E-Posta : atabay64@gmail.com
Osmanlı İmparatorluğu ile Rus Çarlığı arasında 4 Ekim 1853 tarihinde başlayan savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa’dan yardım talep etmesi üzerine uluslararası bir boyuta taşınmıştı. Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında 1853 yılında başlayan kriz, Rus Elçisi Mençikof’un 19 Mayıs 1853 tarihinde İstanbul’dan ayrılmasıyla zirveye çıktı. Ruslar, 22 Haziran’da Eflak ve Buğdan’ı işgale başladılar. Ancak Rus Çarı’nın bunun bir savaş başlangıcı olarak sayılmaması gerektiğini belirterek asıl amacın Avrupa’daki statünün değiştirilmesi olduğuna vurgu yapması dikkat çekiciydi. Bunun üzerine Avusturya İmparatorluğu’nun teklifi ile Viyana’da bir konferans toplanmışsa da bir sonuç elde edilemedi.
İstanbul’da halkın baskıları karşısında Padişah Sultan Abdülmecit, Rusya’ya bir nota verdi ve Rusya’nın Buğdan’ı on beş gün içerisinde boşaltmasını istedi. Rusya notaya cevap vermedi ve tanınan süre sonunda Osmanlı-Rus Savaşı resmen başlamış oldu. 30 Kasım 1853 tarihinde Batum’a yardım götüren Osmanlı Donanmasının Sinop açıklarında batırılması üzerine Karadeniz ve Boğazlarda Rusya’nın üstünlüğü fiilen meydana gelmiş oldu. Bunun üzerine İngiltere ve Fransa devreye girerek Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya’yı uzlaştırmak istedilerse de bunda başarılı olmadılar ve Rusya kendisine verilen notadaki şartları yerine getirmedi ve Rus birlikleri Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başladılar. Osmanlı İmparatorluğu İngiltere ve Fransa ile ittifak antlaşmaları imzaladı. Avusturya da Tuna eyaletinden Rus kuvvetlerinin çekilmesi konusunu içeren bir antlaşma yaptı. Bu ittifaka 15 Mart 1855 tarihinde Sadunya ve Piyomente Krallıkları da katıldılar.
Zaten daha antlaşma öncesinde İngiliz ve Fransız Büyükelçileri 20 Ekim 1853’te Akdeniz’deki filoları çağırmışlar ve donanmaları 22 Ekim’de Çanakkale Boğazı’nı geçmişti. İttifak yapan bu devletler Gelibolu yarımadasını bir üs olarak kullanmayı uygun gördüler ve burada siperler kazmaya başladılar. Buranın üs olarak seçilmesinin sebebi Rus kuvvetleri şayet İstanbul ve çevresini kuşatırsa o zaman Rus kuvvetlerini vurmaktı. Osmanlı İmparatorluğu ittifak yaptığı İngiliz-Fransız ve diğer kuvvetlerin Edirne, Tekirdağ, Gelibolu ve Biga yöresinde bir takım askeri tedbirler alarak gelecek yabancı birliklerin iaşe-ibadelerini sağlamaya çalıştı. Bu konuda “Biga Mutasarrıfı Cemal Paşa” görevlendirildi. Edirne Valisi de çalışmalara nezaret etti. Yiyecek, içecek, yatacak yer konusunda çalışmaklar yapmak üzere bir komisyon kuruldu. Bu komisyona yardımcı olmak üzere yabancı dil bilen “Petros Efendi” isimli bir kişi de atanarak gelecek yabancı askerlere yardım etmesi kararlaştırıldı. Komisyonun çalışmasından Şam Eski Defterdarı “Osman Bey” sorumlu olacaktı. İhtiyaçların karşılanması için büyük ve küçükbaş hayvanlar belirlendi, ekmek ihtiyacını karşılamak üzere gerektiğinde mevcut fırınlara ilave yeni fırınların açılması kararlaştırıldı. Askerlerin kalacakları yerlere çadır teminine gidildi. Çadır temini için “Fethi Paşa” görevlendirildi.
İlk İngiliz birlikleri “Sir Brown” komutasında 6 Nisan 1854 tarihinde Gelibolu’ya geldiler. İlk grup toplam yedi bölükten oluşuyordu. Bunlara resmi bir karşılama töreni yapıldı. Aynı tarihte Fransızlar da iki taburdan oluşan Afrikalı askerleriyle Gelibolu’ya ulaştılar ve karaya çıktılar. “Çeşmebaşı” denilen yerde oluşturulan çadırlara yerleştiler. Peyderpey İngiliz ve Fransız askerleri Gelibolu’ya gelmeye devam etti ve tarihler 20 Mayıs 1854’ü gösterdiğinde bölgedeki yabancı asker sayısı yirmi bine ulaştı. Yabancı askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere Trakya ve Biga yöresi seçilmişse de buralardaki ürünler yeterli gelmeyince Bursa ve Balıkesir yöresinin imkânları da bu amaç için kullanılması kararlaştırıldı.
Kırım Savaşı sırasında Gelibolu Yarımadası’nda bulunan yabancı askerlerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Gelibolu Kaymakamı büyük çaba sarf etti ve bu başarısından dolayı rütbesi yükseltildi. Yabancı askerler de kendilerine gösterilen alakadan çok memnun kaldılar. Gelibolu’ya gelen Fransız İmparatorluğu “Veliahdı Prens Napolyon” ile Fransız “General Canrobert” de Biga Mutasarrıfı Cemal Paşa’ya memnuniyetini belirtti ve teşekkür ettiler. Gelibolu’da bulunan Fransız askerleri 9 Haziran 1854 günü Gelibolu’dan hareketle Edirne’ye gittiler.
Kırım Savaşı sırasında Gelibolu, bir askeri üs olarak müttefikler tarafından kullanıldı. Tam bundan altmış yıl sonra ise bu devletlerin askerleri bu defa Gelibolu Yarımadası’nı işgal için bölgeye geleceklerdi.