YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel

"Oynadığım Her Maçta Beşiktaş'a Gol Attım"

14 Nisan 2014 tarihinde eklendi

İsmi İbrahim Ejder. O Çanakkale’nin yetiştirdiği önemli futbolculardan birisi. Çoğu kişi onu Çanakkale’de Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı alarak bilir. Aslında o 1973-1975 yılları arasında Fenerbahçe’de forma giyen golcü bir futbolcuydu. Fenerbahçe’de forma giyerken oynadığı maçlarda attığı birbirinden güzel gollerle tribünleri coşturdu. Özellikle Beşiktaş maçlarında siyah beyazlı taraftarların korkulu rüyası oldu. Beşiktaş ile oynadıkları maçların hemen hemen tamamında gol attı. Fenerbahçe’de forma giyerken evlenmek isteyen İbrahim Ejder’e “Sen futbolcusun. Sana kız vermeyiz” denilmesi onu o yıllarda çok etkiledi. 1980 yılında rakibi ile girdiği ikili mücadele sonunda dizi dönerek sakatlanan ve 26 yaşında futbolu bırakmak zorunda kalan İbrahim Ejder, “Ben çok genç yaşta istediğim yere geldiğime inanıyorum. Düşünsenize 19 yaşında Fenerbahçe Kulübüne transfer olmuşum. Her ne kadar 26 yaşında futbolu bırakmış olsam da bundan daha büyük bir yer olabilir mi?” diyor. Bugün web sitemizde sizlere 19 yaşında Fenerbahçe’ye transfer olan ve 2 yıl orada mücadele eden Çanakkale’nin yetiştirdiği ünlü futbolculardan İbrahim Ejder’i sizlere tanıtmak istedik…..

ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com


* Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

- İsmim İbrahim Ejder. 1954 yılında Çanakkale’nin Eceabat İlçesi'nde dünyaya geldim. İlkokulu bitirdikten sonra ortaokula başladım. Fakat çeşitli sebeplerle ortaokulu bırakmak zorunda kaldım. Eceabat ve Çanakkale’de iş imkanı bulamadığım için de çalışmak üzere 1970 yılında İstanbul’a gitmek zorunda kaldım. O yıllarda da İstanbul’da bir yandan mobilet tamirciliği işinde çalışırken, diğer yandan da içimde büyük bir merak olan futbol ile ilgilenmeye başladım.
* Çanakkale’de uzun süreden bu yana Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanlığı görevini yapıyorsunuz. Bu arada futbola da büyük merakınız var. Bu futbol merakınız nasıl başladı?
- Küçüklüğümden beri içimde futbola karşı büyük merak vardı. İstanbul’da mobilet tamirciği işimde çalışırken de hep futbolu düşünüyordum. O yıllarda Tercüman Gazetesi'nin bir köşesinde Vefa Genç Takımına futbolcu arandığını ve seçmelerin yapılacağına dair bir haber gördüm. Bunun üzerine hemen Vefa Spor Kulübüne giderek kaydımı yaptırdım. 350 kişinin girdiği seçmelerin sonucunda 16 yaşında Vefa Genç Takımına girmeye hak kazandım. Bu beni çok sevindirdi. 1. ligde mücadele eden Vefa takımında önce yedek olarak sahaya çıktım. Sonra birçok karşılaşmada forma girdim. Yokluğu ve varlığı orada öğrendim. Allah şükür orada para da kazandım. 2 yıl Vefa’da futbol oynadım. 2 yıllık Vefaspor’daki futbol yaşantımın ardından Balıkesir ve Sakaryaspor’a transfer oldum.
“GAZİANTEPSPORLU YÖNETİCİLER BENİ HAVAALANINDAN KAÇIRDILAR”
* Vefa, Balıkesir ve Sakaryaspor’da futbol oynadıktan sonra 1973 yılında Fenerbahçe’ye transfer oldunuz. Fenerbahçe’ye transfer olma hikayenizi öğrenebilir miyiz? Bu nasıl oldu?
- Sakaryaspor’da futbol oynarken Fenerbahçe ile Sakarya’da özel bir maç yaptık. Bu maçta ben çok güzel bir oyun sergiledim. Bu oyunum Fenerbahçe’nin Teknik Direktörü Didi’nin çok hoşuna gitmiş. Beni sormuş ve “O futbolcuyu istiyorum. Onu alın” demiş. Fakat o yıl içinde ilginç bir olay yaşandı. 1971 veya 1972 yılıydı. Almanya’da geç milli takımın bir turnuvası vardı. Oradan dönmüştük. Fenerbahçe gibi beni transfer etmek isteyen Gaziantepspor da vardı. O yıllarda ben attığım gollerle Gaziantepspor’u şampiyonluktan etmiştim. O zamanın Teknik Direktörü Metin Türel ve Antrenörü Tamer Güney “Ben seni iyi tanımıyorum ama, Gaziantepsporlu taraftarlar seni istiyorlar” dedi. Almanya’daki turnuva dönüşü Gaziantepsporlu yöneticiler beni havaalanından kaçırdılar. Bende bunun üzerine Gaziantep ile anlaştım. Fakat teyzemin evine dönüşümde bir baktım içeride Fenerbahçeli yöneticiler var. Teyzemler “Seni Fenerbahçe transfer etmek istiyor. Bu sebeple de yöneticiler seni bekliyor” dedi. Fenerbahçe lafını duyunca çok heyecanlandım ve Gaziantepspor yerine Fenerbahçe’yi tercih edip bu transferi kabul ettim. Aslında Gaziantepspor’la müthiş bir paraya anlaşmıştım. Çok iyi de para vermişlerdi. Fakat Fenerbahçe benim için çok daha önemliydi. 1 lira para almadan Gaziantepspor’lu yöneticilerin elinden kaçıp Fenerbahçe Kulübüne koşa koşa giderek imza attım. Böylece profesyonel olarak ilk imzamı Fenerbahçe Kulübü’ne atmış oldum. Transfer olduktan sonra Fenerbahçeli yöneticiler beni kulübüne götürdüler. O yıl Fenerbahçe’nin Teknik Direktörü Didi’ydi. Ben o zamana kadar tesis falan görmemiştim. İlk olarak orada böyle bir tesis gördüm. Fenerbahçeli olmaktan da gurur duyuyorum ve iftihar ediyorum.
“İLK MAÇIMDA BEŞİKTAŞ’A 2 GOL ATTIM”
* Birgün Fenerbahçe’de forma giyeceğiniz hiç aklınıza gelmiş miydi? Daha doğrusu böyle bir hayaliniz var mıydı?
- Bana göre transferim çok erken oldu. 19 yaşında Fenerbahçe’ye transfer oldum. Babamız annemiz arkamızda olmadığı için orada pek tutunamadım. Fenerbahçe’ye gitmem de, dönmem de çok erken oldu. Bunun da gençlikten ve cahillikten kaynaklandığını düşünüyorum. O zaman ilerisini göremiyorsunuz. Fenerbahçe Kulübü’nden bana kimse git demedi. Ben kendi isteğim ile 1975 yılında Fenerbahçe’den önce Giresunspor’a ardından da Göztepe’ye transfer oldum. Hayatımın en büyük hatasını yaptığımı da orada anladım. “Keşke” dedim. “Fenerbahçe’den buraya gelmeseydim.” Çünkü Fenerbahçe ile yılda en az 3-5 kez  yurt dışına çıkarken, Göztepe’de oynarken Edirne’nin dışına çıkamaz oldum.
* Transfer olduğunuz yıl Fenerbahçe’deki oyuncuları hatırlıyor musunuz? Kadroda kimler vardı?
- Tabii hepsini hatırlıyorum. 1973 yılında Waldir Pereria Didi’nin çalıştırdığı Fenerbahçe Kulübü'nde Ziya Şengül, Cemil Turan, Datçu, Serkan Acar, Timuçin, Alparslan Eratlı, Osman Arpacıoğlu, Ender Konca ve Yılmaz Şen gibi efsane futbolcular yer alıyordu. Takım kaptanımız Ziya Şengül’dü.
* 1973 yılında Fenerbahçe’ye transfer olmanızın ardından maçların büyük kısmında ilk 11’de sahaya çıktınız. Bu da çok önemli. Hatta 26 Ağustos 1973 tarihinde Beşiktaş’ı 3-0 yendiğiniz bir maç var. Bu maçta 3 golün ikisini de siz atmışsınız. Bize o maçı anlatabilir misiniz? Yeni transfer olmuşsunuz ve kadroda yer aldığınız maçta 2 tane de gol atıyorsunuz….
- 26 Ağustos 1973 tarihinde Beşiktaş ile yaptığımız maç benim ilk maçımdı. Cumhuriyetin 50. yılı nedeniyle 1972-73 liginin ilk 8 takımı arasında ve 2 grup halinde eleme usulüyle maçlar tertiplenmişti. Mithatpaşa Stadı’nda oynanan bu maçta Hakem Ertuğrul Dilek’ti. Maça çok iyi başladık. 27. dakikada ilk golü ben attım. Ardından 39. dakikada Cemil Turan durumu 2-0 yaptı. İlk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıda 68. dakikada ben takımımızın 3. golünü attım ve sahadan 3-0 galip ayrıldık. Beşiktaş’ı da o gün 3-0 mağlup ettik. Ben Fenerbahçe’de oyun oynadığım her maçta Beşiktaş’a gol attım. Beşiktaş seyircisi o yıllarda benden korkar olmuştu. Her Fenerbahçe-Beşiktaş maçında ayağıma top geldiğinde tribünlerin uğuldadığı halen kulaklarımda… Hatta o yıl şampiyon olmuştuk. Fenerbahçe’de futbol oynarken Dolmabahçe’de kupa elimizde şampiyonluk turunu atanlardan birisi de benim..
“FUTBOLCUYUM DİYE BANA KIZ VERMEDİLER”
* Fenerbahçe’de futbol oynarken unutamadığınız bazı anılar vardır. Bize bunlardan birkaç örnek verebilir misiniz?
- Fenerbahçe’de futbol oynarken bir kız arkadaşım vardı. Onu istemeye gittik. Futbolcu diye bana kızı vermediler. Kızın ailesi “çocuk ne iş yapıyor?” dediler. Futbolcu denildiğinde “Biz futbolcuya kız vermiyoruz” dediler. “Bari bir ev alsın. Geliri olsun. Öyle kızı verelim “ dediler. 1973 yılıydı. Kızın ailesinin bu sözü üzerine Kulüp Müdürümüz Rahmetli Fikret Arıcan’a gittim. “Baba ben bir ev almak istiyorum” dedim. “Kaç para?” dedi. “225 bin TL” dedim. Kesti çeki attı önüme. “Git evi al oğlum” dedi. Gittim evi aldım. Tabii o kızla evlenemedim ama Fenerbahçe sayesinde İstanbul’da bir evim oldu. Şuan halen o ev İstanbul’da benim için bir hatıra olarak durur. Allah bin kere razı olsun Fenerbahçe Kulübü’nden.
İkinci bir anımda 1973 yılından. Fenerbahçe ile Beşiktaş maçında forma giyiyorum. Sahaya çıktık. Çok büyük bir kalabalık var. Tribünler tıklım tıklım dolu. Kaleye sırtım dönüktü ve göğsümle bir top aldıktan sonra yarım vole ile topa sert bir şekilde vurdum. Sırtım dönük olduğu için topun nereye gittiğini görmedim. Bir baktım takım arkadaşım Osman Arpacığolu bana sarıldı. Meğer top kaleye girmiş ve gol olmuş.
* Fenerbahçe’de kaç yıl futbol oynadınız?
- Fenerbahçe’de 1973-1975 yılları arasında 2 yıl futbol oynadım.
* Bunun ardından hangi takımlarda forma giydiniz?
- Vefaspor’da başladığım futbol hayatımda sırasıyla  Balıkesirspor, Sakaryaspor, Fenerbahçe, Giresunspor, Göztepe, Karşıyaka ve Çanakkalespor’da forma giydim.
* Çanakkalespor’da da bir süre futbol oynadınız. Yıllar sonra Çanakkale’de memleketinizde futbol oynamak nasıl bir duyguydu?
-  1970 yılında İstanbul’da Vefaspor’da başlayan futbol hayatımda vefa görevimi yenine getirmek için son olarak Çanakkalespor’da da forma giymek istedim. Bu konuda bana teklif gelince seve seve kabul ettim.1980 yılında da hiç para almadan, hatta üstüne para vererek 5 maç Çanakkalespor formasını giydim. Bunu da memleketime hizmet için yaptım. Fakat talihsiz bir sakatlık sebebiyle maalesef futbolu bırakmak zorunda kaldım.
“ÇOK GENÇ YAŞTA İSTEDİĞİM YERE GELDİĞİME İNANIYORUM”
* 1980 yılında talihsiz bir sakatlığın ardından futbolu bırakmak zorunda kaldınız. Bu sizi oldukça üzmüştür. Bize bundan da bahseder misiniz? Futbola nokta koyma kararını nasıl aldınız?
- Yıllarca futbol oynayan birisi olarak futbol hayatımı noktalamak benim için çok zor oldu. 1980 yılıydı. Karşıyaka’da takım kaptanıydım. Karşılaşma sırasında ters bir hareket ile dizim döndü. Yapılan kontrollerde menüsküs olduğum belirlendi. Dizimdeki menüsküs sebebiyle maalesef futbolu bırakmak zorunda kaldım. Bizim zamanımızda maalesef günümüzdeki gibi sağlık imkanları iyi değildi. Şuan menüsküs olan futbolcular kısa sürede tedavi olup futbol oynayabiliyor. Fakat bizim zamanımızda imkanlar yoktu. Bende sakatlığım hiç geçmediği için 1980 yılında istemeyerek futbolu bırakmak zorunda kaldım.
* Eğer ciddi sakatlığınız olmasaydı futbolda o yıllarda çok daha iyi yerlere geleceğinize inanıyor muydunuz?
- Ben çok genç yaşta istediğim yere geldiğime inanıyorum. Düşünsenize 19 yaşında Fenerbahçe Kulübüne transfer olmuşum. Bundan daha büyük bir yer olabilir mi?
* Fenerbahçe ile ilgili bir soru daha sormak istiyorum. Sizin zamanınızdaki Fenerbahçe ile bugünkü Fenerbahçe’yi karşılaştırmanızı istesem neler söylemek istersiniz. O günkü Fenerbahçe mi, bugünkü Fenerbahçe’mi daha iyi? Neden?
- O günkü yani 1973’lü yıllardaki Fenerbahçe kulüplerin en iyi konumda olan takımıydı. Şimdi de öyle. O yıllarda bizim antrenman yaptığımız saha topraktı. Şuan en az 15 tane çim antrenman sahası var. Fenerbahçe’nin şuanki tesisleri müthiş. O yıllarda başkanımız Faruk Ilgaz’dı. Ondan sonra Emin Cankurtaran oldu. Daha sonra Ali Şen geldi. Herkes yıllar geçtikçe üzerine koyarak günümüze kadar bu kulübü en iyi yere getirdi. Bu kulüp için taş üstüne taş koyandan Allah bin kere razı olsun diyorum. 1973’lü yıllarda futbolcular içten gelen ruhla oyun oynuyordu. Biraz sakatlığın varsa bile bunu görmezden gelip iğne olup sahaya çıkılabiliyordu. Yani içten gelen futbol aşkı ve ruhu ile top oynanıyordu. Günümüzde ise bu böyle değil. Futbolcunun tırnağı acısa “sakatım” deyip oynamıyor.
* Fenerbahçe’de forma giyerken birlikte top koşturduğunuz arkadaşlarınızla halen görüşüyor musunuz?
- Tabii Fenerbahçe’de birlikte top oynadığımız arkadaşlarımla zaman zaman görüşüyorum. Mesela Alpaslan, Osman Arpacığolu ve Datcu gibi oyuncu arkadaşlarımla görüşüyorum.
* Futbola karşı merakı olan gençlere neler tavsiye edersiniz?
- Eğer hedefleri ve biraz da yetenekleri varsa futbola devam etsinler. Unutmasınlar ki, iyi bir çalışmanın ardından mutlaka bir gün başarıya ulaşacaklardır.

5.471 kez okundu