gözünden Nermin'in dramı, Nermin'in gözünden Kadir'in dramı verilir. Tüm bu olanlar karşısında yaşlı Mahir amca duruma sessiz izlemeyle tanık olur. Aynı sokakta yaşayan karakterler aslında birbirinden çok uzaktadırlar. Filmi, toplumun kültürel çarpıklıklarını ve yabancılaştırılmış hayatları konu alıyor. Bundan önce "Tavan Arası" isminde bir kısa filmim vardı. 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde özel gösterime girmişti" diye konuştu.