Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde yer alan Maydos Kilisetepe Höyüğü’nde 2018 yılı kazılarında yayık yapımında kullanıldığı belirlenen 2 bin 500 yıllık küp bulundu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında yaklaşık 25 kişilik bir ekip ile gerçekleştirilen 2018 yılı kazı çalışmalarında ilginç bulgulara rastlandı. Kazı çalışmalarında bulunan ve 2 bin 500 yıllık olduğu belirlenen küpün o yıllarda tereyağı yapımında kullanılan yayık olduğu belirlendi. Kazı alanında yarıya kadar toprağa gömülü halde bulunan 2 bin 500 yıllık yayık küpü koruma altına alındı. Yapılan incelemelerde yayık yapımında kullanılan küpün 72 santimetre boyunda ve 50 santimetre genişliğinde tereyağ yapımında kullanıldığı ve 2 bin 500 yıllık olduğu tespit edildi.
Maydos Kilisetepe Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Niğde Müzesinden Arkeolog Mustafa Eryaman ve 25 kişilik ekip tarafından çıkartılan yayık küpü hakkında Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz bilgi verdi.
ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı, yaptığı açıklamada bulunan tarihi küpün önemine değinerek, “Dikkat ederseniz küpün üzerinde 2 adet delik var. Bunlar küp kullanılırken yani çalkalanırken ağız kısmı deri ile kaplanıyor ve bu deliklerde kapatılıyor. Fakat bu deliklerin bir fonksiyonu var, çalkalanırken içerisindeki ayran fermente oluyor ve gaz oluşuyor. Gaz biriktiği için gazın dışarı çıkması gerekiyor. Bu gazın dışarıya çıkartılması için bu delikler açılıyor. Gaz dışarıya bu deliklerden alınıp tekrar çalkalama işlemi yapılıyor. Bu kap tahmini 2 bin 500 yılına ait. Bu teknik Anadolu’da günümüzde halen kullanılıyor. İç Anadolu’da halen kullanılan bu tarz kapların ağzı deri ile kapanmış, deliği olan kapların çalkalandığında gaz nedeniyle derinin kabardığını görüyorsunuz. Bu tür kapların geçmişi en az 2 bin 500 yıl geriye gittiğini söyleyebiliriz. Bu sonuçlarla Eceabat ilçesinde de 2 bin 500 yıl önce tereyağı üretildiğini söyleyebiliriz. Tabi bu formdan ve güncel araştırmalardan çıkarttığımız bir sonuç. Ama asıl kesin sonuç bu küpün dibinden aldığımız örneklerin üniversitede lipit yağ analizleri yapılmasının ardından ortaya çıkacak” dedi.
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)