YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel
20 Aralık 2015 tarihinde eklendi

E-Posta :

Anzaklar: Tesadüfen Arkeologlar

Yaklaşık 4 sene evvel Melbourne Üniversitesi Klasik Dönem Arkeoloji üzerine çalışan Prof. Chris Mackie‘nin bir makalesini okuduğumda, Gelibolu Yarımadası’nın arkeolojik açıdan da ne kadar kıymetli olduğunu ikinci kez anlamıştım. İlk kez daha evvelki bir yazımda da hikayesini anlattığım abide yakınlarındaki Elaieus antik kenti ile farkındalık yakalamıştım. Prof. Dr. Mackie’nin makalesine dönersek, Mackie ; özetle Gelibolu Yarımadasında savaş sırasında bulunan Avustralyalı askerlerin buldukları antik kentlerden bahseden “Anzaklar, Tesadüfen Arkeologlar” adlı makale yayınlamıştı. Bu antik kentler özellikle bugün bizlerin Kanlısırt Avustralyalıların ise “Lone Pine” dedikleri bölge yakınında bulunan “The Pimple” bölgesinde bulunmuştu. Bulunma hikayeleri ise gerçekten “tesadüfen.”

Avustralyalı askerlerin Gelibolu Yarımadası’ndaki arkeolojik yerleşke ve o dönemlere ait paraları bulunması ile ilgili dört orijinal hikaye belirmekte. Bunlardan iki tanesinden Prof. Mackie bizatihi kendisi de bahsetmekte iken bu hikayelerin iki tanesi savaş sırasında, iki tanesi ise savaş sonrasında gerçekleşiyor.

Savaş sırasındaki ilk hikaye Avustralyalı istihkam çavuşu Cyril Lawrence’in hikayesi. Çavuş yayınlanan Gelibolu günlüğünün 146. sayfasında Kanlısırt’ta bulunan onların “The Pimple” dedikleri noktada siper kazdıkları bir esnada eski bir kaç kap-kacak ve bir lahit bulduğunu günlüğünde belirtiyor.

Savaş sonrasında ilk hikaye ; herkesin yakından tanıdığı Avustralyalı savaş muhabiri ve sonraları 1919 yılı Şubat’ında tekrar Çanakkale’ye dönerek Avustralya’nın resmi “Gelibolu Tarihi”ni yazan Charles E. W. Bean’in hikayesi.

Charles Bean savaş sonrası Mondros Mütarekesinin ardından Şubat 1919’da Avustralya Tarih Komisyonu ve o zamanki adı Imperial War Graves Commission şimdiki adı ise “Commonwealth War Graves Comission” olan  “Birleşik Krallık Savaş Mezarlıkları Komisyonu” ile Gelibolu’ya geri dönmüştü. Charles Bean’in bu defa geliş maksadı, resmi tarihini yazdığı Avustralya’nın 1. Dünya Savaşındaki Çanakkale Cephesini ele almaktı.

Charles Bean, yarımadada çalışmalarını yaptığı esnada bugün Mehmet Çavuş Anıtının bulunduğu noktadan biraz aşağıda bulunan Nek Mezarlığının olduğu yerden denize doğru, Arıburnu Yarları üzerinde ilerlerken bir para buluyor. Maalesef Charles Bean bu paranın hangi döneme ait olduğunu tespit edemeden para kayboluyor.

Son hikaye ise yine 1919’a ait. Charles Bean’in bulunduğu Tarih Komisyonu ile birlikte bölgedeki yabancı mezarlıkları düzenlemek için gelen “Birleşik Krallık Savaş Mezarlıkları Komisyonu”nun başına atanan aynı zamanda da  savaş sırasında yarımadada bulunup, Gazi olan Yarbay Cyril Hughes’ın hikayesi.

Yarbay Cyril Hughes, mezarlıkların yapımı sürerken çeşitli önemli asker ve politikacıları zaman zaman çalışmaları yerinde görmesi için yarımadaya davet eder. Bunlardan biri de 5 Eylül 1915’te yarımadaya çıkarak savaş katılan 1. Avustralya Hafif Süvari Alayı’nın 22. Taburuna komuta eden Yarbay Richard Armstrong Crouch idi. Crouch, 1919 sonrasında ziyareti esnasında Mezarlık Komisyonu Başkanı Cyril Hughes ile beraber Lone Pine mezarlığında devam eden çalışmaları yerinde görmek üzere Lone Pine mezarlığına giderler.

Mezarlığın ortasında büyük bir kazı devam etmektedir. Crouch’un aktardığına göre bu kazı, bugün içinde bir şapel de bulunan anıtın inşası için temel çalışmasıdır. Bir an işçiler oraya toplanırlar ve Hughes’ı yanlarına çağırırlar. Kazılan çukurda; eski Roma kalıntıları ve sikkeler ve bazı eski iskeletler bulunmuştur. Crouch ise bunları 1924’teki anılarında yazmıştır.

7.331 kez okundu