Çanakkale'de deniz ulaşımında son yıllarda etkin bir performans gösteren ve kısa zamanda büyüyen GESTAŞ şirketinin Genel Müdürü Hasan Yürükçü, iş hayatındaki yöneticilik deneyim ve birikimini öğrencilerle paylaştı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Halkla İlişkiler Topluluğu tarafından organize edilen etkinlik, oldukça renkli ve bir o kadar da eğitici olarak gerçekleşti. Deniz ulaşım hizmetinin Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nden GESTAŞ'a devir olmasıyla birlikte yaşanan değişim ve gelişimin mimarlarından biri olan Genel Müdür Hasan Yürükçü, iş yaşamına hazırlanan üniversite öğrencilerine sadece bilgi ve tecrübelerini aktarmakla kalmadı, aynı zamanda başarının sırlarını paylaşarak onları bir anlamda motive etti. Genel Müdür Yürükçü, öngörülü ve ileri görüşlü olmadan bahsederken cesur olmanın ve geri adım atmamanın önemine değindi. Her yöneticinin B planı ve hatta C planı olması gerektiğini vurgularken, yöneticiliğin risk almak ve bunu becerebilmek olduğunu söyledi. Nerede yönetici olursanız olun kurumunuza bir şeyler katmaya çalışın diyen Hasan Yürükçü; “İş anlayışınız, genel müdür de olsanız operasyonun içinde olmalı, bir fiil olayları yaşamalı görmeli ve hissetmelisiniz. Yönettiğiniz kişilere emir vermeden önce sevgi verin. Ekibinizi motive etmeyi asla unutmayın ve doğru adama doğru işi verdiğinizden daima emin olun” dedi.
“BİZ BİR EKİBİZ”
Eğitim ve iş yaşamında ki anılarını paylaşırken öğrencilere başarının sırrına ilişkin ipuçları da veren GESTAŞ Genel Müdürü Yürükçü, “Başında bulunduğum GESTAŞ şirketi bünyesinde 350 kişi çalışıyor. GESTAŞ şirketinde 3,5 yıldır çalışmaktayım ve bir ekip olarak, takım olarak hizmet vermekteyiz. Ben burada tek başıma değilim. Benimde bir amirim, bir yönetim kurulum, alt kadrolarım, ekibim, takımım var. GESTAŞ demek ben demek değilim. Bende genel müdür olarak bir çalışanım burada. İcra, yürütme tarafındayım. Tabi ki projeleri ben hazırlıyor, organize ediyor, yönetim kuruluna sunuyorum. Ancak birlik ve beraberlik, tamamen bir uyum içerisinde hep birlikte çalışıyoruz” dedi.
“SABIR BAŞARININ ANAHTARIDIR”
Çanakkaleli olan Yürükçü ilk, orta ve lise eğitimimi Çanakkale'de tamamladığını kaydederek, “İstanbul Teknik Üniversitesini kazandım ve 1985 yılında İstanbul'a giderek Denizcilik Fakültesinden mezun oldum. Hayatımın ilk 17 senesi Çanakkale'de geçti. Daha sonra 18 yıllık farklı sektörlerdeki çalışma yaşamının ardından tekrar Çanakkale'ye gelerek GESTAŞ'ta çalışmaya başladım. 2006 yılının Haziran ayıydı. Çanakkale bölgesindeki deniz ulaşım işleri Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından yapılıyordu. Genel Müdürlüğü İstanbul'daydı ve oradan yönetiliyordu. 2006 yılının Ağustos ayında özelleştirme kapsamında İl Özel İdaresi'ne geçti. Özelleştirmeyle birlikte bende genel müdür olarak göreve başladım. Başlangıçta bizim de yaşadığımız pek çok zorluklar oldu. Ben iş hayatımda kendimi hep şu şekilde motive etmeye çalıştım. Çalıştığın kurumda hiç ayrılmayacak gibi üreterek ama yarın ayrılacak gibi de düşünerek çalışacaksın. Bunun katkıları hep bana artı olarak gelmeye başladı. Sizlerde bu öğrencilik hayatının ardından iş yaşamına atılacaksınız. Ama elbette şartlar çok zor niye çünkü bir istihdam sorunu olduğu doğru. Bir türlü iş bulamıyoruz, ya da doğru yerlerde doğru işleri bulamıyoruz veya bizleri mutlu edecek işleri bulamıyoruz. Peki bunlara nasıl ulaşacağız? Elbette sabırla. Bunun için benim size önerebileceğim çok sabırlı olmanızdır. Kendimden bir örnek vereyim. Çanakkale'deki GESTAŞ'ın iskelesini hepiniz biliyorsunuz. 1970'li yıllarda o mendireğin kayaları dökülürken ben 5 ya da 6 yaşlarındaydım ve evden kaçarak orada denize girer, balık tutar, çalışmaları izlerdim. Sonra 17 yıl okullara gittim. 18 yıl özel sektörde çalıştım. Aradan 35 sene geçti. 40 yaşında o iskeleye genel müdür olarak geldim” dedi. Göreve başladığında 350 kişi ile çalışmaya başladığını da belirten Yürükçü, “Ben Çanakkaleli olmama karşın çalışanların hiçbirini bir kere bile görmemiştim. Çanakkale'ye bir baktık içinden deniz geçen bir kent. Ama bende itiraf edeyim Çanakkale'de yaşadığım süreçte boğazdan ya 3, ya 5 kere geçmişimdir. Öyle bir şey ki yerel bir geçiş yok. Sabahları 50 öğrenci, memur bu tarafa geçiyor, akşamları aynı geri gidiyor. O zaman kime hizmet edeceğiz biz, transit geçenlere. Kimdir transit geçenler kamyonlar, tırlar, otobüsler tüm ticari araçlar, özel otomobiller, turist ve gurbetçiler. Ne yapmamız lazım diye oturduk eksik olan ne diye düşünmeye başladık. Ancak tam olarak hiçbir şey yok ki. İlk günler bana "Ne yapacağız?" diye sordular. Ama yapacak bir şey yok henüz. Çünkü zaten gemiler karşıdan karşıya gitmiyor. Önce eksikleri tespit ettik, sorunlara baktık. Adalara ulaşılamıyor. O zaman ne yapmak lazım. Yeni gemiler almak lazım? Sonunda onları aldık. Adalara kimse gitmiyor. Ne yapmak lazım? Bilet fiyatlarını daha ekonomik hale getirmek lazım ve yaptık” dedi.
“GEMİLERİ BAKIMA ALDIK”
Göreve başladıktan sonra gemileri kısa sürede bakıma aldıklarını da belirten Yürükçü, “Lodos oluyor, poyraz oluyor gemiler çalışmıyor. Ne yapmak lazım? Limanları iyileştirmek lazım dedik ve başladık iyileştirme çalışmalarına. Bu şekilde eksikleri tespit ederek hep iyileştirmeler yaptık. Şimdi somut olarakta göstermemiz gerekiyor. Çünkü bazı şeyleri elle tutmak, görmek gerekiyor” şeklinde konuştu. Bazı yatırımlar hakkında da bilgi veren genel müdür “2010 yılı Kasım ayında bizim boğaz hattına 4 yeni arabalı vapur geliyor. Eski vapurların hiç biri çalışmayacak, hepsini değiştireceğiz. Yeni gemilerimiz yüksek teknoloji ile donatılmış, güvenli, konforlu ve hızlı gemiler olacak. Günler, aylar yıllar böyle geçiyor ama projeler asla bitmeyecek” dedi.
“TEK BAŞINIZA DEĞİL, EKİBİNİZLE BAŞARILISINIZ”
Hasan Yürükçü, bir yöneticide olması gereken vasıfları sıralayarak, “İdare ederken, yönetirken, proje hazırlarken öngörülü olmamız, öngörümüzün de çok yüksek olması lazım. Cesur olun, hiçbir konuda korkmayın. Ancak hayati risk taşıyan konularda gerekli tedbirlerinizi de alın. Daima oluşabilecek olumsuzluklara göre B planımız bulunmalı. Bazen B planı da yetmeyebilir. O zaman C planımız da hazır olmalı. Eğer planlamalarınızı yaparken A, B, C planlarınız olursa, iş hayatınızda çok rahat edeceksiniz. Asla kaçmayın çünkü kaçacak yeriniz yok. Daima cesur olun ve risk alın. Çünkü iş hayatı böyle. Kaybetmekten korkmayın. Bu endişelerle vaktinizi boşa harcamayın, enerjinizi ve vaktinizi başarılı olabilmek için harcayın. Eğilebilirsiniz, bükülebilirsiniz. Ama asla yıkılmayacaksınız. Sabırla devam edeceksiniz, vazgeçmeyeceksiniz. İş hayatına girdiğinizde bir projeyi çalışıyorsanız hep kurumunuza ne kazandıracak diye bakın. Tasarruf limitli bir şeydir. Personel maaşını bir yere kadar, alımları bir yere kadar kesersin. Ama ondan sonrası yok. Bir proje hazırlarken hep "Ne kadar kazanacağım" diye düşününüz. Ama kişisel olarak değil, kurumsal olarak elbette. Karşınıza çok büyük problemler, engeller çıkabilir. Ancak hiç önemli değil. Büyükseniz büyük projeler, büyük işler yapabilir, başarabilirsiniz” dedi. Konuşmasında motivasyonun önemine de değinen Hasan yürükçü, “Lütfen çalışanları motive etmeye çalışın. Kesinlikle bir iş verdiğiniz de takip edeceksiniz. Ya yazarak, ya da gidip görerek takip edeceksiniz. İş anlayışınız, genel müdür de olsanız operasyonun içinde olmalı, bir fiil olayları yaşamalı, görmeli ve hissetmelisiniz. Çalışanların eksikliklerini, problemlerini, bire bir görmeli ve bunu yaşamalısınız. Personelin problemlerini bilmeyen bir yönetici hiçbir sektörde başarı gösteremez. Gemileri devir aldığımızda bir yıl eve gitmedim ben. Gemilerde yattım, o insanlarla yedim, içtim, her şeyi paylaştım. Personelinizi mutlaka ve mutlaka onurlandırınız. Bir işi başarıyla tamamladıysanız fikir sizin olabilir. Talimatı sen vermiş olabilirsin, sorumluluk senin olabilir. Ama unutmayın ki, işi tek başına değil, onlarla birlikte yaptınız. Bir takdir, teşekkür şeklinde yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışın. İşe göre adam prensibinin uygulanabilmesini yakından takip edin asla taviz vermeyin ” diyerek konuşmasını tamamladır.