Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Göz Hastalıkları Bölümünün Kurucusu Doç. Dr. İlker Eser’in Çanakkale’den ilham alan eserlerinin de içinde bulunduğu “Sonsuzlarda” isimli albümü müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Çanakkale’den esintiler taşıyan “Troy”, “Çanakkale” ve “Sonsuzlarda” gibi parçaların da yer aldığı albüm çalışmasının ilk sözlü eseri “Usandım” adlı parçanın klibinde ise Şebnem Schaefer sanatçıya eşlik etti. Çanakkale’nin dünyaca meşhur antik değeri “Troy”u albümde bir eser olarak icra eden sanatçı ve bilim insanının albümündeki eserlerden biri de “Çanakkale” ismini taşıyor. Bu eserleri “Tüm ulus gibi benim de üzerimde derin tesirler bırakmıştır” dediği Çanakkale’ye atfeden Doç. Dr. İlker Eser’in eserlerinden biri de sözü ve müziği kendisine ait olan “Sonsuzlarda” adını taşıyor. Gelibolu’ya arabalı vapurla geçişin sanatçıdaki yansımasını anlatan eser diğer eserler gibi Çanakkale’den izler taşıyor.
Şebnem Schaefer sanatçıya eşlik etti
Albümün iki sözlü eserinden biri olan ve söz ve müziği kendisine ait olan “Usandım” adlı parçasına Şebnem Schaefer ile klip çeken İlker Eser yorumu ile müzikseverlerden olumlu eleştiriler alıyor. Farklı keman tınıları ve altyapısı ile dikkat çeken albümünde söz ve müzikleri kendisine ait 2’si sözlü ve 5’i enstrümantal toplamda 10 eseri müzikseverlerle paylaşan Eser’in Çanakkale dışındaki eserlerinden bazıları ise “Mykonos” ve “Zeugma” isimlerini taşıyor.
Kemanın usta icrası
Daha çok enstrümantal eserlerin yer aldığı albümle ilgili olarak “Neden enstrümantal müzik?” diye sorulduğunda, enstrümantal müzik dinlerken herkes kendi hikayesini, sıkıntılarını, sevinçlerini bu müziğe yükleyip kalbinde, beyninde yaşayabildiği için bu müziği vazgeçilmez bulduğunu söyleyen İlker Eser’in kendi besteleri dışında albümünde yer alan diğer enstrümantal eserler ise Türkiye’de “Olmasa mektubun” olarak bilinen “Ola se thimizoun” ve yıllar önce Muazzez Ersoy’un seslendirdiği, büyük müzisyen, besteci, söz yazarı ve aranjör Özkan Turgay’ın “Ağlama Meleğim” adlı eserlerinden oluşuyor. Albümde en önemli eser ise İlker Eser’in hem bir Türk musikisi aşığı olması, hem de yaşayan kültürümüzü ayakta tutması adına yaklaşık 12 dakika süren ve bağlantılı olarak Hüzzam peşrevi, 4 adet hüzzam eser ve keman taksiminden oluşan Hüzzam faslından meydana geliyor. İki sözlü eserde İlker Eser'in sesi ve yorumu ile birlikte özellikle enstrümantal müzik ve keman sevenlerin beğenisini kazanacağını düşündüğümüz albüm, Özkan Turgay aranjörlüğü ve yönetmenliğinde ve İlker Eser Production etiketiyle müzikseverlerle buluşuyor.
İlker Eser kimdir ?
Gaziantep’te doğan bu güzel şehirde ailesinin Türk musikisi tınıları ile büyüyen İlker Eser, keman ile geç denebilecek bir yaşta 19 yaşında Ankara Üniversitesi'ndeki tıp eğitimi sırasında tanıştı. Tıp Fakültesi Türk Sanat Müziği korosu ve İstanbul'a yerleştikten sonra Bakırköy Musiki Konservatuarı'nda çalışmalarını sürdürdü. Nevzat Atlığ, Erol Bingöl, Fatih Salgar ve Faruk Salgar gibi değerli hocalardan feyz aldı. Devam ettiği musiki toplulukları ile Atatürk Kültür Merkezi ve Cemal Reşit Rey gibi önemli konser salonlarında konser verme, radyo ve televizyon programlarına katılma şansı buldu. Akademik kariyerini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Amerika’da sürdürdü. Doçentlik ünvanını, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Göz hastalıkları bölümünün kurucusu olduğu, albümünde de üç bestesinde ilham kaynağı olan Çanakkale’de aldı. Halen İstanbul’da Acıbadem Maslak hastanesinde göz cerrahı olarak görev yapan İlker Eser, aynı zamanda müzik çalışmalarını sürdürmektedir.