Çanakkale'de 66 yıl önce Nara Burnu önlerinde İsveç gemisiyle çarpışarak batan Dumlupınar denizaltısında hayatını kaybeden 81 şehidimiz törenle anıldı.
3 Nisan 1953 tarihinde Nato tatbikatından dönerken, Çanakkale Boğazı'nda Nara ile Bigalı arasında kalan bölgede, gece saat 02.00 sıralarında, İsveç bandıralı Nabolant isimli şileple çarpışan Dumlupınar Denizaltısı’nda mürettebattan 5 kişi bölgede bulunan gümrük botuyla kurtarılırken, yara alan denizaltı kısa sürede sulara gömülmüştü. Dumlupınar denizaltısının çarpıştığı haberinin alınmasının ardından bölgeye intikal eden yetkililer, sabaha karşı 06.40 sıralarında denizaltının su sathına doğru olan kısmında bir telefon şamandırası görmüş ve denizaltının kumandanı Albay Zeki Adanır, bu telefon aracılığıyla mürettebatıyla bağlantı kurmayı başarmıştı. Denizaltının kıç torpido dairesinde bulunan Selami Çavuş, bulunduğu yerde kendisiyle birlikte 22 kişinin hayatta olduğunu belirterek, oksijenin gittikçe azaldığını belirmişti. Denizaltıda mahsur kalan Mehmetçiklerin de dua ve ezan okuduklarını söylemişti. 4 Nisan günü saat 13.30'u gösterdiği sırada, denizaltıda bulunanlarla son kez telefon irtibatı sağlayan yetkililer, Selami Çavuş'un "Vatan sağ olsun" sözlerinden sonra denizaltıyla bir daha görüşme sağlayamamış ve bu deniz kazasında denizaltıda bulunan 81 Türk denizci şehit olmuştu.
KAZADAN KURTULAN EMEKLİ ASTSUBAY HÜSEYİN İNKAYA YAŞADIKLARINI ANLATMIŞTI
Batan Dumlupınar Denizaltısı’ndan sağ kurtulan 5 kişiden biri olan ve 5 yıl önce de hayatını kaybeden Emekli Astsubay Hüseyin İnkaya (96) o anlarda yaşadıkları şöyle anlatmıştı: “4 Nisan gecesi Nato görevimizden Gölcük'teki Denizaltı Komutanlığına dönüyorduk. Gece 02.10 sularında çok yakınımızda bir gemi tespit edildi. Hava çok soğuktu ve zifiri bir karanlık vardı. Çok az bir zaman sonra bir patlama oldu. Gemi tam sancak bodoslamadan bize bindirdi ve ben bir anda kendimi denizde buldum. Ne olduğunu anlamadım ve bir anda yüzmem gerektiğini düşündüm. Fakat hava soğuktu ve yapılacak tek şey vardı. Biran önce oradan uzaklaşmak. Nedeni bir gemi aşağıya batıyorsa yukarıda boşluk oluşur ve yukarıdakini çeker. Uzunca bir süre yüzdükten sonra bir anda bize çarpan gemiden ışıklı bir can simidi atıldığı gördüm. Bize çarpan gemi aynı zamanda denize filika indirmişti ve bizi filikaya aldı. Beş arkadaşımla birlikte bu şekilde kurtarılarak Çanakkale Asker Hastanesi'ne götürüldük.Yanımıza gelen Çanakkale Valisi'nden İstanbul'da bulunan eşime telgraf çekmesini, Çanakkale'de bir görev için bulunduğumu belirtmesini rica ettim. Kaza sonrası “bana başka bir yere tayin olur musun?” diye sordular. Ben de kendilerine “ben Denizaltıcıydım ve ölsem de Denizaltıcıyım” dedim. O anları unutmam mümkün değil.”
ÇANAKKALE'DE DUMLUPINAR'IN BATTIĞI YERDE TÖREN DÜZENLENDİ
Öte yandan Dumlupınar denizaltısında şehit olan 81 denizcimiz için Çanakkale’de Nara Şehitliği ile denizaltının battığı Nara Burnu önünde bir tören düzenlendi.
Dumlupınar denizaltısı şehitleri için düzenlenen anma töreni Nara Barbaros Şehitliği’nde gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, gaziler ve şehit yakınlarının katıldığı törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmalar yapıldı. Ardından şehitlik ziyaret edilerek karanfiller bırakıldı.
Daha sonra “TCG 1. İnönü” isimli denizaltısına geçen Vali Tavlı ve Tuğamiral Uça, Dumlupınar Denizaltısının 66 yıl önce battığı noktaya çelenk bıraktı.
(HABER: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)
Çanakkale Muharebeleri Esnasında Gelibolu Yarımadasından Çalınan Arkeolojik Değerler
Yazıyı Okuyun
