Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir köyünde bulunan tarihi Cahidi Sultan Türbesi ve Camisi’nde restorasyon çalışmalarının 2 yıldır tamamlanamaması tepkiye sebep oluyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Balıkesir Bölge Müdürlüğü tarafından açılan ihale ile yapımına 2014 yılında başlanan Cahidi Sultan Türbesi ve Camisi restorasyon çalışmalarının 2015 yılı sonuna gelinmesine rağmen halen tamamlanamaması tarihi türbeyi ziyaret edenleri zor durumda bırakıyor. Türbe ve caminin 2 yıldan buyana ziyarete kapalı olduğunu belirten vatandaşlar, 250 bin TL’ye malolacak restorasyonun 2014 yılı sonunda bitirileceğinin açıklanmasına rağmen 2 yıldan bu yana halen tamamlanamamasının düşündürücü olduğunu ifade ederek, “Bu restorasyon adeta bitmeyen restorasyon haline geldi. Yetkililerin bu konuya acilen bir çözüm bulmalarını ve Cahidi Sultan Türbesini ziyarete açmalarını bekliyoruz” diler.
“KONYA İÇİN MEVLANA ZİYARETİ NE İSE ÇANAKKALE’DE BÖLGE İNSANIMIZ İÇİN CAHİDİ SULTAN TÜRBESİNİN ZİYARETİ ODUR”
Alan Kılavuzları ve Çanakkale Şehitlerine Vefa Derneği Başkanı Ertekin Köse de yaptığı açıklamada türbe restorasyonunun tamamlanarak en kısa sürede ziyarete açılmasını beklediklerini ifade ererek; “Konya için Mevlana ziyareti ne ise Çanakkale’de bölge insanımız için Cahidi Sultan Türbesinin ziyareti odur. Kitabunnasiha ve Divanı olmak üzere iki ilmi eseri bulunan ilim ve iman önderi olan Ahmed Cahidi Efendinin Türbesi ve Haziresi bizim kültürümüzün önemli değerlerindendir. Eceabat İlçe Müftülüğü ecdat yadigarı tarihi Cahidi Sultan Camii ve Türbesinin onarımı ve ziyarete açılması için idaresi elinde bulunan Camii ve Türbe için, Vakıflar ve Tarihi Alan Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunarak başlanmış olan onarımın takibinin yapılarak neticelenmesine katkı sağlamalıdır. İhalesi yapılmış ödenekleri ayrılmış bir işlemin neden geciktiğini bürokratlarımız kamuoyuna açıklamalıdırlar. Müftülüklerimiz ve bölge bürokratlarımız bölgedeki Camii çevrelerindeki tarihi mezar taşları ve eserlere sahip çıkma konusunda daha duyarlı olup bölge insanımız ve görevlilerimiz bilinçlendirilmelidir. Tarihi Kitabe, Mezar taşı, Çeşme, Camii ve Türbelerde tarihi değerlerimize sahip çıkma bilinci önce ait oldukları yer ve mekanlarda ilgili resmi kadrolarda başlamalı ve çevredeki Camii görevlilerimiz, cemaatlerinde ve bölge insanımızda bu bilinç oluşturulmalıdır. Restorasyonlar Müftülük ve ilgili resmi kurumlarca takip edilerek orijinal kitabe ve eserlerin korunmasında duyarlı davranılmalıdır” dedi.
AHMED CAHİDİ SULTAN KİMDİR?
Cahidi Sultan Hazretleri Kilitbahir’e 16.ncı asrın sonu ile 17.nci asrın başlarında Edirne’den gelip yerleşir. Ahmed Cahidi'nin gençliği Edirne'de geçti. Küçük yaştan itibaren yüksek bir ilim muhitinin içerisinde bulundu. Kısa sürede din ve fen ilimlerinde yetişti. Aynı zamanda Cemaliye ve Uşşakiye tekkelerinde dersler alarak şeyhlik makamına yükseldi.
Ahmed Cahidi Efendi bundan sonra Ehl-i sünnet itikatını yaymak, İslamiyetin emir ve yasaklarını bildirmek ve talebe yetiştirmek üzere Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir köyüne geldi. Burada Kerime Hatunla evlendi. Adem Efendi adında bir oğulları oldu.
Ahmed Cahidi hazretleri çok cömert ve vakar sahibi idi. Gece-gündüz Kur'an-ı Kerim okurdu. Alimlerden haberleri doğru olarak naklederdi. Allah korkusundan çok gözyaşı dökerdi. Dünyanın parlaklığına ve malına itibar etmezdi. Bu halleri sebebiyle kısa zamanda çevresinde tanındı ve herkes tarafından sevildi. Talebeleri çoğaldı.
PARASI OLMADIĞI İÇİN KİLİTBAHİR’DEN ÇANAKKALE'YE GEÇEMEDİ
Kilitbahir’de asıl tanınması ise şu hadiseye dayanır:
“Bir gün Ahmed Cahidi Efendi, Çanakkale'ye geçmek için Kilitbahir iskelesine geldi. Parası olmadığı için zamanın kayıkçıları kendisini kayığa almadılar. Üzgün bir halde dönüp evine geldi. Kendisini gören hanımı Kerime Hatun niçin gitmediğini sordu. Cahidi hazretlerinin kayığa alınmadığını söylemesi üzerine de; “Al şu seccadeyi de bin üzerine, Çanakkale'ye geç-gel." dedi. Bu şekilde Çanakkale'ye geçen Cahidi Efendiyi gören kayıkçılar şaşırıp kaldılar. Böylece onun büyük bir veli olduğunu anladılar.
Talebelerinden birisinin sohbet esnasında kalbin ne şekilde terbiye edileceğine dair sorduğu soruya Ahmed Cahidi hazretleri şu cevabı verdi: “Tarikatlarda asıl olan kalbin çeşitli hastalıklarından temizlenerek şifa bulmasını temin etmek, onu güzel sıfatlarla süslemektir. Allahü tealaya yaklaşmanın yolları tövbe, nefsini hesaba çekme, yaptığı işlerden gurura kapılmama ve ümitli olmak gibi kalbi makamlarla, doğruluk, samimiyet, ihlas, sabır gibi güzel hasletlerdir. Tasavvuf yolunda yürüyen kimse bu vasıflarıyla Cenab-ı Hakk'a yaklaşırsa, marifet ehlinden olur ve bu suretle en yüksek derecelere kavuşur."
AHMET CAHİDİ NASIL SULTAN OLDU?
Devrin Osmanlı Sultanı Dördüncü Mehmed Han rüyasında Ahmed Cahidi hazretlerini gördü. Bunun üzerine derhal Kilitbahir’e gelerek onu ziyaret etti. Sohbeti ile şereflenerek duasına mazhar oldu. Ahmed Efendi, Sultanın hiç bir maddi ikramını kabul etmedi. Dördüncü Mehmed Han bunun üzerine Ahmed Cahidi hazretlerine "Sultan" unvanını verdi. Bundan sonra Evliya Sultan ve Ahmed Cahidi Sultan diye de anıldı.
1659 (H.1070)'da vefat eden Ahmed Cahidi Kilitbahir’de eşi Kerime Hatun'un medfun bulunduğu türbeye defnedildi. Kendisinden 17 yıl önce vefat eden oğlu Adem Efendinin kabri ise türbenin dışında güney taraftadır. Cahidi Sultan, vefatının üzerinden üç asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen hala gönüllerde yaşamakta kabri ziyaret olunarak manevî istifadelere kavuşulmaktadır.
Ahmed Cahidi Efendinin Divan ve Kitabu'n-Nasiha adlı iki eseri Osmanlıca yazma halinde İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmaktadır.
(ÖZEL HABER: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)