E-Posta : atabay64@gmail.com
Ağustos ayı tarihimizin şan ve şerefleri ile dolu bir aydır. Tarihimizde üç 26 Ağustos’la tarihin gidişatını değiştiren üç büyük zafer vardır. Bu üç zafer Türk milletinin Anadolu’da, Avrupa’da ve dünyada var olduğunu göstermektedir.
26 Ağustos’ta Türk milletinin üç zaferi; “Malazgirt”, “Mohaç” ve “Dumlupınar” zaferleridir.
irinci 26 Ağustos; 1071 yılındadır ve Bizans Ordusunu yenen Selçuklu Ordusu milletimize Anadolu’yu yurt olarak armağan etmişti.
İkinci 26 Ağustos; 1526 yılındadır ki, Mohaç’ta elde edilen zaferle, Türk milleti Avrupa’ya barış ve özgürlük getirmiştir.
Üçüncü 26 Ağustos; 1922 yılındadır ve Dumlupınar’da başlayan zafer silsilesi ile Türk milleti dünyada var olduğunu göstermiştir.
Türk tarihinde bir tane 30 Ağustos vardı ve 1922 yılındadır. Türk milletinin yok olduğu, bir daha dirilemeyeceğini sananlara karşı Mustafa Kemal Paşa’nın milleti ile birlikte bütün gücünü kullanarak elde ettiği “Başkumandan Zaferi”dir. Bu zaferler; Türk milletinin sonsuza kadar var olduğunu bütün dünyaya onaylatmıştır. 30 Ağustos’ta elde edilen zaferle Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Ordularına şu emri verecekti: “Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!”. Çalköy’de verilen bu tarihi emir üzerine Türk Ordusu’nun İzmir’de “Akdeniz”i, Mudanya’da “Marmara”yı görmek için 8-9 günlük bir zaman yeterli geldi.
31 Ağustos’ta başlayan amansız takip sonunda Türk kuvvetleri 2 Eylül’de yıkıntılar haline gelmiş Uşak’a girdi. Burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis tutsak edildi. Mustafa Kemal Paşa yendiği düşman komutanının elini sıktı ve ona kahve ikram etti. Mustafa Kemal Paşa, “Savaş bir talih oyunudur general, bazen en yeteneklisi de yenilir. Siz görevinizi yaptınız. Sorumluluk talihten geliyor. Üzüntü duymayınız!”
Türk Ordusunun takip Harekâtı hızla ilerledi. 9 Eylül günü 1.Kolordu Kemalpaşa’ya, 2.Kolordu Manisa’ya, 4.Kolordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzeyde Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden 3.Kolordumuz da düşmanı atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir halkının sevinç gözyaşları arasında İzmir’e girdi.
Bu büyük savaş sonucunda vatan ve milletin geleceği belli olmuş ve Türk milleti şerefli ve onurlu bir hayata kavuşmuştu. Artık ne düşman ordusu kalmış ve ne onun yardakçıları… Soylu milletimizin amansız azmi, sonsuz kudreti ile 30 Ağustos 1922 günü düşmana indirilen ve kesin sonuca varılan bu zaferle bütün dünyaya ilan edilecekti.
Zaferin kahraman kumandanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos ile kazanılan zaferi ve sonuçlarını milletin bir eseri olarak görecek ve “Bu eser Türk milletinin Türk hürriyet ve istiklalinin ölmez bir abidesidir” diyecekti.