YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel

Kahraman Bakkal AVM’lere Meydan Okuyor

15 Temmuz 2013 tarihinde eklendi

Süpermarketler ve büyük alışveriş merkezlerinin açılması ile birlikte sayıları günden güne azalıp adeta yok olma aşamasına gelen bakkal dükkanları azda olsa yine faaliyetlerini sürdürüyor. Çanakkale il merkezinde de 40 yıldan buyana 4-5 metrekarelik işyerinde bakkallık mesleğini sürdüren Mustafa Güven (59) etrafında kurulan süpermarketlere adeta meydan okuyor. 40 yıldır işyerinde hiçbir değişiklik yapmayan, nostaljik bakkal dükkanında satışa devam eden Mustafa Güven, “İstesek daha büyük ve modern bir işyeri yapardık. Ancak 4-5 metrekarelik bu bakkal dükkanının benim açımdan önemi büyük. Bu sebeple içinde hiçbir değişiklik yapmadan 40 yıldır burada bu mesleği yapıyorum” diyor. 40 yıllık başarının sırrını ise güven ve veresiye satışına bağlıyor. Halen elinde 4 tane büyük veresiye defteri var Mustafa Güven’in. 700’e yakın da veresiye müşterisi bulunuyor. Emekliler ve çalışanlar ondan veresiye alışveriş yapıyor. O da yaz tahtaya al haftaya” hesabı alınanları yazıyor deftere. Ay sonunda da bu paraları tahsil ediyor. Mahallenin adeta bankamatik kartı gibi Mustafa Bakkal. Tüpü biten, ay sonunu getiremeyip parası kalmayanlar da gidip ondan borç alıp veresiye defterine yazdırıyor. Birde özelliği var Bakkal Mustafa’nın. “Bana öyle hitap edin” diyor “Ben Bakkal Mustafa’yım” diyor kendisi. Hafta sonları da dahil hergün saat 14.00 ile 16.00 arası kendisine izin veriyor. O saatler arasında işyeri kapalı oluyor Bakkal Mustafa’nın. Ondan alışveriş yapacaklar o saatlerde işyerinin kapalı olduğunu biliyorlar. Sabah gelip 14.00’de kadar alışveriş yapıyorlar. Öğleden sonra da 16.00’da gelip alışverişlerine devam ediyorlar. “Bakkallık mesleği artık öldü. Ama ben sağlığım ve ömrüm elverdiğince bu mesleği yapmaya devam edeceğim” diyor Bakkal Mustafa. 40 yıldır bu küçük 4-5 metrekarelik yerde bakkal olarak hizmet veriyor mahalleliye. Mahalleli de küçük bir dükkanda 40 yıldır veresiye satış yaparak hizmet veren Bakkal Mustafa ve onun gibi emek sarf eden bu küçük işletmelere devletin sahip çıkmasını istiyorlar.
Bizlerde 40 yıldır 4-5 metrekarelik bir yerde bakkallık yapan Mustafa Güven’i sizlere tanıtmak istedik. İşte veresiye defterli “BAKKAL MUSTAFA”….


ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE

E-Mail: info@canakkaletravel.com

* Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
- İsmim Mustafa Güven. 1956 yılında Çanakkale’ye bağlı Osmanlar Köyü’nde doğdum. 5 yaşındayken ailemin köyden ayrılması ile birlikte 1961 yılında Çanakkale’ye geldim
* Yıllardan buyana bakkal olarak bu küçük işyerinde hizmet veriyorsunuz. Bu mesleğe kaç yılında ve nasıl başlardınız?
- Babamın 1961 yılında köyden Çanakkale’ye gelip yerleşmesi ve ardından bakkal dükkanı açması ile birlikte bende onun ile birlikte bu küçük dükkanda çalışmaya başladım. Babamın vefat ettiği 1973 yılına kadar burada beraber çalıştık. Babamın vefatından sonra da bayrağı ben devraldım ve günümüze kadar bu küçük yerde hiçbir değişiklik yapmadan bakkal dükkanını işletiyorum.
* O yıllarda bu meslek çok önemliydi. Mahallelerde bakkalların sayısı da oldukça azdı sanırım. Yaklaşık 40 yıl öncesine dönecek olursak o yıllarda bakkallık mesleğinden bize bahsedebilir misiniz?
- 40 yıl önce bakkallık çok dikkat çeken bir meslekti. Çok daha önem görüyordu. Alışveriş yapmak isteyenler mahallerde sayıları az olan bu işyerlerini gidip alışverişlerini yapardı. Evinde ekmek, peynir, makarna, bisküvi vb. gıda maddelerini almak isteyenler bakkallara gelirdi. Bakkal her mahallenin bir sembolü gibiydi. Satışlarımız o yıllarda çok iyiydi.  Ancak zamanla marketlerin ve Alışveriş Merkezlerinin (AVM) açılması ile bakkalların sayısı önemli ölçüde azaldı.
* 40 yıldır aynı yerde hizmet veriyorsunuz ve yaklaşık 4-5 metrekarelik bu işyerinizde diğer süpermarketlere adeta kafa tutuyorsunuz. Bu zor olmuyor mu?
- Bizde müşteri alışkanlığı var. Her ne kadar benim işyerimin civarında büyük marketler yer alsa da yıllardır benim bakkal dükkanımdan alışveriş yapan müşterilerim bana sadık kalıyor. Bu sebeple de müşteri kaybım olmuyor.
* Çanakkale’de bakkallık mesleğini yapan birçok meslektaşınız var. Ancak onların büyük çoğunluğu market olarak bu işi sürdürüyorlar. Sizin gibi 40 yıldır kendisine ait küçük yerde bu mesleği o günden buyana sürdüren hemen hemen yok gibi. Bunu neye bağlıyorsunuz. Neden sizce diğer küçük bakkallar yok olurken siz bu meslekle kalmayı başarabildiniz?
- Bakın bu küçük işyerimizin bizim için çok önemi var. Biz 3 ayrı yere büyük dükkan yaptık. Şu anki  işyerimizi büyütüp daha güzel bir dükkan da açabilirdik. Ancak bizim için müşterinin ayak alışkanlığı çok önemli. O sebeple yaptığımız 3 ayrı yerdeki işyerlerimizi açmadık ve 40 yıldır bu küçük 4-5 metrekarelik yerde bakkal dükkanımızı işletmeye devam ettik.
* Bakkal dükkanınızın etrafında süpermarketler de var. Büyük oranda bunlar sizin satışlarınızı da etkiliyor. Ancak buna rağmen yine çoğu kişi sizden alışveriş yapıyor. Süpermarket yerine size neden geliyor bu kişiler. Sizin bir ayrıcalığınız olmalı…
- 40 yıldır bu küçük işyerimizde bu işi sürdürmemizin tek sebebi uygun fiyatlarla birlikte veresiye satışa devam etmemiz. Evet yanlış duymadınız.Tam 40 yıldır tanıdığımız müşterilerimize veresiye satış yaparak ayakta kaldık. Çanakkale’de ve Türkiye genelinde birçok yerde veresiye bu şekilde satış yapan bakkal sayısı hemen hemen yok gibi.
* Veresiye defterleri yıllar öncesinde çok önemliydi. Küçüklüğümüzde alışveriş yaparken bakkala gider ve aldığımız ürünleri deftere yazdırırdık. Parasını da aybaşında babamız aylık aldığında öderdik. Şimdi ise artık süpermarketlerde kredi kartı ile ve peşin olarak alışveriş yapabiliyoruz. Siz veresiye defterine devam ediyorsunuz. Bakkallık devam ediyor yani..
- Veresiye konusu bakkal dükkanımızın en önemli özelliği. Alışveriş yapacak vatandaşlarımızın büyük kısmı bakkal dükkanımızdan veresiye olarak alışveriş yaparlar. Bu konuda 4 tane büyük veresiye defterim var. 700’e yakın da veresiye müşterim bulunuyor. Bakkal dükkanımdan ne alırlarsa hemen bu defterde yazılır. Hatta tüpü biten, ay sonunu getiremeyip parası kalmayanlar da gelip benden borç alıp veresiye defterine yazdırırlar. Bir bakıma mahallenin bankamatik kartı gibiyim. Ay başı olduğu zaman da maaşını alan getirir parasını öder. Benim veresiye satış yaptığımı bildikleri için özellikle maaşlı olanlar ve emekliler benden alışveriş yapmayı tercih ediyorlar.
* Veresiye satıştan zarar etmiyor musunuz? Siz peşin satın alıyorsunuz fakat vatandaşlara veresiye satıyorsunuz?
- Zarar etmiyorum. Bilmediğim güvenmediğim kişilere veresiye hesabı açmıyorum. Yıllardır benden alışveriş yapan ve ay sonunda parasını ödeyeceğini bildiğim kişilere hesap açıyorum. Bu sebeple de zarar etmiyorum.Tabii bunların içinde yüzde 10’luk ödemeyenler olabiliyor. Şuan veresiye olarak müşterilerimizden alacağım olan tutar 60 bin TL’yi buluyor. Bunları da aylık olarak belirli aralarla tahsil ediyorum.
* Bu 40 yıllık başarılı meslek hayatınızı veresiye olarak satış yapmanızdan dolayı vatandaşların size karşı daha fazla ilgi göstermesine bağlayabilir miyiz?
- Vatandaşların bize olan güveni, uygun fiyatlar ve veresiye satış bunda etkili olabilir.
* Bazı kişiler size gelip “Bu iş artık yapılmaz. Alışveriş merkezleri ve süpermarketlere karşı direnemezsin. Kapat bu dükkanı olsun bitsin” diyenler oldu mu?
- Bu konuda bana gelip o şekilde söyleyenler oluyor. Ancak benim müşteri sıkıntım yok. Ne söylenirse söylensin ömrüm ve sağlığım el verdiğince bu yerde bakkal dükkanımda çalışmaya devam edeceğim.
* 40 Yıllık meslek hayatınızda bir özelliğiniz var. Hafta sonları da dahil olmak üzere her gün saat 14.00 ile 16.00 arası işyeriniz kapalı oluyor. Neden acaba işyeriniz o saatlerde kapatıyorsunuz?
- 40 yıldır saat 14.00 ile 16.00 arası prensip olarak işyerimi kapatıp istirahat ediyorum. Bu artık bir gelenek gibi bir şey oldu. Aradaki 2 saatlik süre içinde dinleniyorum veya kendi işlerim varsa onları yapıyorum. Müşterilerim de benim o saatler arasında işlerimin kapalı olduğunu bildiği için o saatlerde işyerime gelmiyorlar. Sabahtan 14.00’e kadar alışveriş yapıyorlar. 14.00 – 16.00 arası kapalı olduğu için saat 16.00’da işyerime gelip alışverişlerine devam ediyorlar. Bu da işyerimin ilginç özelliği..
* Yıllardır bu işin içindeniz. Bize başınızdan geçen birkaç önemli anınızı anlatabilir misiniz?
- Bu 40 yılık meslek hayatım boyunca 2-3 kez işyerim soyuldu. Tabi bu hırsızlık olayları neşemi kaçırdı. Failleri bulunamadı. Zamanla bizim varlıklı olduğumuzu hisseden bazı kişiler para almak için silah yoluyla beni gasp ettiler. Bu da moralimi çok bozdu. Yine de azmettim ve çalışmaya devam ettim.
* Bakkallık mesleği artık yerini süpermarket ve AVM işletmeciliğine bırakmış gibi. Bakkallık mesleği artık öldü mü sizce?
- Üzülerek söylemek isterim ki, süpermarketlerin ve büyük alışveriş marketlerinin açılması ile bakkallım mesleği artık maalesef öldü. Ben de müşteri alışkanlığı sebebiyle bu işi devam ettiriyorum. Çanakkale’de 3-5 tane dışında zaten bakkal kalmadı.
* Teknoloji gelişiyor ve hergün yeni yeni binalar yapılıyor. Sizin işyerinizin bulunduğu bölgede de artık binalar yenilenmeye başlandı. 4-5 metrekarelik bu emektar işyerinizi yenilemeyi düşünüyor musunuz?
- Bu konuda bir proje çalışması yaptırıyoruz. Bu eski yeri yıkıp yerine yeni bir bina yapacağız. Bunun altına da yine bir bakkal dükkanı yapacağız. Tabii bu yer biraz modern olacak. Fakat kesinlikle ismini değiştirmeyeceğiz. Bu yerin ismi yine “Mustafa Bakkal” olacak. Bakkal olarak çalışmaya devam edeceğim. Yalnız şunu da açıkça söylemek isterim. Bu yerin yerine yenisini yaptırdıktan sonra da veresiye satışa devam edeceğim. Yani 40 yıldır ben neysem yine aynı kalmaya devam edeceğim.
* Ne kadar daha bu mesleği sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
- Bu mesleği ömrüm ve sağlığım el verdiğince bakkal olarak sürdürmeye devam edeceğim.
* Yıllardır bu işi bütün zorluklara rağmen sürdürüyorsunuz. Sizi bu sebeple tebrik etmek istiyorum. Bizi kırmayıp sorularımızı cevaplandırdığınız için size teşekkür etmek istiyorum. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
- Bakkallık yapan bizim çapımızdaki arkadaşlarımızın direnmesini ve mücadele ederek bu mesleği sürdürmelerini istiyorum.

13.030 kez okundu