Çanakkale’de yaşamını sürdüren Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürlüğü’nden emekli Muzaffer Mut 14 yıl süren çalışmaları sonucunda deniz kabuklarından yaptığı birbirinden güzel sanat eserlerini ÇTSO Çanakkale Evi’nde düzenlediği sergi ile beğeniye sundu.
Türkiye’de yaygın olarak bilinen bir sanat olmayan deniz kabuklarından yapılan eserlerin genellikle Uzakdoğu ülkelerinde yapıldığını belirten Muzaffer Mut (69), “Bu sanatı çeşitli deniz kabuklarından bir eser ortaya çıkarmak olarak nitelendirebiliriz. Türkiye’de yaygın olarak bilinen bir sanat değil bu. Genellikle Uzakdoğu ürünlerinde görülen bir sanat. Yurtdışı seyahatlerimde bu tür eserleri gördüğümde çok etkilenmiştim. Bende bunları Çanakkale’de yapabileceğimi düşündüm. Çanakkale sahil kesiminde yer alan bir il. Burada kıyı kesiminde çok sayıda deniz kabuğu var. Bunun ardından topladığım deniz kabukları ile bu eserleri yapmaya başladım14 yıldan b.uyana bu sanat ile ilgileniyorum. Kullandığım deniz kabuklarının büyük çoğunluğunu Çanakkale sahillerinden topluyorum. Daha önce yaptığım mesleğim gereği deniz ile çok yakından ilgilendiğimden dolayı hangi mevsimde hangi deniz canlısının kabuklarının sahil kesimlerinde bulacağımı biliyorum. Bunun dışında ayrıca yurt dışında bulunan bazı arkadaşlarım da benim bu merakımı bildiklerinden zaman zaman burada bulunmayan deniz kabuklarından posta ile bana gönderiyorlar” dedi.
“HER DENİZ KABUĞU İLE BU ÇALIŞMA YAPILABİLİR”
Deniz kabukları ile çalışma yaparken yüzde 99 oranında deniz kabuklarını kullandığını belirten Muzaffer Mut, “Bunun dışında çok cüzi bir oran olan yüzde 1’lik kısmında farklı malzeme kullanıyorum. Tabi o kullandığım yüzde 1’lik kısmındaki ürünleri de deniz kabuklarının aslına benzetmeye gayret ediyorum. Burada şunu da açıkça söylemek isterim.Her deniz kabuğu ile bu çalışma yapılabilir. Deniz içinden çıkan bu deniz kabuklarının her biri birbirini tamamlıyor. Bu sebeple bu sanatı yaparken sahil kesimlerinden topladığım bu kabukları tek tek ayırarak onları birbirleri ile tamamlıyorum. Sonunda da ortaya çok güzel eserler çıkıyor” dedi.
“DENİZ KABUKLARINI ÖZEL BİR İŞLEMDEN GEÇİRDİKTEN SONRA KULLANIYORUM”
Deniz kabuklarını sahilden topladıktan sonra hemen onları kullanmadığını da belirten Muzaffer Mut, “Onların ilk önce temizlenmesi gerekiyor. Bu kapsamda da ilk olarak sahilden topladığım bu deniz kabuklarını çamaşır suyunun içine koyarak temizlerim. Eğer o kabukların üzerinde bir kalker kirliliği varsa nitrik asitten geçiririm. Bu temizlik işleminin ardından da bazı deniz kabuklarını oje kullanarak boyayarak eserde kullanılmak üzere hazır hale getiririm. Çünkü bazı eserlerde, örneğin papağan yapacaksam o papağanın renklerine göre o kabukları boyamak zorunda kalıyorum. Ayrıca buradan şunu da söylemek isterim. Benim için yaz ayları sahil kenarlarından deniz kabuğu toplama zamanıdır. Kış ayları da topladığım bu kabuklarla eser yapma zamanımdır. Bu tür eserleri yapmada en önemli nokta tasarımın oluşturulmasıdır. Eğer tasarımı çok iyi yapar ve bunu bilirseniz kısa sürede o eseri yapabilirsiniz. Tasarım bu sanatta çok önemli. Tasarımın ardından yapacağınız eserde deniz kabuklarını tek tek birleştirmeniz gerekiyor. Bu sanat adeta bir pazıl oyunu gibi diyebilirim. Ayrıca bilgisayar çalışması da yapmanız lazım. Çünkü deniz kabuklarından bir papağan veya fil yapacaksanız onun ile ilgili görsellere çok iyi bakmanız ve incelemeniz gerekiyor. Bu çalışmaları yaptıktan sonra eserin ortaya çıkması birkaç gün sürebiliyor” şeklinde konuştu.
“BU SANATTA TASARIM ÇOK ÖNEMLİ”
Yaptığı eserlerde tasarımın çok önemli olduğunu da belirten Muzaffer Mut, “Tasarım iyi yapılırsa ortaya çıkan eser çok güzel oluyor. Bu tasarımı yapmakta çok zor. Bunun için çok çaba sarf edilmesi gerekiyor. Bu sanatta yaptığımız bir eserde yanlış bir yapıştırma yaptığımızda o deniz kabuğunu yerinden çıkarıp yerine yenisini yapıştırma işlemini yapabiliyoruz. Burada iki tür yapıştırıcı kullanıyoruz. Silikon ve spiralli hızlı yapıştırıcı kullanıyoruz. Hızlı yapıştırıcıdan iyi eser ortaya çıkar. Silikonla yapıştırıcı kullanıldığınızda ise biraz kalın olduğu için kaba bir görüntü ortaya çıktığı için pek iyi sonuç vermez. Ben genelde eserlerimde hızlı yapıştırıcıyı kullanmaya gayret gösteriyorum. Bu işte emek çok oluyor. Yaptığım eserde eğer bir hata varsa, yapıştırdığım bir parçayı beğenmiyorsam onu oradan söküp yerine yenisini yapıştırma imkanım oluyor. Ancak bazen o parçayı çıkarırken eser kırılabiliyor ve birkaç gün süren emeğim çöpe gidebiliyor” dedi
“YAPTIĞIM BU İŞ TAM BİR TERAPİ”
Deniz kabukları ile uğraşmanın bir terapi olduğunu da ifade eden Muzaffer Mut,” Yaptığım bu iş tam bir terapi ve emekli işi aslında. İlk önce deniz kenarından kabukları toplarım.Buradan şunu da açıkça söylemek isterim ki, ben kesinlikle bu işi yaparken sahil kenarında veya deniz içinde canlı hayvanlara dokunmuyorum. Muhakkak ölü olan deniz canlılarını bu işte kullanıyorum. Bu işte çevreye ve deniz canlılarına kesinlikle bir zarar verme söz konusu değil. Aslında burada sahil kesimlerindeki bu atıkların temizlenmesi ve değerlendirilmesi söz konusu. Sahilden topladığım bu deniz kabuklarını eve getirdikten sonra onları tek tek tasnif ederim. Ardından onları yıkayıp çamaşır suyu ile temizledikten sonra eserin yapımına hazır hale getiririm. Daha sonra da tasarımıma göre onları birleştirip bir eser haline getiririm. Bu arada şunu da söylemek gerekir ki, eseri yapmaya başladıktan sonra eğer sıkılırsam işime ara veririm. Kendimi iyi hissettiğim zaman kaldığım yerden işime devam ederim. Bu işte sabır çok önemli” dedi.
“14 YILDA YAPTIĞI BİNLERCE ESERDEN BİR KISMINI BEĞENİYE SUNDU”
Deniz kabuklarından 14 yılda binden fazla eser yaptığını belirten Muzaffer Mut, ”Sonunda yaptığım bu eserlerimin bir kısmını Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’na (ÇTSO) ait Çanakkale Evi’nde sergilemeyi düşündüm. Sergiye gösterilen yoğun ilgi beni çok mutlu etti. Sergim 31 Temmuz 2016 tarihine kadar açık kalacak” dedi.
(HABER/FOTOĞRAF: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)