E-Posta : atabay64@gmail.com
Bahar kokulu bir hava… Çanakkale yerinden oynamış gibi, halk kafile halinde Cumhuriyet alanına akıyor. Bütün yüzlerde bayram sabahının temiz neşesi var. Özellikle çocuklar ve gençler daha heyecanlı ve sevinçli görünüyor. Tarih 19 Mayıs 1942… Öğrenciler, Beden Terbiyesi yetkilileri ve askeri spor birlikleri yerlerini alıyor. Cumhuriyet alanının gittikçe yoğunluğu artıyor. On binlere varan kalabalığa rağmen alanda çıt çıkmıyor. Tam bir intizam ve sükûnet içinde herkes törenin saatini bekliyor. Çanakkale Valisi Fehmi Vural ve generaller başta olmak üzere Parti ve Halkevi Başkanı, Belediye Başkanı, Milli Eğitim Müdürü bir arada ve heyet hemen harekete geçerek alanda yerlerini almış olan Çanakkale Ortaokulu öğrencilerini, Beden Terbiyesi yetkililerini ve askeri spor birliklerini selamlıyorlar. Vali Fehmi Vural, günün anlamına uygun sözler söyleyerek bayramlarını kutluyor. Bunu müteakip törendeki yerlerini alıyorlar. Askeri bando İstiklal Marşı’nı çalmaya başlıyor ve hep bir ağızdan İstiklal Marşı okunuyor. Bu sırada şanlı bayrağımız ağır ağır tören direğine çekiliyor. Sonra Atatürk Anıtına çelenk koyma töreni gerçekleştiriliyor. Önce Beden Terbiyesi yetkilileri, sonra Çanakkale Ortaokulu gençliği ve askeri spor yurtları adına gençler Atatürk Anıtına birer çelenk koyuyorlar. Ve bütün gençler bir ağızdan üç defa “Türk Cumhuriyeti var ol!” diye bağırıyorlar.
Çanakkale Ortaokulu öğrencilerinden bir genç, çevik adımlarla kürsüye çıkarak 19 Mayıs’ın tarihi değerini ve Beden Terbiyesinin bir ulusun fizik ve moral yeteneğini yükseltmek konusunda ve vatan savunmasında oynadığı rolü anlatıyor ve büyük alkış alıyor. Bunu Beden Terbiyesi yetkililerinden bir genç takip ediyor. Bu genç de 19 Mayıs, fizik terbiyesinin ve yarattığı güzellikleri, vatan savunmasında değerini anlatarak alanda toplanan halktan büyük alkış alarak kürsüden iniyor. Bundan sonra bando “19 Mayıs Marşı”nı çalmaya halk da hep bir ağızdan söylemeye başlıyor. Sonra Çanakkale Ortaokulu, bütün sporcular ve askeri spor birlikleri beden eğitimi öğretmeninin eşliğinde spor hareketlerine yapıyorlar. Askeri spor birliklerindeki erlerin yaptığı hareketler onların hem bedenen hem de ruhen vatan savunmasına ne kadar iyi hazırlandıklarını bir göstergesi oluyor. Gösteriler bittikten sonra bando önde olduğu halde bütün okullar, sporcular ve halk hep birlikte Çanakkale’nin ana caddelerine doğru düzenli bir yürüyüşe geçiyorlar. Bu kitle Yalı Caddesi’ni takip ederek Orduevi’nin önüne geliyorlar. Burada yeni katılımlarla kalabalık daha da artmış vaziyetteydi.
Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı General Baki Vandemir balkona doğru yaklaşıyor. Baki Vandemir’in gür sesi ve yüksek hitabet gücü duyuluyor: “Çanakkale’nin sosyal hayatında yeni bir dönem açılıyor. Çanakkale halkı ve ordumuz el ele bu tesiste bundan böyle pek çok şey paylaşacak. Birçok güzellikleri ve sevinçleri burada birlikte yaşayacağız. Çanakkale Orduevi, sadece ordunun değil, milletin evidir. Türk milleti ordusu ile birdir, beraberdir. Bunun bir nişanesi olan milletin evi olan orduevini bu güzel evi açıyorum. 19 Mayıs Bayramı’nın tarihi kıymeti ile müterafık (ortak olan) orduevi hayırlı olsun.”
Çanakkale’de bir Orduevi’nin yapılması ve hizmete girmesi Çanakkaleliler açısından da çok anlamıydı. Şehrin sosyal hayatında en önemli tesislerinden biri hayata geçirilmişti. Orduevinin yapılmasında hiç şüphesiz en büyük görevi General Baki Vandemir üstlenmişti. General Tahsin Erserim de yapımı sırasında hizmeti dokunan diğer bir şahsiyetti. Söylenen nutuktan sonra Çanakkale Orduevi’nin her köşesi, misafirlere ve ziyaretçilere gösterildi. Orduevini görenler hayranlık ve takdir hislerini gizleyemiyorlardı.
Çanakkale Orduevi açıldıktan sonra başta dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak olmak üzere pek çok yerli ve yabancı devlet adamlarını ve askeri komutanları ağırladı. Çanakkalelilere çeşitli vesilelerle kapılarını her zaman açtı. 1951 yılında açılan Orduevi Sineması da Çanakkale’nin kültür ve eğlence hayatına başka bir renk kattı.
Baki Vandemir, 1945 Eylül ayına kadar Çanakkale’de görev yapmıştı. O, Çanakkale’yi çok seviyordu. Çanakkale’nin medeni bir şehir özelliği kazanabilmesi için büyük ve canlı hizmetlere ve her alanda bir imar ve kalkınma hareketine muhtaç olduğunu düşünüyordu. Çanakkale’ye veda ederken Vandemir Paşa; “Birçok doğal güzelliklere ve servetlere sahip olan Çanakkale’nin bu varlıkları üzerinde alaka ile çalışmak gerekir. Tarihi varlıklar ile de bütün dünyanın ilgisini üzerine çeken Çanakkale’yi yükseltmek hem bir görev, hem bir zevktir,” diyecekti.
Çanakkale şehrine Orduevini kazandıran ve değerli bir asker olan Baki Vandemir, genç bir subay olarak Balkan, Birinci Dünya ve İstiklal Savaşı’na katılmış, daha sonra çeşitli birliklerde komutanlık yapmış, Türk Askeri Tarihi alanında değerli inceleme ve araştırmalarda bulunmuştu. Atatürk’ün emri ile Harp Tarihi Enstitüsü’nde de çalışmış ve emekli olduktan sonra da Türk Tarih Kurumu’nda hizmet görmüş ve 23 Ocak 1963 günü yaşama veda etmişti. Çanakkale’de yapılan bir ilkokula “Baki Vandemir İlkokulu” adı verilmiş ancak 1971 yılında ismi değiştirilmişti.