Fatih Sultan Mehmet tarafından 1462 yılında İstanbul’un savunulması amacıyla Çanakkale Boğazı’nın en dar yeri olan Kilitbahir bölgesine yaptırılan tarihi Kilitbahir Kalesi aradan geçen yarım asrı aşkın sürenin ardından ilk kez geniş kapsamlı restorasyon çalışmasına tabi tutuldu. Restorasyonda zamanla deforme olan kale duvarları çimento yerine İtalya’dan özel olarak ithal edilen hidrolik kireç harcı kullanılarak eski görünümüne kavuşturulurken, kurulan18 metre yükseklikteki iskelelerde ise tarihi kale duvarlarına zarar verilmemesi için bağlantısız sistem uygulandı. 550 yıllık tarihi Kilitbahir Kalesi’nin restorasyon çalışmalarını yürüten AKE Turizm İnşaat Ltd. Şti firmasının yetkilisi Ahmet Cengiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 550 yıl önce Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yaptırılan tarihi Kilitbahir Kalesi’nde en geniş kapsamlı restorasyon çalışmasına başladığını belirterek, “Yapılan çalışmalar kapsamında öncelikli olarak kalenin güçlendirilmesi, dış surların onarımı ve iç kulenin güçlendirilmesine başlandı. Bunun için de 30 kişilik bir ekip ile tarihi kalenin restorasyonu konusuna hızla devam ediyoruz. Kalenin bütün duvarlarında zamanla doğa koşulları ve diğer sebeplerle deforme olan bölümleri işçilerimiz tek tek onarıp o yılkı görünümüne kavuşturuyorlar” dedi.
ÇİMENTO YERİNE HİDROLİK KİREÇ HARCI KULLANILIYOR
Yapılan çalışmalarda tarihi sur duvarlarının birleşme yerlerinde çimento yerine Türkiye’de üretimi olmayan ve İtalya’dan özel olarak getirilen hidrolik kireç harcının kullanıldığını da belirten Ahmet Cengiz, “Restorasyon çalışmalarında bu çok önemli bir ayrıntı. Bu tür çalışmalarda duvarlarda çimento kullanılması yanlış bir uygulama. Bizlerde ilk etapta kale duvarlarında daha önce kullanılan çimentoları tek tek yerlerinden kazıyarak İtalya’dan özel olarak getirdiğimiz bu hidrolik kireç harcını duvarların bağlantılarında ve aralarında kullanmaya başladık. Bu malzemenin en önemli özelliğini tuzlanmaması ve kuruduktan sonra renginin aynı kalıp beyazlamaması olarak açıklayabiliriz. Çalışanlarımız burada mala kullanmıyorlar. Tamamen elleri ile bu sıvayı yapıyorlar. Bizler restorasyonlarda çimento yerine bizler bu malzemeyi kullanarak tarihi eserleri gelecek nesle daha korunaklı halde iletebiliyoruz” dedi.
RESTORASYONDA 104 ÇEŞİT MALZEME KULLANILIYOR
Yapılan restorasyon çalışmalarında her kazılan bölgeden alınan numune toprakların Türkiye’de 2 üniversiteye gönderildiğini ve buradan gelen raporlar doğrultusunda tarihi kalede kullanılacak malzemenin belirlendiğini de belirterek, “İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne gönderilen bu toprak numunelerinin analizleri sonunda gelen raporlar kapsamında bizler 104 çeşit malzeme hazırladık. Restorasyonda her döneme ait 104 çeşit malzemeyi alınan toprak numunelerinin bulunduğu bölgeye göre uyguluyoruz. Amacımız burada 550 yıllık tarihi kalede kullanılan malzemeleri o yıllardaki gerçek halleri ile yerlerine koyabilmek” dedi.
KURULAN İSKELE TÜRKİYE’DE BİR İLK
Restorasyon çalışmalarında 30 işçinin çalıştığı demir iskelenin Türkiye’de bir ilk olma özelliğinin bulunduğunu da belirten Ahmet Cengiz, “Demir iskeleler güvenli olmaları için duvara bağlantılı olurlar. Ancak bizim çalıştığımız bu yapı koruma altında olan tarihi bir eser olduğundan dolayı kale duvarlara zarar vermemesi için demir iskeleleri 3’lü olarak aynı yere arka arkaya monte ederek duvara kesinlikle bir bağlantı yapmadan kurduk 18 metre yükseklikte duvara bağlı olmadan duran bu demir iskelelerde çalışan işçilerimiz restorasyon çalışmalarını yürütüyorlar. 3 iskeleyi aynı yerde üst üste kurarak bir bakıma Türkiye’de ilk kez 18 metre yükseklikte duvara bağlantısız bir iskele kurmuş oluyoruz. Burada maliyet ve zaman yönünden fazla bir harcama yapmamıza rağmen tarihi esere zarar vermeden bu çalışmayı yapmak bizi mutlu ediyor. Önemli olan da tarihi esere zarar vermemek” dedi.
50 KAMYON HAFRİYAT ÇIKARILDI
Kalenin içinde ve dışında yapılan çalışmalarda bugüne kadar 50 kamyon hafriyat malzemesi çıkarıldığını da ifade eden Ahmet Cengiz, “Yıllar itibarıyla oluşan bu hafriyat malzemelerini ekiplerimiz tek tek topluyor. Şuana kadar 50 kamyona yakın hafriyat malzemesi çıktı. Bunlar tek tek kalenin içinden ve dışından toplayarak bölgeden alındı. Halen de hafriyat malzemesi çıkmaya devam ediyor” dedi.
RESTORASYONUN BÜYÜK KISMI 2013 YILINDA TAMAMLANIR
Yapılan çalışmaların 2012 yılı ödeneğinin 4 milyon 794 bin 833 TL olduğunu da ifade eden Ahmet Cengiz, “Kalede yapılacak geniş kapsamlı restorasyonun büyük kısmının 2013 yılında tamamlanmasını planlıyoruz. 2013 yılında yapılacak yeni ödeneklerle kalenin restorasyonuna devam edilecek. Restorasyonun tamamlanmasının ardından 550 yıllık tarihi kale güzel bir görünüme kavuşturulacağını gibi gelecek nesillere de en korunaklı halde aktarılacak” dedi. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1462 yılında Anadolu yakasında yaptırılan Kilitbahir kalesi zaman içinde doğan ihtiyaçlara göre tadil edildi. Özellikle 19.yüzyılda boğaza parelel batı sur duvarları yıkılarak çağın silah teknolojisine uygun top mevzileri ve cephaneliği inşa edildi.1915 yılındaki Çanakkale Savaşı’nda da Merkez savunma Grubu’nun sevk ve idare mevkii de olan kale bahçesinde baruthane binasının yanında Fatih Sultah Mehmet ve Abdulaziz döneminde yapılmış ve kendi adlarıyla anılan 2 adet cami yer aldı. 18 Mart 1915 günü İngiliz filosunun en güçlü gemisi Queen Elizabeth’ten atılan ve kuzey sur duvarında açtığı iki metrelik delik içinde patlamadan kalan top mermisini görmek mümkün. Kale-i Sultaniye olarak da anılan bu kale bugün halka açık müze olarak kullanılmakta. (ÖZEL HABER: Ayhan ÖNCÜ)