Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, çevrecilerin büyük tepkisine sebep olan Kazdağları'ndaki altın madeni arama çalışmalarının yapıldığı yerleri inceledi. Bakan Güler, maden sondajı çalışmalarının yapıldığı bölgede tekniğine aykırı kanun dışı bir durum varsa gerekeni yapacaklarını belirterek, "Çünkü çevre bizim vazgeçemeyeceğimiz değerlerimizdendir" dedi. Sabah erken saatlerde uçakla Çanakkale'ye gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, daha sonra özel bir helikopterle Kazdağları'ndaki altın madeni sondaj çalışmalarının yapıldığı bölgeleri inceledi. Çanakkale Valisi Orhan Kırlı ve Çevre Orman Bakanlığı'ndan bir yetkilinin de katıldığı incelemelerde ilk olarak Ayvacık İlçesi'ne bağlı Küçükkuyu Beldesi Bahçedere köyündeki sondaj çalışmalarının yapıldığı bölgeye giden Bakan Güler, helikopterle bölgeyi önce havadan inceledi, ardından da aşağı inerek yerden incelemelerde bulunup yetkililerden bilgi aldı.Bakan Güler burada yaptığı açıklamada Kazdağları'nın önemine işaret ederek, "Biz objektif bir değerlendirme yapıyoruz. Ben bu konu ile ilgili olarak buraya 2 ayrı grup müfettiş gönderdim. Bunlardan bir grup maden işleri ile ilgili müfettişler. İkinci olarak da Bakanlık müfettişlerini gönderdim. Dolayısıyla yerleri tespit edin, söylentilerin doğruluğunu, yanlışlığını görüp ona göre objektif bir değerlendirme yapalım dedim.Biz burada taraf değiliz. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı olarak ülkemizin hem çevresi, hem de yer altı ve yerüstü zenginliği bizim zenginliğimizdir. Tarihi doku ile birlikte bütün bu güzellikler ülkemizin zenginlikleridir. Hiçbirinden taviz veremeyiz. Hiçbirini göz ardı ederek diğerinin lehine hareket edemeyiz. Objektif ve adil bir değerlendirme yapalım diye bizlerde müfettişlerimizi buraya gönderdik. Ayrıca Çevre ve Orman Bakanlığımızda buraya kendi müfettişlerini gönderdi. Burada 3 ayrı çalışma yapıldı. Daha sonra da Ankara'da uzman arkadaşlarla bir değerlendirme yaptık. Burada işin teknik konularını görüşüp söylentileri değerlendirdik. Ayrıca Valimizle ve buradaki yerel yöneticilerle de görüştük. Bu değerlendirmelerin ardından da bir de ben kendim bizzat buraları görmek istedim. Aslında en büyük kirlilik bilgi kirliliğidir. Bu bilgi kirlililiği de gidermek için kendi çıplak gözümüzle burayı görmek istedik" dedi.
"KANUN DIŞI BİR DURUM VARSA GEREĞİNİ YAPARIZ"
Bakan Güler, vatandaşların çevreye karşı duyarlılıklarından memnun olduğunu belirterek, "Yerel yöneticilerimizde halkımızda çevre konusunda çok duyarlı. Halkımızın çevreye karşı olan duyarlılığı bizleri çok memnun ediyor. Çünkü böyle bir bilinç bizim bütün zenginliklerimiz için de büyük bir avantaj. Bu bilinçle zaten hareket ediyoruz. Onun için buraya gelip değerlendirmelerimizi yaptık. Bunun sonucunda da Ankara'da da görüşmelerimizi yapacağız. Buna göre alacağımız önlemleri tespit edeceğiz. Ama gördüğümüz gibi açılan bu yollar yangın servis yolu için açılan yollar. Bunun dışında çevre ile ilgili bir tahribat var mı onu inceledik. Burada yapılan bir tespit. Yani var mı, yok mu anlamında bir tespit ve arama ruhsatı çalışması. Bu bir eşletme değil. Ayrıca burada bu madenlerin var olup olmadığı tespit edilecek. Eğer varsa projelendirilecek. Proje konusu da teknik bir konudur. Mühendislikle ekonominin buluştuğu bir çalışmadır. Bunun fizibilitesi ve projelendirmesi yapılacak ve ardından ÇED raporu alınacak. ÇED raporu alınması içinde buranın yerli halkı da dahil olmak üzere herkesin görüşü alınarak yapılacak. Onlarında izni olmadığı zaman zaten halkımıza rağmen bir şey yapılması mümkün değil. Eğer onlarda olumlu karar verirse, tekniğine de uygun olursa çalışma izni ondan sonra verilecek. Bu bakımdan şuanda böyle bir izin verilmiş değil. Ne siyanür kullanılma durumu var nede orman kesimi söz konusu değil. Burada yapılan çalışmaları tekrar gözden geçiriyoruz. Eğer burada herhangi bir tekniğe aykırı, yasalara uygun olmayan bir durum varsa gereğini yaparız. Çünkü çevre bizim vazgeçemeyeceğimiz değerlerimizdendir" dedi.