Onların hayatları adeta pamuk ipliğine bağlı. Bazen yangın, bazen trafik kazası, bazen de herhangi bir yerde sıkışan hayvanları kurtarırken görürüz onları. 24 saat boyunca görev başındadırlar. Kimi zaman eleştirilirler, kimi zaman da cansiperane görevleri sebebiyle takdir edilirler. Canlarını hiçe sayarak alevleri söndürmek için çaba sarf ederler. Herkesin hızla kaçtıkları yerlere onlar koşarak girerler. Onlar canla başla görev yapan itfaiyecilerdir. Bu hafta Çanakkale’de de büyük tehlikeleri göze alarak bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan İtfaiye Müdürlüğü’nde yıllardır görev yapan Çanakkale Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Olcay Runa (48), İtfaiye Grup Amiri Türker Özer (44) ve İtfaiye Çavuşu Kadir Okdaş (46) ile mesleklerinin zorluklarını ve yaşadıkları sıkıntıları konuştuk….
ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com
* Tehlikeli bir meslekte görev yapıyorsunuz. Bu sizi korkutmuyor mu?
- Doğru. Mesleğimiz çok tehlikeli. Ancak tedbir aldıktan sonra tehlike diye bir şeyin olduğuna inanmıyoruz. Nasıl bir polisi ve askeri mesleğindeki zorluklar endişelendirmiyorsa bizi de endişelendirmiyor. Görevimizi severek yapıyoruz ve her türlü zorluğa da hazırız.
* Sizce bu mesleğin en büyük tehlikeleri neler?
- Mesleğimizin en büyük tehlikesi bilinçsizlik ve görevinizi doğru dürüst yapmama. Çünkü herhangi bir yangına gittiğinizde ilk önce kendi güvenliğinizi almak zorundasınız. Bunu yapmazsanız vatandaşa yardımcı olamazsınız ve yangını doğru dürüst söndüremezsiniz. Tabi yangının içine girdiğiniz zamanda başınıza gelebilecek her türlü tehlikeyi önceden sezemeyebilirsiniz. Onlarda tabii bilmeden gelen tehlikeler. Bu tehlikeler de bir itfaiyecinin canına mal olabiliyor. Sonuçta kelle koltukta görev yapıyoruz.
“YANGIN İHBARINI ALDIKTAN SONRA 30-40 SANİYE İÇİNDE BÖLGEYE HAREKET EDİYORUZ”
* Siz sadece yangınlara müdahalede bulunmuyorsunuz. Bunun dışında trafik kazasında araç içinde sıkışan kişilerin ya da, kuyuya düşen bir kişinin kurtarılması olaylarında da zaman zaman sizleri görebiliyoruz. Bize bunlardan da bahseder misiniz?
- İtfaiye Müdürlüğü olarak yangınlar dışında arama kurtarma ve denizlerimizde meydana gelebilecek olaylara müdahalede görev yapacak balıkadam ekibimizle hizmet vermeye çalışıyoruz. Çanakkale’de bir araç kazası olduğunda içinde sıkışan bir kişi olduğunda bunları çıkarmak için hep biz gidiyoruz. Bu sebeple de tek ekip olmamız sebebiyle zorluk çekiyoruz. Bu kapsamda yaptığımız temaslar sonunda Valimizin de desteği ile Gelibolu ilçemizde de özellikle araç kazalarına müdahaleler için bir araç aldırarak ekip kurdurduk. Fakat diğer ilçelerimizde bu arama kurtarma çalışmalarını yapacak ekip ile araç olmadığı için bütün ilçelere biz gitmek zorunda kalıyoruz. En büyük temennimiz her ilçede birer arama kurtarma ekibi ve araçlarının olması.
* Bir yangın ihbarı aldığınızda ne kadar sürede hazırlanıp araçla bulunduğunuz yerden olay yerine gidiyorsunuz?
- Bir yangın ihbarı aldığımızda 1 dakika içinde bulunduğumuz yerden ekibimizin çıkması gerekiyor. Bizim ekibimiz ise 30 ile 40 saniye arasında bulunduğumuz yerden çıkış yapabiliyor. Şehrin en ücra noktasına da 3-3,5 dakika içinde varabiliyoruz. Bu da çok önemli bir husus. Çok kısa sürede ekibimiz itfaiyeden yangın mahalline hareket edebiliyor.
* Yangın mahalline giderken yaşadığınız en büyük sorunlar neler?
- Yangınlara giderken yaşadığımız en büyük sıkıntı trafik oluyor. Bir yangın ihbarı aldığımızda 30-40 saniye içinde bulunduğumuz yerden yangın mahalline hareket ediyoruz. Fakat yollarda yaşadığımız trafik yoğunluğu ve gelişigüzel yapılan parklar bizi çok zorluyor.
“SÜRÜCÜLER TRAFİKTE İTFAİYE ARAÇLARINA GEREKLİ KOLAYLIĞI SAĞLAMIYOR”
* Trafikte diğer sürücüler tarafından sizlere gerekli kolaylık sağlanıyor mu?
- Üzülerek söylemek isterim ki, çoğu zaman itfaiye araçlarına trafikte gerekli kolaylık sağlanmıyor. Siren çalarak hızlı bir şekilde yangın mahalline giderken araçların yolun sağına geçip bizim araçlarımıza yol vermeleri gerekirken buna uyulmadığı da olabiliyor. Unutulmasın ki, belki yangın olan yer bize o sırada gerekli kolaylığı sağlamayan araç sürücüsünün evi de olabilir…Kimin başına ne zaman ne geleceği belli olmaz.. Bunlar unutulmamalı.
* Yıllardır bu işi yapıyorsunuz. Her yıl onlarca yangını söndürmek için ev ve işyerlerine gittiniz. Yangınların en çok çıkış sebepleri ne?
- Yangınların en fazla çıkış sebebi elektrik tesisatlarının kalitesizliğinden çıkıyor. Mesela günde 5 tane yangın ihbarına gittiğimizi düşünürsek bunun en az 4 tanesi elektrik tesisatından kaynaklanan yangın oluyor. Ayrıca vatandaşların bilinçsizliği de yangınları tetikliyor. Mesele sobalı evlerde bacaların temizletilmemesi bunlara bir örnek.
* Vatandaşlar en çok ne gibi konulara dikkat etmeliler?
- Biz Çanakkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü olarak yaklaşık 7 yıldan buyana okullarda çocuklara mini seminerler veriyoruz. Bunda da çok başarılı olduğumuzu düşünüyoruz.Yaptığımız bu seminerlerin ardından bilinçlenmelerin olması sebebiyle yangın çıkış sebeplerinin de çok değiştiğini görüyoruz. Şunu da unutmamak lazım ki, yangınlarda ihmallerin olduğu bir gerçek. Özellikle sobalı evlerde bu çok oluyor. Vatandaşlarımızın bu sebeple elektrik tesisatlarını kontrol ettirmeleri, sobalı evlerde oturanların da bacalarını temizletmeleri şart. Doğalgazlı evlerde oturanların da tesisatlarını ehil kişilere yaptırmaları ve zaman zaman kontrol etmeleri gerekiyor.
“İTFAİYEDE YETERLİ KADROMUZ YOK”
* Doğalgaza geçilmesi ile yangınlarda bir azalma söz konusu mu?
- Doğalgaza geçilmesi ile yangınlarda bir azalma olduğu doğru. Fakat risk oranı çok yükseldi. Doğalgaz sebebiyle çıkacak bir yangında buna müdahale su ile olmuyor. Ayrıca gaz sıkışmaları sebebiyle patlamalar da olabiliyor. Bu sebeple doğalgaz sebebiyle çıkabilecek bir patlama ve yangınlara müdahale diğer yangınlara yapılan müdahalelerden çok daha zor oluyor.
* 24 saat boyunca görev başındasınız. Vardiya usulü ile çalışıyorsunuz. Kaç kişilik bir ekibiniz var?
- Şuan Çanakkale Belediyesi İtfaiye Müdürlüğümüzün norm kadrosu 106. Yani olması gereken kadromuz bu. Fakat mevcut kadromuz 34 memur ve 14 işçi olmak üzere 48 kişi ile bu işi sürdürmeye çalışıyoruz. Çok eksiğimiz var. Bu konuda başkanımızın da eksiklikleri giderme konusunda çalışması var. Araç sayımızda ise bir artış söz konusu. Yeni araçlarımız alınmaya devam ediyor. Şuan 4’ü merdivenli olmak üzere toplam 7 aracımız var.
* Tehlikeli bir işte görev yaptığınız için aileleriniz de doğal olarak sizleri merak ediyorlardır. Aileleriniz mesleğiniz konusunda neler söylüyorlar?
- İsteğimize göre bir iş yapmamız mümkün değil. Bu bizim işimiz. Bize ne görev verilirse onu yapıyoruz. İtfaiyecilik tabiî ki tehlikeli bir meslek. Tabiri caizse kelle koltukta gidiyoruz. Büyük bir yangın olduğunda ailemizde bunu duyduğunda tabiî ki endişe ediyorlar. Bizi arayarak kendimize dikkat etmemizi istiyorlar. O yangın tamamen sünüp işyerimize geri dönüne kadar ailelerimiz tedirgin bir şekilde beklemek zorunda kalıyorlar.
* İtfaiyecilerin genelde erkek olduğunu görüyoruz. Fakat kadın itfaiyecileri de zaman zaman görebiliyoruz. Sizce kadınlar da itfaiyeci olabilir mi?
- Neden olmasın ki? Kadınlardan da itfaiyeci olabilir. İtfaiyeciler olarak bizler sadece yangın söndürme işlerine bakmıyoruz. Arama kurtarma çalışmalarında da görev yapıyoruz. Zamanla kadınların da bu meslek grubunda yer alacaklarına inanıyorum.
“MEZARLIĞIN KARŞISINDA YAPILACAK YENİ YERE TAŞINACAĞIZ”
* Çanakkale her geçen gün büyüyor. Doğal olarak nüfusun artması ile birlikte şehirde ulaşılabilecek mesafelerde artıyor. Örneğin Karacaören yakınlarında bir yangın olduğunda daha uzun sürede o bölgeye intikal etmeniz zaman alabiliyordur. Bu konuda ileriki yıllarda yangınlara daha kısa sürede müdahalede bulunmak için itfaiye Müdürlüğü’nün 2 ayrı bölgede hizmet vermesi düşünülebilir mi?
- Kentimiz hızla büyüyor. Nüfusun artması ve hizmet alanının genişlemesi ile birlikte itfaiyenin de tek bir yerden hizmet vermesi zorlaşıyor. Günümüzde Esenler ve Barbaros Mahallesi çok genişledi ve büyüdü. Bizde bu sebeple itfaiye Müdürlüğümüzün yerini değiştirme kararı aldık. İtfaiye Müdürlüğümüzü Şehir mezarlığının karşısında yapılacak yeni yere taşıyacağız. Bu yeni yerde Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), 112 Acil ve İtfaiye Müdürlüğü yer alacak. Böylece bu 3 birimin tek yerde bulunması birçok önemli olaya koordineli olarak müdahale etmeyi de kolaylaştıracak. Ağustos veya Eylül ayı içinde bu yerin ihalesi yapılacak ve inşaat çalışmalarının ardından bu yere 3 birim taşınacak. Bu yeni yere taşınmamızın ardından yangın olabilecek yerlere ulaşmamız daha kolay olacak. Mesela yeni yapılacak o yerden Esenler’de meydana gelebilecek bir yangına varışız yeni yapılan 60 metrelik yol sayesinde yarı yarıya azalacak. Ayrıca İzmir yolunun yakın olması sebebiyle Barbaros Mahallesinde olabilecek bir yangına müdahale etmekte trafik sorunu yaşamayacağımız için daha kolay olabilecek. Bunun dışında beldelerin statüsünün değişip köy olması sebebiyle bizim buralara da hizmet vermemiz söz konusu. Bu yerlere de ulaşmak İzmir yoluna yakın olmamamız sebebiyle yine çok kolay olabilecek.
* İtfaiye Müdürlüğü olarak Dardanos ve Güzelyalı gibi yangınlara hassas bölgelere özellikle yaz aylarında öncü kuvvet olma açısından bir birim oluşturmayı düşünüyor musunuz?
- Bu yıldan itibaren özellikle yangına hassas turistik bölgelerimizden olan Dardanos ve Güzelyalı ile Erenköy’e hizmet vermek amacıyla 3 kişiden ve bir araçtan oluşan öncü ekip bulundurma kararı aldık. Bu ekip yaz sezonu boyunca Dardanos’ta konuşlanacak. Bir yangın olayında hemen anında müdahale edecek. Eğer yangın büyükse bizler Çanakkale’den buraya intikal edeceğiz. Bir bakıma bu ekibimiz yangınlara ilk müdahale ekibi olacak.
* Mesleğinizi geliştirmek adına zaman zaman yabancı ülkelerden gelen itfaiyeciler ile ya da sizin yabancı ülkeleri ziyaret ederek oradaki itfaiyeciler ile mesleki bilgilerinizi pekiştirdiğiniz de oluyor. Bunlardan da bilgi verir misiniz?
- Mesleki gelişimlerimizi artırmak amacıyla yurt dışında yer alan itfaiye teşkilatlarına ziyaretlerimiz oldu. Almanya’da kardeş şehrimiz Osnabrück var. Bu kapsamda 3 kez Almanya’ya giderek orada yer alan itfaiye teşkilatı hakkında bilgi aldık. Bunun dışında Avustralya’dan da Çanakkale’ye itfaiyeciler geldi. Onlarla da mesleki birikimlerimizi paylaştık. Bunun dışında İzmir İtfaiyesi’ne de giderek orada Hollanda’dan gelen itfaiyeciler ile mesleki birikimlerini paylaşarak onlardan geniş kapsamlı tatbiki eğitim aldık.
“ÜLKEMİZDE İTFAİYENİN MESLEK OLARAK KABUL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ”
* Gittiğiniz diğer ülkelerdeki yangınlara müdahale ile ülkemizdeki yangınlara müdahaleyi karşılaştırdınız zaman aradaki en büyük farklılıklar neler?
- Çok fark var. Her şeyden önce ekipman ve malzeme farkı var. Yabancı ülkelerdeki itfaiye teşkilatlarında ekipman ve malzeme çok fazla. Türkiye’de ise biz onlardan daha hızlı şekilde olay yerine intikal edebiliyoruz. Biz 35-40 saniye gibi kısa sürede hazırlanıp itfaiyeden olay yerine hareket ederken, yabancı ülkelerde onların garajdan olay yerine hareketleri 1,5 dakikayı buluyor. Onlar bize göre daha ağırlar. Fakat dediğim gibi malzeme ve ekipmanları çok fazla olduğu için bize göre daha şanslılar. Yabancı ülkelerde itfaiyecilik 1. sınıf meslek olarak görülmesine rağmen ülkemizde ise halen itfaiyecilik bir meslek olarak görülmüyor. Bizler yaptığımız bu işin ülkemizde meslek olarak kabul edilmesini istiyoruz.
* Yıllardır bu işi ile uğraşıyorsunuz. Bu süre içinde de mutlaka başınızdan ilginç olaylar geçmiştir. Bize bunlardan birkaç anınızı anlatır mısınız?
- İtfaiye ekibi olarak her gün değişik olaylara gidiyoruz. Çanakkale de günden güne büyüyor. Trafik kazaları yoğunlaştı. Yine bir gün trafik kazasına gitmiştik. Kazazede yaşıyordu. Fakat bacak kısmında bir yaralanması vardı. 112 yetkilileri aşırı kan kaybettiği için kazazedeyi 5 dakika içerisinde araçtan çıkarmamız gerektiğini söyledi. O sırada biz çok telaş yaptık. Görevimizi en iyi şekilde yapıp kazazedeyi 5 dakikada yerine 3 dakikada çıkarmayı başardık ve 112’ye teslim ettik.
Bunun dışında 1993 yılında bir yangın olayı meydana gelmişti. Köy Hizmetleri’nin bulunduğu yerde çıkan bir yangın vardı. İlk seferinde baca yangını dendi. Ondan sonra trafik kazası konusu dendi. Özellikle de tek araç istendi. Gittik gördük ki, Köy Hizmetleri Müdürlüğü’nün büyük deposu tutuşmuş. O yeri söndürmek için çok sayıda itfaiye aracı ile müdahalede bulunulmuştu. Zor söndürmüştük orasını.
Bunun dışında bir anımızı daha anlatmak istiyorum. Bundan 1-1,5 yıl öncesiydi. Bir apartman dairesinin yandığı ihbar edildi. Ekiplerimiz ile kısa sürede oraya gittik ve yangını söndürdük. Söndürme sonrasında ise yangının çıkış sebebi ile ilgili incelememizi olay yeri ekibi ile birlikte yaptık. Bizimde bu konuda aldığımız eğitimlerimiz var. Yaptığımız incelemede birtakım bulgular elde ettik. Evin bir odasında üst üste eşyaların bir arada yakıldığını ve yangının da bundan çıkmış olabileceği kanaatine ardık. Sonradan yaptığımız araştırmada da evi yanan kişinin askeriyede çalışan üniformalı resmi bir kişi olduğunu öğrendik. Bu yangınında bayanın nişanlısı ile tartışmasının ardından ondan öç almak için evin bir odasında topladığı eşyaları ateşe verdiği ve bunun ardından da yangının çıktığını belirledik. O yangın ihbarın da nişanlısından intikam almak için eşyaları yakan kişinin yaptığını yine o bayanın polisi arayıp evi kendisinin yaktığını söylemesiyle ortaya çıktı.
* Bu mesleği seçmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?
- Biliyorsunuz Avrupa’da itfaiyecilik birinci sınıf meslek. Fakat Türkiye’de bu meslek bile kabul edilmedi. Ama bunun çalışmaları var. İnşallah meslek olarak kabul edilir. Çok onurlu ve gurur verici bir meslek. Kesinlikle bundan sonra itfaiyeci olmak isteyenlere ısrarla bu mesleği öneriyorum. Çok zevkli bir meslek.