Tam olarak tarihi bilinmese de deve güreşlerinin 200 yıldır yapıldığı söylenir.Çanakkale ili genelinde de 150’ye yakın deve Ege ve Marmara bölgesinde yapılan güreşlerde yıllardır boy gösteriyor. Ortalama ömürleri 30 ile 50 yıl olan bu develerin sahipleri adeta onlara çocukları gibi bakıyor. Bu hafta fiyatları 10 bin ile 250 bin lira arasında değişen bu develer ile ilgili bilinmeyenleri “18 Mart Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Dernek Başkanı” İsmail Ogün Kırlıoğlu’na sorduk.
ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com
* Bize kendinizi tanıtır mısınız?
- Adım İsmail Ogün Kırlıoğlu.1968 yılında Çanakkale’de doğdum. Aslen Ezineliyim. Çocukluğumu ve gençliğimi Ezine’de yaşadım. Daha sonra Çanakkale Belediyesi’nde memur oldum. Evliyim ve bir oğlum var.
*Deveciliğe karşı merakınız nasıl başladı?
- Hayvanlara karşı olan sevgim küçük yaşlarda başladı. O yıllarda Ezine’de çok güzel deve güreşleri olurdu ve herkes ailece bir gün önceden bu güreşlere gitmek için hazırlıklar yapardı. Bende o yıllarda devenin birini severken elimi yalaması ile bu meraka başladım.
* Çanakkale ve yöresinde tahmini deve sahibi sayısı kaç tanedir?
- Çanakkale merkezde yaklaşık 50 deve var. Bu sayı il genelinde 150’yi geçer.
* Bu develer içinde büyük güreşlere katılıp derece alanlar var mı?
- Güreşlerde genelde baş ve baş üstü, yani iyi güreşen develer için kupa güreşi tertiplenmektedir.Örneğin Valilik, Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı, Dernek Başkanlık Kupası gibi. Çanakkale ilinde güzel develerimiz vardır ki, benim gözümde hepsi dereceli develerdir. Çanakkale bölgesinde kupa güreşlerinde kupa alan pek çok devemiz var. Hatta İzmir’in Selçuk ilçesindeki güreşlerden bir gün önce “Deve Güzellik Yarışması” dahi düzenleniyor. Son güreşlerde Samanyolu Kasabı İsmail Saman abimizin “Samanyolu” isimli devesi birinci olarak ödül aldı. Bunun dışında Işıklar köyünden Mustafa Alaca kardeşimin “Kömürcü” isimli devesi de bu güreşlerde üçüncülük kupasını alarak orada ilimizi en iyi şekilde temsil etti.
“DEVELERİN KİN DUYDUKLARI DOĞRUDUR. BAZI ŞEYLERİ KESİNLİKLE UNUTMAZLAR”
* Deve sahipleri develeri ile gurur duyarlar. Fakat güreşlerde kaybeden develerin genelde satıldığı ve kesilerek sucuk olduğu da söylenir. Bu doğrumu?
- Yenmek olduğu kadar develerin güreşlerde yenilmesi de bir pehlivanlıktır. Yenilen develerin satıldıkları olur ama bir kez yenilgi sonucunda kesilmezler. Dediğim gibi pehlivancılıkta yenmekte vardır, yenilmekte. Develer bazen güreş esnasında kendi aralarında oyunlar yaparak güreşirler ve kendi oyununda yenilir veya rakibine üstünlük kuramayacağını anlayan deve güreşi bırakır. Buda güreşten kaçan devenin hemen sucuk olacağı anlamına gelmez. Develer de diğer hayvanlar gibi sakatlanabilir. Nasıl besicilikle uğraşanlar hayvanları sakatlandığı zaman kasaba veriliyorlarsa, develerde sakatlandığı zaman kasaba satılabiliyor. Örneğin Esat Kurtcebe arkadaşımızın doğuştan bir gözü kör olan devesi vardı. Birgün yem yerken gözüne batan çalı yüzünden diğer gözü de kör oldu. Buna çok üzüldük. Haliyle iki gözü de kör olan bu deve normal yaşantısını devam ettiremeyeceği için kasaba satılması daha uygun olduğundan o yola başvurmak zorunda kaldı.
*Develerin kin duygularının fazla olduğunu biliyoruz. Kendisine yapılan kötü bir hareketi yıllarca unutmadıkları, sonunda da bunun intikamını aldıkları söylenir. 2009 yılında Ezine ilçesine bağlı Alemşah köyünde bir deve sahibini önce ısırmış, sonra da üzerine oturarak öldürmüştü. *Gerçekten develer çok tehlikeli hayvanlar mı?
- Aslında develer zarasız ve sevimli hayvanlardır. Bazıları kedi kadar uysal ve söz dinler. Bazıları da dediğiniz gibi hırçındır. Develerin kin duydukları da doğrudur. Bazı şeyleri kesinlikle unutmazlar. Buna sebebiyet verende maalesef yine biz insanlarız. Her hayvanda olduğu gibi ufak yaramazlıklar yaparlar. Suçlu olduklarını bilirler ve azarlandıklarında inanın sizlere kin duymazlar. Fakat yaramazlık yapılmadığında sadece benden korksun diye bağırıp çağırmada, ya da vurmada kinlenirler ve karşısındaki kişiye zarar vermek için zamanı kollamaya başlarlar. Aslında insanlarda ve diğer hayvanlarda da aynı kin vardır.
* Develere karşı merakı olanların en fazla nelere dikkat etmeleri gerekir?
- Devlerden korkmamalarını onlara sevgi ile yaklaşmalarını tavsiye ederim. Eğer öyle yaparlarsa onların zararsız olduğunu görecekler. Fakat buradan şunu da söylemek isterim. Özellikle kış aylarında develer kızgın olurlar. Bu sebeple ağızlarına kafes takılmayan develerin yanına yaklaşırken veya güreşler esnasında onlarla fotoğraf çektirirken çok dikkatli olmalarını öneririm. Bakıcısı olmayan bir devenin yanına kesinlikle gitmesinler. Her hayvanda olduğu gibi kıskanma duygusu develerde de vardır. Kimi üzerindeki giyimleri süsleri kıskanır ani hareket yapabilir.
“BİR DEVENİN AYLIK BAKIMI BİN TL’Yİ BULUYOR”
*Bu hayvanlar devasa özellikleri ile de dikkat çekiyorlar. Normal bir güreşçi deve tahmini kaç liradır?
- Develerin fiyatları güreşme durumlarına ve sitillerine göre değişir. Fiyatları da 10 bin lira ile 250 bin lira arsında değişmektedir.
*Develerin bakımı nasıl oluyor? Bir devenin aylık masrafı hakkında bilgi verir misiniz?
- Deveye eğer bakıcı tutarsanız ortalama bakım maliyeti aylık 500 ile 600 lira tutuyor. Yem gibi masrafları ortalama 500 lira civarında oluyor. Bu da bakıcı masrafı ile aylık bin TL’yi bulabiliyor. Tabiki kendiniz bakarsanız aylık masraf 500 lira civarında kalır. Devenin beslenmesi de çok önemli. Develer Mart ayında kuru ot; Nisan ve Mayıs aylarında yeşil ot; Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında fi otu, Burçak, Hasıl, Arpa hamuru; Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da kuru üzüm ve kuru incir ile beslenir. Ocak ve Şubat aylarında ise beslenmeden kesilirler. Bu aylarda deve pek yem yemezler. Bölgemizde güreşler bittikten sonra koca kış hayvanın midesi boş olduğu için deveyi bir hafta ya da on gün yemleriz.
* Güreşlere katılacak develerin bir ilden diğer ile götürülmeleri de hem zahmetli, hem de maliyetli olmalı. Bir devenin güreşlere götürülmesi ne kadar mal oluyor?
- Güreşlere gitmek için kamyon kiralanır. Ya da kendi aracınız ile güreş yapılacak yere gidilir. Gideceğiniz yerin uzaklığa göre bu nakliye fiyatı değişir. Güreşi tertip edenler kamyon kirasını karşılarlar. Zahmetli tarafı ise devenin arabaya yüklenmesinde olur. İlk önce yükleme yapacağınız bir rampa bulmanız gerekli. Rahat bir şekilde araca binmesi için bazı develer alışık olur. Hemen arabaya biner ve oturur. Bazıları da biraz inat eder, zorluk çıkarır.Tabiki devecilerin bu işin kolay tarafını bulmakta üstlerine yoktur. Önden başka bir deve bindirilir ve arkasından inat eden deve yürütülür. Nakil esnasında ayağa kalkmasın diye de ön dizleri havutlarını tutan atap dediğimiz ağaçlardan kamyona bağlanır. Üstleri 50-60 cm yüksek olacak şekilde hava muhalefetlerinden korumak, rüzgar ve yağmurdan ıslanıp hasta olmamaları için branda ile örtülür. Böylece güreş yapılacak bölgeye doğru hareket edilir.
* Deve güreşleri bundan yaklaşık 30-35 yıl önce çok daha ilgi çekiyordu. Zamanla güreşlere ilgi biraz azaldı sanki. Bu neden kaynaklanıyor sizce?
- Evet benim çocukluğumda daha çok güzel festival havasında her kesimin katıldığı güreşler tertip edilirdi. Zamanla küçük yerleşim birimleri kentleşmeye yönelmesi, yeni yetişen neslin önünde televizyon ve internet gibi ilgi alanlarının olması, zamanla güreş tertip edenlerin yaşlanması, emekli olması ve deve bakanların azalması bu güreşlerin bir ara yok olma aşamasına getirdi. Fakat buna rağmen seyircisini ve sevenlerini hiçbir zaman kaybetmedi. Şimdilerde kültürlerine sahip çıkarak deve bakanlar fazlalaşmaya başladı.
“DEVELER ORTALAMA 30 İLE 50 YIL ARASINDA YAŞIYORLAR”
*O yıllarda deve güreşleri şu anki Çimenlik Kalesi’nin arka kısmında yapılıyordu. Büyük de ilgi görüyordu. Keşke o bölgede yine bu güreşler yapılabilse….
- Artık o bölgede güreş yapılma ihtimali yok. Fakat şehrimizde daha güzel alanlar var. Örneğin Belediyenin Kurban satış alanı, şimdiki Hamidiye Tabyalarının olduğu yerde bir alan ayrılıp bu güreşler yapılabilir. Artık bu güreşler de kültürel kış festivali etkinliği gibi görülmeli ve daha geniş kapsamlı düşünülmeli. Şu anda Çanakkale'mizde gerçekten kış aylarında yapılacak büyük kültürel bir festival etkinliğine ihtiyaç var. Deve güreşleri hem dış turizm açısından, hem de iç turizm açısından seyircisi fazla olan bir etkinlik. Genelde diğer illerde bu tür etkinliklere belediyeler sahip çıkıyor. İlimizde Belediye veya Valilik tarafında desteklenirse Çanakkale’mizde çok güzel bir güreş festivali olur.
*Deve güreşlerini sevenler olduğu kadar sevmeyenlerde var. Özellikle hayvan severler bu güreşlerin kaldırılmasını istiyorlar. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
- İlk olarak şunu belirmek isterim ki, dernekler olarak bir araya gelerek Federasyon oluşturduk. Federasyonumuza Aydın’daki hayvan dostları derneği de üye oldu. Güreşlerimize hayvan sevenleri de davet edebiliriz. Hatta develerle nasıl ilgilendiğimizi gösterebiliriz. Bu güreşler ortalama iki yüz yıldır yapılmaktadır. Şimdiki zamanda develerin güreş esnasında korunması adına her türlü önlemler alınmaktadır. Bakıldığında bu etkinliğin seyircisi de artmaktadır.
*Develer ortalama kaç yıl yaşıyorlar?
- Develer ortalama 30 ile 50 yıl arasında yaşamaktadır. .
*Bölgenin en önemli deve güreşleri Ege Bölgesi’nde yapılıyor. Çanakkale ve yöresinde de bu büyüklükle güreşler yapılamaz mı?
- Aslında Marmara bölgesinde bu güreşler sadece Çanakkale bölgesinde yapılmaktadır. Duyduğum, ya da büyüklerimden öğrendiğim kadarıyla Trakya ve Bursa’nın bazı bölgelerinde de güreşlerin yapıldığı söyleniyor. Bence Çanakkale merkezde yapılacak bir güreş festivali çok ses getirir. Hele bunu her sene düzenli bir organizasyon şeklinde yaparsak kış aylarında şehrimize iç ve dış turizm açısından bir canlanma gelebilir. Ben inanıyorum ki Çanakkale Belediye Başkanımız ve ilimizin kurmaylarının desteklemesi ile Çanakkale’de çok görkemli bir güreş festivali yapılır.
“OCAK 2014’DE ÇANAKKALE’DE BÜYÜK BİR DEVE GÜREŞİ ORGANİZASYONU YAPACAĞIZ”
*Çanakkale’de de büyük bir deve güreşi organizasyonu düzenleyeceğiniz söyleniyor. Bu konudan da bize bahseder misiniz?
- Çanakkale'de “1. Büyük Truva Güreşi Festivali” yapılması gündeme geldi. Daha önce bahsettiğim gibi buradaki güreşin yapılması ve ses getirmesi için en güzel şekilde yapılmasına çalışılmakta. Çanakkale içinde olacak kış etkinliği için tüm kurum ve kuruluşların desteklemesini bekliyoruz. Bu güreş için Ege ve Marmara bölgelerinin en güzel güreşen develerinin ve Çanakkale merkezde bulunan tüm develerimizin katılmaları sağlanacak. Ocak 2014 ayı içinde yapmayı planladığımız bu güreşlerin büyük ilgi göreceğine inanıyoruz.
* 18 Mart Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Dernek Başkanlığı da yürütüyorsunuz. Bu dernek kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bundan bize bahseder misiniz?
-Daha önceki yıllar da Deve Güreşi Sevenler Derneği sevgili amcamız, büyüğümüz bu camianın temel taşlarından olan Ömer Özdoğan tarafından kurulmuş dernek vardı. Sonraki yıllarda üç dört ay gibi ara verildi. Bu arada Türkiye genelinde Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu kuruldu. Federasyon örgütlenme çalışmasına girdiğinde Çanakkale'de de denekleşme olması gerekiyordu Ömer Özdoğan amcamız, İsmail Saman abimiz ve Mustafa Alaca kardeşim ile diğer arkadaşlarla görüşüp Çanakkale’de “18 Mart Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Derneği’ni kurduk. Şu anda deneğimiz Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu (DEGÜF) üyesidir.
*Yıllardır devecilik ile ilgileniyorsunuz. Bu zamana kadar başınızdan ilginç olaylar da geçmiştir. Bize bunlardan birkaç örnek verir misiniz?
- Devecilikle uğraşanların başından geçen ilginç olaylar bitmez. Özelliklede güreşmek için sahaya girme sıranızın gelmesini beklerken ve saha içerisine güreşmek için girdiğinizdeki o heyecanın gerçekten çok zor oluyor. Hele yendiğinizdeki heyecanla karışık sevinciniz anlatılmaz yaşanır. Yine bir güreş sonunda deveyi bağlı tutulan yerine getirdik. Yatırarak güreş sonrası üstünü düzelttik. Ayaklanması için “haydi kalk” diye seslendik. Hiç yerinden kıpırdamadı. Bir daha seslendik. Bu kez arka ayaklarını kaldırdı ve ön dizlerinin üzerinde durdu. Arkadaşım Mustafa ile birbirimize baktık. Kalkmayınca şaşırdık. Birde baktık ki, benim kız yeğenim devenin başına sarılmış onu seviyordu. Devemiz onu ezmemek için yerinden kıpırdamıyormuş. İşte develerin aslında ne kadar sevecen ve onlarında hislerinin olduğuna bir kanıt bu. Bu bize hayvanların bile sevgi ve şefkatinin olduğunu açıkça gösteriyor.