Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ÇTSO) Eylül ayı olağan meclis toplantısının konuğu oldu. ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Meclis Başkanı Osman Okyay yaptı. Ardından konuşan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, Eylül ayı toplantısına katılan herkese teşekkür etti. Çanakkale MHP Milletvekili İbrahim Kürşat Tuna, Çanakkale MHP 2. Sıra Milletvekili Adayı Hatice Korkmaz’ın da birer konuşma yaptığı toplantıda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, ÇOMÜ ile ÇTSO’nun işbirlikleri, üniversitenin gelişimi ve proje çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Konuşmasının başında Türkiye’deki duruma ilişkin birkaç gözlemini aktaran ve terörden dolayı şehit düşen askerlere Allahtan rahmet, kederli ailelerine de başsağlığı dileyen Rektör Prof. Dr. Yücel Acer şunları ifade etti:
“Hepimiz Aynı Gemideyiz”
Rektör Acer; ‘’Bu konuda iki hususu unutmamamız lazım. Türkiye’deki istikrar hepimizin istikrarıdır. Birinci husus ülkemizde ne zaman bir koalisyon kurulmaya çalışılsa ekonomik bir düşüş gerçekleşmiştir. Koalisyon kurulamamıştır süreç uzamıştır. Bizim ülkemizde siyasi istikrar gerekir. Bu bir gözlemdir, yaşanmış bir vakadır. Bir tek parti iktidarı olduğunda Türkiye bir sıçrama yaşamaktadır. Diğer önemli husus da arada yaşanan siyasi çekişmeler. Bu çekişmeleri o kadar çok abartıyor ve belli bir noktaya getiriyoruz ki Türkiye’de neredeyse siyasi iktidarı yıkmak için Türkiye’nin zararına çalışan odaklara destek verir hale geliyoruz. Gerçekten hepimiz aynı gemideyiz. 40 yıldır başımıza bela olmuş terörü destekleyenlerin elbet yaptıkları destek ayaklarına dolanacaktır. Bu yüzden Türk milleti olarak bu konuya dikkat etmemiz lazım. Bu bağlamda son 3 yılda oluşan gelişmelerin belli bir yapının deşifre olması sebebiyle ona destek veren dış güçlerin oynadığı bir oyunun uzantısı olduğunu asla unutmamamız lazım. Bir yapı bu kadar deşifre olduğu halde hala sağlam devam etmeye çalışıyorsa bunu tek bir açıklaması vardır oda dış bağlantıdır. Türkiye’nin hassas bir konumda olması dış güçler tarafından hep eylem noktası haline gelmiştir. Bu da en çok Türkiye’nin ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Türkiye’de ekonomik göstergeler kötüye gittiyse Türkiye’de oluşturulan yapının büyük bir etkisi vardır. Bunu unutmamak gerekir. Türkiye’de özellikle önümüzdeki ayda yapılacak seçimlerden sonra Türkiye’de güçlü bir iktidarın oluşmasını temenni ediyorum. Türkiye ile ilgili vurgulamak istediğim bunlar’’ dedi. Asıl değinmek istediğim husus Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi diyen Rektör Acer, konuşmasının devamında ÇOMÜ’yü anlattı.
“ÇOMÜ Çanakkale’nin En Büyük Kuruluşudur”
‘’ÇOMÜ Çanakkale’nin en büyük kuruluşudur. Bu birçok açıdan böyledir. Her şeyden önce ekonomik açıdan böyledir. Çünkü rakamlarla ifade edersek bu yıl eğitim ve öğretime 46.000 öğrenciyle başlıyoruz. 30.000 öğrenci Çanakkale merkezde bulunmaktadır. ÇOMÜ Çanakkale’ye şüphesiz ki büyük bir değer katıyor. Sadece ekonomik olarak değil sosyal ve kültürel olarak da bilimsel olarak da Çanakkale’ye çok şeyler katıyor. Bu yüzden şehirle üniversiteyi bir arada tutmak istiyoruz. 13 fakültesi olan bir üniversite haline geldik. En son Diş Hekimliği Fakültesi resmen kuruldu. Bu fakültemiz de Çanakkale’ye yeni bir değer katacaktır. Üniversite olarak bu fakültenin gelişmesi için elimizden geleni yapacağız. Hem akademik personel hem de idari personel olarak zenginleştirmek için çalışmalarımıza başladık.
“Üniversitemiz Bünyesinde Güvenliği Hassasiyet Noktasında Takip Etmekteyiz”
Üniversite bünyemizde güvenliği hassasiyet noktasında takip etmekteyiz. Üniversitemizin iyi bir marka değeri var. Rahat ve sosyal anlamda iyi bir marka değeri var ve yıpratılmaması adına çalışmak gerektiği için biz de bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Her şeyden önce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin bilimsel araştırmalar, projeler yapan bir üniversite haline gelmesini arzu ediyoruz. Bu bağlamda attığımız somut adımlar var. Proje koordinasyon merkezi kurduk. Hem Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi çalışanları için hem de proje yapmak isteyenler için Çanakkale kurumlarına bilimsel destek sağlayacak bir merkez kurduk ve merkez bu yazın bile çok ciddi çalışmalar yaptı. Eğitim ve tecrübesini geliştirme adına yakın zamanlarda Çanakkale’ye de destek veren proje yapma ve proje yürütme anlamında destek veren bir merkez, güçlü bir şekilde oluşacak. Bilimsel araştırma ve proje yapan hocalarımıza maddi destek vermek için hazırlıklar yaptık. Bunun alt yapısını da oluşturuyoruz. Üniversitemiz aslında şanslı bir döneme girdi. Kadro anlamında ciddi bir desteğe sahibiz. Üniversitemizin Tıp Fakültesi ve hizmet veren diğer bölümlerimizde dâhil kadro sayısını arttıracak durumdayız. Burada daha çok hoca daha kaliteli bir üniversite oluşturma anlamında şanslı bir döneme girdiğimizi belirtmek isterim. Üniversitemizin teknolojik bir üniversite olması için de elimizden geleni yapıyoruz. Üniversitemizin TÜRKSAT’la yaptığı çalışmayla elektronik evrak dönemine geçmek için çalışma başlattık. Elektronik evrak sistemiyle çalışan, kâğıt israfından kurtulan, daha çevreci bir üniversite daha hızlı ve verimli işleyen üniversite haline gelecek. Kütüphanemizi bilimsel değeri yüksek bir kütüphane haline getirmek önceliğimiz olacak. Bilimsel kalitesiyle övüneceğimiz bir üniversite kütüphanesi haline getireceğiz.
“Milyon Dolarlık Makinalardan Oluşan Laboratuvarlarımız Var”
Laboratuvarlarımızı ciddi anlamda destekliyoruz. Tıp Fakültesindeki laboratuvarları da gezerken göğsümüz kabardı. Milyon dolarlık makinalardan oluşan laboratuvarlarımız var. Merkez laboratuvarımız var. Merkez laboratuvarımızı akredite ederek siz sanayide faaliyet gösteren kuruluşlara gerçek anlamda hizmet eden bir laboratuvar haline getireceğiz. Burs ve konaklama koordinatörlüğü kurduk. Öğrencilerimize burs vermek isteyen iş adamlarımızın, kişi ya da kuruluşlarımızın doğru bir muhatap bulamadığını biliyoruz. Biz üniversite olarak sizlere bu açıdan da destek olmak yol göstermek arzusundayız. Bu öğrencilerin seçiminde biz gerekli desteği oluşturmak istiyoruz. Aynı zamanda bilimsel toplantılar konusu Çanakkale’nin değerine değer katan etkinlikler. O kadar çok bilimsel toplantı olabilmeli ki Çanakkale gerçek anlamda hizmet sektörü güçlü bir şehir haline gelebilsin. Yüzlerce kişinin gelip burada bilimsel toplantılara katıldığı bir şehir olması, Çanakkale’nin üniversite şehri olmasının en önemli göstergelerinden birisi olacaktır. Biz bu sebeple bunu desteklemek için de bir koordinatörlük kurduk. Ve bu daha profesyonel bir şekilde yapılandırılacak.
"Üniversite Kampüsünün Daha Sosyal, Sportif Bir Kampüs Haline Gelmesi Lazım"
Üniversitemiz kampüsünün daha sosyal, sportif bir kampüs haline gelmesi lazım. Öğrencilerimizin ve Çanakkalelilerin kampüse gidip spor yapabilecekleri tesisler kurmamız lazım. Bunu bugüne kadar başaramamışız. Çanakkaleliler üniversite kampüsünden bir şey elde edemiyorlar aslında. Ama öyle imkânlar yaratılabilir ki üniversite şehirle bu anlamda daha iç içe olur. Üstelik bizim Dardanos tesislerimiz var. Gerçekten Çanakkalelilerin büyük bir kısmı oraya gitmiş değil, o derece de saklamışız. Hatta orada büyük bir futbol sahamız var. Yaklaşık birkaç aydır ben orada yaşamaya başladım Rektör olarak. Hayretle gördüm ki iki ay boyunca bir kez bile bir futbol maçına şahit olmadım. Ve neyse ki Kepez Belediyesi’nin tesisleri tadilata girmiş, bizden sahamızı kullanmayı talep ettiler, biz de seve seve kabul ettik. Artık orada futbol maçı yapıldığını gördüm ve bu bizi gerçekten mutlu etti. İnşallah daha fazla konuda imkân sağlayan bir üniversite olacağız. İhtiyaç duyulan yeni binaların yapımına ilişkin ciddi bir alt yapı oluşturduk. Eğitim Fakültemizin binalarının yenilenmesi lazım. Bununla ilgili elimizde önemli oranda kaynak var. Şuan projelendirmesini yapıyoruz. Üstelik o kampüsün şehre daha çok hizmet verebilir bir kampüs haline getirilebilmesi için bir konferans ve konser merkezi haline gelmesini de sağlayacak bir proje olacak. O tür bir çalışmamız da var. Üniversitemiz içerisinde bir camii inşaatı var. Onun tamamlanması için elimizden geleni yapıyoruz. Hızla da ilerliyor. Ve üniversite hastanesini mutlaka yakın zamanlarda bitirecek bir süreçte devam ediyoruz. Bazı kaynak eksiklikleri vardı. Tabi Türkiye’deki siyasi istikrarsızlık bizleri de biraz etkiliyor ve kaynak temini konusunda daha çok çalışmamızı gerektiriyor.
“Kendi Enerjisini Üreten Bir Üniversite Haline Gelme Konusunda Kararlıyız”
Ama özellikle şunu belirtmek isterim. Biz üniversite olarak enerjisini kendi üreten bir üniversite haline gelme konusunda kararlıyız. Kalkınma Bakanlığına sunduğumuz proje büyük bir destek görüyor. Teknik olarak incelemesi devam ediyor. Eğer bir aksilik olmazsa inşallah önümüzdeki yıl yatırım bütçesinde rüzgâr tribünü kurma desteğini devletimiz verecek ama bir aksilik olursa da 2017’de mutlaka bu desteği almak için elimizden gelen neyse yapacağız ve kendi enerjisini üreten bir üniversite haline geleceğiz. Teleferik projesinden sürekli bahsediyorum ve bunu Çanakkale’nin sahip çıkması gereken bir proje olarak görüyorum. Bunun sebebi şu; bizim kampüs içerisinde bir ulaşım sorunumuz var. Gerçekten teleferik ya da benzeri bir sistem kampüs içerisinde ki ulaşımımızı ciddi anlamda rahatlatacaktır. Çünkü bizim kampüsümüzün en tepe noktasında birisi özel olmak üzere üç tane öğrenci yurdu var. Oraya yapılması planlanan öğrenci yurtları var. Ve kampüsümüzün giriş noktasından yukarıdaki fakültelere ve yurtlara ulaşım tamamen iptidai durumda şuan. Birkaç otobüsün gelmesini bekleyen binlerce öğrencimiz duraklarda bekliyor. Özellikle kış mevsiminde bu hoş bir manzara olmuyor gerçekten. Ama ben bu projeye Çanakkale’nin turistik değerine değer katacak bir proje olarak da bakıyorum. Buraya gelen herkesin uğrayabileceği, o tepeye çıkıp bir kahve içip Çanakkale’yi seyredebileceği tek nokta. Bu anlamda Çanakkale’nin destek vermesi gereken güzel bir projedir diye düşünüyorum. Bununla ilgilide ciddi çalışmalar yapıyoruz. Hatta yarın Ankara’dan bir ekip gelip fizibilite çalışması yapacak. İnşallah olur. Biz elimizden geleni yapacağız ama olmazsa da parasızlık yüzünden olmayacak bunu da söylemiş olayım. Bu parayı temin etmek için de elimizden geleni yapacağız. Son olarak şundan bahsedeyim; Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın da destek verdiği bir Tekno Park var. Daha önceden de destek verdiği bir Tekno Park var. Tekno Park’ın asıl binasının yapımına ilişkin süreç başladı ve temeli atıldı. Şuan inşaat çalışması devam ediyor. Orası büyük bir bilim alanı haline gelecek. Bunda başlangıç noktasında hem Bülend Bey’in hem de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın özel bir desteği oldu. Bunu vurgulamak istiyorum. Tabi devamını getirmek için biz de elimizden geleni yapıyoruz. Ama üniversite için en önemli unsurun huzur ve güven ortamı olduğunu son dört yılda net bir şekilde yaşadık. Bilim kurumu huzursuzluğu asla kaldırmıyor. Herhangi bir devlet dairesi gibi düşünmememiz lazım üniversiteyi. Yani sabah saat 08:30’da gelip akşam 17:00’a kadar rutin bir iş yapan devlet memurunun çalıştığı bir kurum değil orası. Bilimsel araştırma yapılan, öğrencilere ders anlatılan bir kurum. Eğer o insanların moralleri bozuksa, bir değer görmüyorlarsa hatta dışlanıyorlarsa oradan bir şey çıkmaz. Ne kaliteli eğitim öğretim çıkar ne de bilimsel araştırma çıkar. Biz bunu son dört yıl içinde yaşayıp tecrübe etmiş bir üniversiteyiz. O anlamda biz bunun sağlam temellerini atıyoruz. Liyakat ve adalete dayanan bir sistem Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde yavaş yavaş oluşmaya başladı. Ben hocalarımızın yüzlerinin güldüğünü görüyorum buna şahit oluyorum. Ama şunu da vurgulamam lazım hala Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ni, Çanakkale’nin üniversitesini, Türkiye’nin değerli bir eğitim kurumunu sadece yıpratmak için faaliyet gösteren bir yapı var burada. Basın yoluyla, yalan haberlerle, iftiralarla hem ÇOMÜ’yü hem Tıp Fakültesi Hastanesi’ni yıpratmak için yalan ve iftira uyduran ve orada, burada, ulusal basında yayınlayarak üniversiteyi yıpratan güya yönetimi yıpratmaya çalışan ama aslında üniversitenin marka değerini yıpratan, üniversiteye ve Çanakkale’ye zarar veren geçen dönemden kalan bir yapı hala faaliyetini devam ettiriyor. Biz bunları muhatap almıyoruz, muhatap almaya değer görmüyoruz ama böyle bir çabanın olduğunu bilmemizde fayda var. Doğrusu ben üniversitenin web sitesinin 1 santimetre karesini bunlara ayırma niyetinde değilim ama herhalde yeri geldiğinde de yargısal olarak bunlara karşı gerekli cevap verilecektir. Ama ben bu işin planlı bir şekilde devam ettiğini de özelikle vurgulamak isterim. Son olarak, göreve başladığımızdan beri Çanakkale gerçekten bize destek verdiğini net bir şekilde gösterdi. Kaç aydır Çanakkale’den gelen dostlarımızla, kurumların temsilcileriyle görüşüyoruz hayırlı olsun ziyaretleri anlamında. Ben hepsine tekrar teşekkür ediyorum. Çanakkale ve üniversitesini daha iyi bir geleceğin beklediğini özellikle vurgulamak istiyorum. Buraya davet ettikleri için tekrar sayın başkana ve değerli üyelerine, meclisimize çok teşekkür ediyorum. Konuşmasının ardından Rektör Acer’e, ÇTSO Başkanı Bülend Engin plaket takdiminde bulundu.