E-Posta : atabay64@gmail.com
Türkiye tarihinde bir yerin ismini değiştirmek çok yaygın bir kültürdür. Genellikle de isim değiştirmeler çoğunlukla yönetim değişikliklerinin olduğu dönemlerde ve geçmişten hesap sormak, geçmişte yapılanları görmemezlikten gelmek için yapılıyor. Hâlbuki geçmişte yapılan eserler isimleriyle yaşamalı ve onların yanına yeni eserler bırakmak esas olmalıdır. Çünkü her biri bu toprakların birer kültürüdür ve eseridir. Tarihte bu tür olaylara pek çok kez rastlanmıştır. Bunlardan biri de Ezine’de olmuştu.
İsmet Paşa adıyla anılmakta olan Ezine İlkokulu’nun ismi, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden yaklaşık bir buçuk yıl sonra İl Genel Meclisi tarafından 17 Ocak 1952 tarihinde değiştirildi. Değiştirme işlemi şöyle oldu.
1950 seçimleri sonrası Çanakkale İl Genel Meclisi büyük tamamen Demokrat Partili üyelerden oluşuyordu. Ezine’den İl Genel Meclisi’ne seçilen üyelerden Cemal Çelepoğlu ve Müjdat Bingül, Ayvacık’tan İl Genel Meclisi’ne seçilen üyelerden Halit Onat ve Ali Özkan ile Bayramiç’ten seçilen üyelerden Ali Çetin ortak bir önerge verdileri. Önergede Ezinelilerin hisselerine tercüman olduklarını belirterek, Ezine İsmet Paşa İlkokulu’nun isminin değiştirilmesini istediler. Gerekçe olarak da Osmanlı döneminde “Ezine’de ilkokul inşa edilmesinde ve eğitime başlamasında çok önemli katkıları bulunan Çanakkale’nin Eski Mutasarrıflarından merhum Cemil Paşa’nın bu okulun adını taşımasını bir kadirşinaslık eseri telakki ediyoruz ve Ezinelilerin hissiyatına tercüman oluyoruz” dediler. Yapılan oylamada Çanakkale İl Genel Meclisi, Ezine İsmet Paşa İlkokulu’nun ismini Ezine Cemil Paşa İlkokulu olarak değiştirilmesi teklifini oy birliği ile kabul etti.
İl Genel Meclisi 17 Ocak 1952 tarihli toplantısında bu kararı alırken İl Genel Meclisi Üyeleri; Dr. İbrahim Bakan, Süleyman Bağrıaçık, Hasan Basri Bekcan, Ahmet Aras, Ahmet Doğan, Bahattin Tuncer, Talat Benlisi, Mehmet Ali Suner, Raşit Yenice, İsmail Ertuğrul, Ferit Canan, Zühtü Zeren, İsmail Yöner, Ali Suda, Ziya Temiz, Y. Suda, Arif Erensoy, Sezai Doğar, Niyazi Özkan, İsmail Özdemir, Müjdat Bingül ve Cemal Çepeloğlu idi. Bu olaylara başka bir örnek Gelibolu’da yaşanmış ve İsmet İnönü’nün heykeli bizzat belediye başkanının da öncülüğünde yıkılmış ve Belediye Başkanı Ahmet Özoğul yargılanmıştı. Bu tür olayların en dikkat çekeni ise Mudanya’da yaşanmıştı. Mudanya’da bulunan ve Demokrat Parti iktidarı döneminde saldırıya uğrayan İsmet İnönü heykelinin kılıcı denize atılmıştı. 27 Mayıs harekâtından sonra 11 Ekim 1960 tarihinde kılıç denizden çıkarılarak düzenlenen bir törenle tekrar yerine takılmıştı.
Siyasal nedenlere dayanan bu tür olaylar maalesef her dönemde görülmektedir. Türk Milletine mal olmuş kültürel ve sanatsal eserler titizlikle korunmalı, eskiyi yıkmak, yok etmek yerine başka başka yeni eserler vücuda getirip bu kültürel birikimleri gelecek kuşaklara taşımalıyız.