E-Posta : atabay64@gmail.com
Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 Haziran 1932 tarihinde 2007 sayılı “Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanunu” kabul ederek Türk vatandaşlarının yapacağı işler belirlenmiş ve bu işlerde kesinlikle yabancıların çalışamayacağı belirtilmişti. Bu kanunla; hizmet sektöründeki işler; Ayak satıcılığı; çalgıcılık; fotoğrafçılık; berberlik; mürettiplik; simsarlık; elbise, kasket ve kondura imalciliği; borsalarda mubayaacılık; devlet inhisarına tâbi maddelerin satıcılığı; seyyahlara tercümanlık ve rehberlik; inşaat, demir ve ahşap sanayi işçilikleri; umumî nakliye vesaiti ile su ve tenvir ve teshin ve muhabere işlerinde daimî ve muvakkat işçilik; karada tahmil ve tahliye işleri; şoförlük ve muavinliği; genel amelelik; her türlü müesseselerde ticarethane, apartman; han, otel ve şirketlerde bekçilik, kapıcılık, odabaşılık; otel, han, hamam, kahvehane, gazino ve barlarda kadın ve erkek hizmetçilik, bar oyuncu ve şarkıcılığı, baytarlık ve kimyagerlik, tayyare makinistliği ve pilotluk, devlete ve vilayetlere bağlı kurumlar ve belediyeler ile bunlara bağlı tesislerdeki işleri Türk vatandaşları yapacaktı. Böylece 2007 sayılı kanunla yabancılar belirlenen bu işleri yapamayacaklardı.
2007 sayılı kanunun çıkarılmasında temelde iki neden vardı. Birincisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ülkede yabancı işletmelerin egemen olması ve Türklerin bu işletmelerde yabancı ustaların altında vasıfsız şekilde çalıştırılması ile birlikte doktorluk, bankacılık, eczacılık, avukatlık gibi mesleklerin tamamına yakınında yabancı ve gayrimüslimlerin egemen hale gelmesi, ikincisi de bir ekonomik durumunda Türk vatandaşların yabancı işçiler karşısında korunmasıdır. Kanunda Türk vatandaşlarına tahsis edilmemiş olan sanat ve hizmetlerin yabancılar tarafından yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu Kararı gerekiyordu. Kanunun yayınlanmasından sonra bir yıl içerisinde yabancı tebaasında olan kişiler işlerini bırakmak zorundaydı. Bırakmazlarsa “Mahallî en büyük mülkiye memurunun emri ile fiilen sanat ve hizmetlerinden uzaklaştırılacaklar ve düzenlenen tutanakla Sulh Mahkemesi’ne verilecekler ve on liradan beş yüz liraya kadar ağır hapis cezası” ile cezalandırılacaklardı.
1932 yılı Haziran ayında Resmi Gazete’de yayınlanan bu kanun, Bakanlar Kurulu Kararı ile 1934 yılında yürürlüğe girdi. Çanakkale’de bu sırada yeni bir hastanenin yapılması kararlaştırılmış ve yapımına başlanmıştı. Çanakkale Memleket Hastanesi inşasında üç tane de gayrimüslim yabancı çalışıyordu. Kanun gereği işlerinden bir yılın sonunda ayrılmaları lazımdı. Ancak işlerini bırakmamaları üzerine Çanakkale Valiliği tarafından haklarında bir tutanak tutuldu ve bu kişilerin işlerine son verildi.
Çanakkale Memleket Hastanesi inşasında çalışan bu kişiler; “Maya Yani oğlu Yorgi”, “Kesati Dimitri oğlu Anden Aşeti” ve “Rada Natelya Yakef oğlu Dimitri Yakef”ti. Hastanenin inşasında çalışan bu üç kişi ayrı ayrı yargılandılar ve her biri “kanuni sürenin dolmasından sonra çalışmak suretiyle Türkiye’de Türk vatandaşlarına tahsis edilen sanat ve hizmetler hakkındaki 2007 sayılı kanuna muhalif harekette bulunmaktan” suçlu bulundular. Bu çerçevede İstanbul Taksim Küçük Divarcı Sokak 8 numarada “Maya Yani oğlu Yorgi”, İstanbul Taksim Demirci Sokak 45 numarada “Kesanti Dimitri oğlu Anden Aşeti” ve İstanbul Kasımpaşa Âşıklar Caddesi 37 numarada ikamet eden “Rada Natelya Yakef oğlu Dimitri Yakef” Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 269. maddesi gereğince ikametlerinde bulunmamaları sebebiyle “kayıp sayılmalarına” ve aynı kanunun 271.maddesi gereğince “duruşmaya davet kâğıdının mahkeme divanhanesine yapıştırılmasına” ve “suçluların mahkemeye gelmemeleri sebebiyle kamu şahitlerinin yeminli şahitlikleri” gereğince 10’ar lira ağır para cezasına mahkûm edilmelerine, mahkeme masrafı olan 100’er kuruşun da kendilerinden alınmasına karar verildi.
2021 yılı itibarıyla; 11 Haziran 1932 tarih ve 2007 sayılı “Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun” zaman içerisinde bazı değişikliklere uğrasa da; diş tabipliği, dişçilik, hastabakıcılık, eczacılık, veterinerlik, özel hastanelerde sorumlu müdürlük, avukatlık, noterlik, özel güvenlik görevlisi, kara suları dâhilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan çıkarılması, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, kâtiplik, tayfalık vb. meslekler, gümrük müşavirliği ve turist rehberliği sadece Türk vatandaşları tarafından yapılabilmektedir ve bu meslekleri yabancı uyrukluların yapması yasaktır.