E-Posta : atabay64@gmail.com
1952 yılı Eylül ayında Turing Kulüp’te şöyle bir duyuru vardı: “Çanakkale Turing Kulüp Salonları’nda bugün saat 16’da İzzet Çetin, Perihan Çetin tarafından Türk Süsleme Sanatlarına ait bir sergi açılıyor. Sergi bir hafta devam edecektir. Sergide 16’ncı yüzyıldan bu yana Türk çinileri, Türk süsleme sanatı, Türk dekoratif sanatları, halı, kilim motifleri ve Ankara’daki bir Selçuk eseri ola Ahi Şerafettin Camii mozaik süsleri ve eski Çanakkale tabaklarından “Topkapı Müzesi’nde dekoratif motifler” bu sanatta önemli bir şube olan yazma ve tezhip örnekleri teşhir edilecektir. Dünyayı hayranlıklar içinde bırakmış olan bu ince ve estetik sanat eserlerini görmek, Türk zekâsının yaratıcı kudretini teneffüs etmek isteyenlerin bu sergiyi kaçırmayacaklarından eminiz. Çanakkalelilere böyle bedii bir ziyafet vermiş olan iki kıymetli sanatkârımıza bu asil himmet ve başarılarından dolayı candan tebriklerimizi sunarız.”
Sanatkâr İzzet Çetin ve Perihan Çetin’in Turing Kulüp salonlarında hazırladıkları “Türk Tezyini Sanatları Sergisi” (Türk Süsleme Sanatları Sergisi) 13 Eylül 1952 Cumartesi günü açıldı. Yaklaşık 400 sene önceden başlayarak bugüne kadar gelen Türk Süsleme Sanatlarına ait eserleri dallarına göre teşhir eden sergide, Türk zekâsının inceliğini, estetik buluşlarını, şekil, renk ve ahenk bakımından müstesna özelliklerini görüp de hayran olmamak, gururlanmamak mümkün değildi. Sergide çiniler adeta dile gelmiş konuşuyorlardı. Biz katılımcı sergi hakkındaki duygularını şöyle belirtiyordu:
“Bunların bize uzak tarihlerden, süsledikleri muhteşem salonların maceralarından bahseder gibi bir edaları var. Halı ve kilim motifleri ize bambaşka bir şiir alemi… Hele Muradiye ve Ahi Camilerindeki çiniler ne kadar canlı ve ne kadar ışıklı… Adeta manevi bir parıltı içinde ruhlara akıyorlar. Yine Topkapı Sarayı’ndaki Çanakkale tabakları, mahalli renkleri ve kokuları ile Çanakkale, Gelibolu limanlarının uzun bir tarih boyunca Türk donanmasına barınma ve hareket üssü olmalarından mülhem gemi resimleri ile bize ayrı bir güzellik ufku açmaktadır.
Her bakımdan ziyarete, tetkike layık olan bu sergiyi bütün Çanakkalelilerin, hele sanatseverlerimizin behemehâl görmeleri ve bize uzun ve titiz emekleri ile böyle bir sanat meşheri hazırlamış olan değerli memleket çocuklarını tebrik etmeleri zevkli bir vazife olmalıdır. Genç sanatkârlarımızı bu başarılarından dolayı tekrar kutlarız”
Peki, kimdi, Mustafa İzzet Çetin?
Mustafa İzzet Bey, 1921 yılında Çanakkale’de doğmuş, ilk ve orta tahsilini Çanakkale’de tamamladıktan sonra 2.Dünya Savaşı’nın bütün şiddetiyle devam ettiği ve Çanakkale’yi de tehdit ettiği bir sırada ve hatta hava saldırılarından ve baskınlarından en çok korkulduğu bir sırada 1943 yılında Hava Harp Okulu’ndan mezun olmuştu. Yaşı henüz 22’ydi. Ama o pilot olamadı ve kartografya biriminde çalışmaya başladı. Yani haritacı oldu. Savaş sonrasında bu konuda yurtdışında eğitime gönderildi. Mustafa İzzet Bey, genç bir Türk subayı olarak 1951 yılında Zürih Üniversitesi kartografya bölümünden mezun oldu. Bundan iki yıl sonra Harita Genel Komutanlığı’nda şef oldu. Türk-Amerikan ilişkilerinin hızla geliştiği ve Türkiye’nin NATO’ya girmesi sonrasındaki süreçte Washington’da giden Mustafa İzzet Bey, bir süre burada çalışmalarını sürdürdü. Daha sonra National Geographic Society’de görev yaptı. 27 Mayıs 1960 İhtilali’nden önce Türkiye’ye geri döndü ve Harita Genel Komutanlığı’ndaki görevine devam etti. İhtilalden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılarak mesleğiyle ilgili danışmanlık hizmetlerinde bulundu. 1963 yılında Merkezi İşbirliği Teşkilatı’nda (CENTO) Basın Müdürlüğü görevine atandı. Bu görevinden emekli oldu ve tekrar memleketi olan Çanakkale’ye dönerek 1979 yılından itibaren burada yaşamını sürdürdü.
Mustafa İzzet Çetin’in emeklilik yılları oldukça verimli geçti. Kültür ve sanat çalışmalarına daha çok zaman ayırabildi. Çanakkale’nin unutulan değerlerini ortaya koymaya, bilinenleri ise markalaştırmaya çaba sarf etti. Bu bağlamda başta belediye olmak üzere pek çok kurum, okul ve kuruluşun amblemlerini hazırladı. 1982 yılında Çimenlik Kalesi içerisinde Askeri Müze’nin düzenlenmesi, daha sonra Nusrat Mayın Gemisi maketinin bu kompleks içerisine yerleştirilmesine öncülük yaptı. Çanakkale Savaşları’nın hemen sonrasında Çanakkale’de askerliğini yapan ünlü ressam Mehmet Ali Laga’nın resimlerinin ortaya çıkarılmasını sağladı ve bu konuda hem bir sergi düzenledi hem de bir kitap hazırladı.
Mustafa İzzet Çetin ve eşi Perihan Çetin, emeklilik yıllarında da her hafta düzenledikleri Klasik Batı Müziği dinletileri ile Çanakkale’nin kültür hayatında önemli katkı sağladılar.
Mustafa İzzet Çetin, sanatla ve işle dolu dolu geçen hayatında siyasetle de uğraşmayı ihmal etmedi. Ancak siyasette sanatı kadar başarılı olmadı. 2 Haziran 1968 tarihinde yapılan belediye Başkanlığı seçimlerinde Güven Partisi’nin Çanakkale Belediye Başkan adayı Mustafa İzzet Çetin’di. Çetin, bu seçimlerde başarı gösteremedi.
Mustafa İzzet Çetin, siyasetteki şansını 1983 seçimlerinde tekrar denedi. Emekli General Turgut Sunalp’in kurduğu Milliyetçi Demokrasi Partisi’ne katıldı. Çanakkale’den 4.sırada milletvekili adayı oldu. Ancak bu sırayı beğenmeyen Çetin, hem partisinden hem de milletvekilliği adaylığından istifa etti. Yaptığı açıklamada; iki buçuk ay boşuna oyalandığını ve aldatıldığını belirtti ve şunları söyledi: “Genel merkez seçim listesindeki isimlerde sıralama konusunda isabetsiz davranmış ve Çanakkale’de seçim sonuçlarını tehlikeye düşürmüştür.” Gerçekten de Milliyetçi Demokrasi Partisi seçimlerde başarılı olmadı ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. İzzet Çetin bir daha aktif siyaset içerisinde yer almadı ve kendisini tamamen sanata verdi. Giderek yaşı ilerliyordu. Yorgunluk ve halsizlik hissi ile doktora gittiğinde kansere yakalandığı anlaşıldı. Kısa süre içerisinde sağlığı hızla bozuldu ve Mustafa İzzet Çetin, 23 Mayıs 1992 tarihinde yetmiş bir yaşında hayata gözlerini yumdu.
Çanakkale’de doğmuş, ömrünün önemli bir kısmını bu topraklarda geçirmiş Mustafa İzzet Çetin ve eşi Perihan Hanım’ın sanata katkıları hala o günleri yaşayan insanların dudaklarındadır ve bu topraklardan bir Mustafa İzzet Çetin geçmiştir.