12. yüzyılda Menbaalar adı ile anılan Biga ilçesinin tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Antik Çağ'da Biga İlçesinin sınırları içerisinde eski Pegea kenti vardı. Biga adı bu kentten kaynaklanır. Anna Komnenos'un XII. Yüzyılda Pigas (Menbaalar) adıyla andığı kent, Pegae'nin yerinde kuruluydu. İlçenin sınırları içerisinde kalan önemli bir başka antik kent ise Parion (Kemer) idi. Parion, Misya'nın Hellespontus kıyısında Miletos'un bir koloni kentiydi; güneydoğuda Lapsakos (Lapseki) ile batıdaki Priapos (Karabiga) arasında yer almaktaydı. Biga'yı M.Ö. 334'de Büyük İskender Makedonya krallığı'na kattı. Daha sonra ilçe uzun süre Bizanslıların yönetiminde kaldı.
1364 tarihinde I. Muradın komutanlarından Lala Şahin Paşa tarafından Osmanlı Devletine bağlanan kent, bu tarihten sonra Biga adını almıştır. Timur taş Paşa'nın oğlu Gazi Umur bey tarafından ilçede cami, medrese ve şadırvanlar yaptırılmış ve döneminde oldukça mamur bir hale getirilmiştir. Bugün, bu şirin ilçemizde Gelibolulu Tahsin kalfa'nın 1911 yılında yaptığı ibadet mekanı tek, son cemaat mahalli üç kubbeli olan Çarşı camii ve caminin tam karşısında bulunan, gene 1911 yıllarında yapımı tamamlanan, şadırvanı mermerden, 12 Kubbeli Büyük Şadırvan görülmeye değer eserlerdendir. Ilıca başı kaplıcaları ve Parion (Kemerd), Priapos (Karabiga kalesi) gibi antik yerleşim merkezleri ile ilimizin önemli turistik bölgelerinden birisi ola Biga, çalışkan ve azimli insanları sayesinde ülkemizin ekonomisine hakim olabilecek noktada atılımlar göstermektedir.
(BİGA İLE İLGİLİ GENİŞ FOTOĞRAF ARŞİVİ İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYINIZ)