E-Posta : info@canakkaletravel.com
Çocukluk günlerimi hatırlıyorum... Ne günlerdi. O zamanlar öyle apartmanlar, büyük binalar yoktu. Kapının önünde arkadaşlarımızla oyun oynarken neşe içindeydik. Oyunun bitmesini istemezdik. Sokakta herkes birbirini tanır, annemiz evde olmasa bile karnımız acıktığında karşı komşumuz bir dilim salçalı ekmek verir karnımızı doyururdu. Komşuluk vardı o yıllarda. Akşamları kapı önlerinde komşularla birlikte oturan annelerimiz çekirdek çitleyip gecenin geç saatlerine kadar muhabbet ederdi. Yani o yıllarda birlik ve beraberlik vardı. Hastalandığımızda ilk yardımına koşan yan veya karşı komşumuz olurdu.
Şimdi maalesef artık bunlar yok. Apartmanlarda yaşamın başlaması ile birlikte artık kimse kimseyi tanımaz oldu. Günümüzde oturdukları evde karşı komşunun kim olduğunu bilen dahi yok. Evde hastalansan, ölsen günlerce orada kalsan kimse yüzüne bakmaz... Öyle bir toplum olduk artık işte...
Bundan 30-40 yıl önce kordon boyunda gezerken herkes birbirini tanır selam verirdi. Kordon boyunun bir ucundan diğer ucuna selam vermekten 1-2 saatte zor gidilirdi. Herkes birbirini tanırdı. Sahilde çay bahçesinde oturulur uzun süre muhabbet edilirdi. O muhabbetin bitmesi istenmezdi. Göç alan Çanakkale’de üniversite öğrencilerinin de gelmesi ile birlikte maalesef artık kordon boyunda gezerken kimse kimseyi tanımaz hale geldi. Çanakkale’de artık yabancı gibiyiz desem yeridir. Zaman zaman kordon boyunda gezerken “Ben başka bir yerde mi yaşıyorum acaba?” demekten kendimi alamıyorum.
Hele sinemalar... O yıllarda sinemalar Çanakkale’nin en önemli eğlence yerleriydi. Yazlık ve kışlık sinemalara gitmek için sırada beklediğimiz günler çok olmuştu. Sinemalarda o dönemin güzel filmlerini gazoz içip, patlamış mısır yerken seyretmek en güzel şeydi. Yazlık sinemaya gece gidip geç vakitte eve gelirken Emek Pastanesi’nden küçük pasta alıp yiyerek dönmek çok hoş olurdu.
Ah Çanakkale ah...
Yazacak daha çok şey varda....Zaman yetmiyor...
Ne günlerdi ah o eski günler.
Keşke bundan 30-40 yıl öncesine dönebilsek, o yıllarda yaşayabilsek.
Hayat böyle bir şey işte...
Eski günleri mumla arar hale geldik...
Yazarın Diğer Yazıları | ||
Aynalı Çarşı’nın Yaşayan Tarihi Artık Yok! | 08 Şubat 2018 | |
Allah Dardanos ve Güzelyalılar İle Otobüs Sahiplerine Gayret Kuvvet Versin | 21 Aralık 2017 | |
Bayram Tatili 10 Gün Oldu, Allah’ım Sen Çanakkalelileri Koru! | 15 Ağustos 2017 | |
Şu Yön Levhalarına Bir El Atın Artık! | 13 Ağustos 2017 | |
Karar Verin Artık “Troia mı? Troya mı? Truva mı?” | 12 Temmuz 2016 | |
Uzaktan Kumanda İle Bayramlaşmaya Alıştık Artık! | 05 Temmuz 2016 | |
Çanakkale’de Artık Yayalar Uçmak Zorunda! | 04 Temmuz 2016 | |
Özlüyorum Çanakkale'deki Eski Kabotaj Bayramlarını... | 30 Haziran 2016 | |
Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitlikler Çöplük mü? | 20 Kasım 2015 | |
Çanakkale Savaşı Gazisi Halil Koç İle Bir Hatıram | 01 Kasım 2015 | |
Tarihe Meydan Okuyan “Manolya Ağacı” | 23 Ekim 2015 |