E-Posta : atabay64@gmail.com
Bugün “İleri Marşı”nı ulusal günlerimizde coşku ile diliyoruz. Sözleri ve bestesi bizi Cumhuriyetimizin başarılarla dolu Atatürk’lü yıllarlına götürüyor. Halkımıza çağdaşlık yolunda hedef ve güzel, mutlu günler beklentisini aşılıyor. “İleri Marşı” Cumhuriyetimizin 17 yaşında genç bir öğrencisi tarafından bestelenmiş. Kim mi bu besteci “Faik Canselen”…
Önce okul orkestrasında arkadaşları daha sonra öğrencileri “İleri Marşı”nı seslendirmişler. Marş kısa sürede tüm Türk halkı tarafından benimsenmiş ve “Türk gençliğinin simgesi” olmuş. Faik Bey, “İleri Marşı”nın gücünü, etkisini arttırmak, Atatürk’ün gençlikten beklediği enerjiyi durmaksızın göstermek için büyütüp dört karma sesli yaparak konçertant şekline getirdi. Eser önce radyoların ve zamanla televizyonlarda yayınlandı. İstanbul ve İzmir Devlet Senfoni Orkestraları marşı seslendirdi. “İleri Marşı” Atatürk’ün her yaştan gençten beklediği çağdaş yürüyüşün simgesi haline geldi. Önce marşın sözlerini hatırlatalım ve sonra da bestecisi Faik Bey’den söz edelim. İşte sözleri:
“Yürü, bu yol şeref zafer yolu / Karşında bekliyor seni tan yeri
Yürü, atıl devir karanlığı / Durma yürü, haydi ileri
*** *** ***
Varsın gel desin sana / Yeşil gölgeli çamlar
Ninni fısıldayan dereler / Şen nameler, gülen bir bahar
*** *** ***
Hayır, sakın yolunda kalma sen / Dağları yıkan gücünle sars yerleri
Atam diyor, öğün çalış güven / Durma yürü, haydi ileri
*** *** ***
Varsın gel desin sana / Yeşil gölgeli çamlar
Ninni fısıldayan dereler / Şen nameler, gülen bir bahar
*** *** ***
Yürü, bu yol şeref zafer yolu / Karşında bekliyor seni tan yeri
Yürü, atıl devir karanlığı / Durma yürü, haydi ileri”
Peki, kimdi Faik Bey?
1911 yılında Kırklareli’nde doğmuştu. Ailesi Balkanlar’dan göç etmek zorunda kalmış ve annesini de küçük yaşta kaybetmişti. Çanakkale Savaşları’nın başlaması üzerine babası da savaşa çağrılında altı yaşındaki Faik kimsesiz çocukların barındığı “Şefkat Yuvası”nda büyüdü. 1931 yılında Musiki Muallim Mektebi’ni bitirdiğinde genç bir müzik öğretmeni olarak Çanakkale’ye atandı. Çanakkale’de beş yıl görev yaptı ve Çanakkale’nin kültür hayatında ve özellikle de öğrencilerin müzikle ilgilenmesinde derin izler bıraktı.
Faik Canselen, yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı, pek çok çocuğumuza Atatürk’ün aydınlık düşüncelerini müzikle anlattı, onlara ışık oldu. Atatürk’ün “Türk müziğinin çağdaş seviyeye ulaşması ve evrenselleştirilmesi” hedefine hayatını adadı. Bu çalışmalarından dolayı “Sevda Cenap And Müzik Vakfı” 2003 yılında, “2003 yılı Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası’nın Danışma Kurulu’nun önerisi de dikkate alınarak Faik Canselen’e yazdığı ders kitaplarıyla okul müzik eğitimine, Cumhuriyet müzik devrimine yaptığı katkıları nedeniyle” layık gördü.
17 Eylül 2009 Perşembe günü bir asra yakın ömrünü tamamlayarak bu dünyadan ayrılan Faik Canselen, “İleri Marşı” ile Atatürk devrimlerinin müzik alanındaki simgesi oldu: Türk Milleti Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda; “Yürü, atıl devir karanlığı / durma yürü, haydi ileri.”