İyi, güzel ve şirin anlamına gelen Gallipolis adıyla anılan Gelibolu, tarihte ilk kez Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö. 12. yüzyılda parçalanmasından sonra , Frigler ve onları izleyen Lidyalılar’ın araya geçişleri sırasında önem kazanmıştır. Sırasıyla Persler’in, Spartalılar’ın, Makedonyalılar’ın Bergamalılar’ın, Romalılar’ın, Hun İmparatorluğu’nun ve Bizanslıların yönetiminde kalan Gelibolu, 1354 yılında Gazi Süleyman paşa tarafından fethedildi. 1366 yılında yeniden Bizans’ın eline geçen Gelibolu, Osmanlı Padişahı 1. Murat tarafından 1367 yılında ikinci kez Osmanlı topraklarına katıldı. Türbeler şehri olarak da anılan Gelibolu’da çok sayıda cami, türbe,kale ve tarihi hamam bulunmaktadır. Gelibolu kalesi, Namık Kemal’in Mezarı, Süleyman Paşa türbesi, Bigalı ve Nara Kaleleri, Uiu Camii, Azepler Namazgahı, Yazıcıoğlu Camii, Sofca Halil Mescidi, kasaboğlu Ali Bey Hamamı, Saruca Paşa Hamamı önemli yerleri arasındadır. Antik ismi Khersonesos olan Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Boğazı ile Saros Körfezi arasında, güneye doğru genişleyerek uzanır.Türkiye'nin kuzey batısında yer alan yarımada, aynı zamanda Avrupa kıtasının güney-doğusundaki son kara parçasıdır.Kuzey'de dar (5 km) Bolayır kıstağı ile Trakya'ya bağlanır. Bir fay ile sınırlanmış yüksek ve düz batı kıyılarından doğuya, boğaza doğru alçalan, vadilerle yarılmış sırtlardan oluşan yüzey şekilleri jeolojik yapıya uymuştur.Yarımadanın batı yakasını kuvvetle meyillenmiş eosen ve oligosen flişleri, doğu yarısını hafif dalgalı miyosen ve pliyosen çökelleri kaplar.Gelibolu ilçesi, aynı isme sahip yarımadanın kuzey-doğu kıyısında, Çanakkale Boğazı'nın Marmara Denizi'ne açıldığı noktada yer alır.
İklim:
Trakya ve Ege iklim bölgeleri arasındadır. Kuzey'de bulunan Korudağı, sert Trakya iklimininin etkilerini hafifletmektedir. Çanakkale Boğazı kıyısında bulunması münasebetiyle yılın dört ayı sürekli hava akımlarının etkisinde kalmaktadır. Bu nedenle ilkbahar mevsiminin süresi kısadır. Yağışlar, sonbaharda etkili olurken, ilkbaharda bir ölçü daha azdır. Kışın en belirgin özelliği kuzeyden gelen sert Poyraz rüzgârıdır. Yaz ve sonbahar aylarında bölgede Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sonbaharlar genellikle ılıktır.
Dağlar:
Tekirdağ'dan uzanan Ganos Dağı'nın bir kolu Marmara kıyılarını izleyerek Mürefte üzerinden Çanakkale Boğazı boyunca Seddülbahir'e kadar uzanır. Diğer bir kolu da Kadıköy bucağının arkasından ve Bayramiç Köyü'nün sırtlarından Meriç yönüne doğru uzanır. Bir çok yerinde 200 - 400 metre yüksekliklerde değişen engebeler, Gelibolu Keşan arasında 725 metreyi bulur. Bu yükselti Korudağ adını alır ve ilçenin en yüksek yeridir.
Ovalar:
İlçe, dar bir yarımadanın uzantısında bulunduğu ve hafif engebeli araziden oluştuğu için önemli ovalara sahip değildir.Evreşe, Karainbeyli, Sütlüce ve Ilgardere gibi küçük ovaları mevcuttur.
Akarsular ve Göller:
İlçede önemli göl ve akarsu yoktur. Bir kaç büyük çay ve dere vardır.
Kavak Çayı:
İlçenin en uzun akarsuyudur. Çokal köyü yakınından geçerek, Kuzeyden gelen bir kolla birleşir ve Saroz Körfezi'ne boşalır. Uzunluğu 50 kilometredir.
Ilgar Deresi:
Eşikçi Dağı'ndan kaynaklanarak Üveyik Dağı ve Pazarlı Köyü arasından geçerek Bakacak Tepe yakınlarında Çanakkale Boğazı'na dökülür.
Çokalcı Deresi:
Münip Beş Çiftliği'nden ve Kaynarca'dan geçerek Çanakkale Boğazı'na dökülür.
Üç Köprüler Deresi:
Çokalca Deresi olarak da bilinen dere, Eceabat yöresinde Üçköprüler mevkiinden denize dökülür. Yazları pis ve durgundur.
Bitki Örtüsü:
İlçede bitki örtüsü çam ve zeytin ağaçlarından oluşur. Korudağ'daki çam ormanları en önemli yeşillik alanı oluşturur. Eceabat yönüne gidildikçe kıyı kesimlerinin zeytin ağaçlarıyla kaplandığı görülür. Pazarlıköy sırtlarında önemli sayılabilecek oranda çam alanı mevcuttur. Tayfur ve Karainbeyli köyleri arasında ise meşe fundalıklarına rastlanır.
1915 Çanakkale Köprüsü
Türkiye’nin en önemli projeleri arasında yer alan ve temeli 18 Mart 2017’de törenle atılan dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü özelliğine sahip “1915 Çanakkale Köprüsü” Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıldönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı. “Çanakkale Boğazı’nın gerdanlığı” olarak nitelendirilen ve Lapseki ilçesine bağlı Şekerkaya mevkisi ile Gelibolu'nun Sütlüce mevkisi arasında yapılan Asya ile Avrupa kıtalarını bağlayan “1915 Çanakkale Köprüsü”nün şehrin de ülkenin ve şehrin ekonomisin büyük katkı sağlaması bekleniyor.
(GELİBOLU İLE İLGİLİ GENİŞ FOTOĞRAF ARŞİVİ İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYINIZ)