Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, 2011 yılı içerisinde Türk dünyası ortak değerlerinin oluşturulması için üniversitenin öncülüğünde "Türk Dünyası Değerleri Sempozyumu" düzenlemeye hazırlandıklarını söyledi. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, "Çanakkale Değerleri Sempozyumu'nun ardından şimdi de Türk Dünyası Değerleri Sempozmu'nun düzenlenmesi için proje hazırladıklarını belirterek, "Türk dünyasının 3 bin yılı aşan uzun tarihinden günümüze miras kalan pek çok değerle karşılaşılmaktadır. Pasifik-Sibirya-Çin hattından Balkanlara ve daha aşağıda Orta Doğu'ya kadar uzanan bu geniş coğrafya, şüphesiz eşsiz bir mirasa sahiptir. Bu geniş değerler kümesinin planlı bir biçimde tasnif edilmesinin yanında, ayrıca Türk dünyasına mensup her bölge ve halk için kullanışlı bir kılavuz, devlet adamları için de fikir üretmeye ve çalışma programı oluşturmaya katkı yapacak biçimde sunulması gerekliliği vardır. Bu projenin esas amacı, böyle bir envanteri gerçekleştirmektir. Böylesi bir envanter, Türk dünyasının insan, nüfus, doğal kaynaklar, jeopolitik, kültür, tarih, folklor, turizm, ekonomi, bilim, sanat, teknoloji potansiyelini ve bunun değerlendirilme olanaklarını da somut, nesnel, kullanışlı veriler ile bilgiler vasıtasıyla gözler önüne serecektir. Bu çerçevede oluşturulacak stratejilerle devlet adamlarına ve siyasal karar vericilere rehberlik yapılacaktır. Envanter; yatırımcılar, girişimciler ve turistler açısından anlam ifade edecektir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE EN BÜYÜK AVANTAJA SAHİP ÜLKE KONUMUNDA"
Rektör Akdemir, bu coğrafyalardaki halklarla dış dünyanın kuracağı ilişkilerde Türkiye'nin en büyük avantaja sahip ülke konumunda olduğunu da belirterek, "Böylesi bir envanter, Türkiye'nin mevcut potansiyelini ve üstünlüklerini gösterebileceği gibi, ona daha pek çok başkalarını da eklemesine olanak sağlayacaktır. Bölgeye en yakın konumdaki başka merkezlerin, Türkiye kadar üstünlükleri hiçbir durumda yoktur. Rusya'nın Kafkasya deneyimi yaklaşık iki asır ve Orta Asya veya diğer bir deyişle Türkistan deneyimi ise bir asır kadardır. Üstelik bu deneyimlerle kurulan ilişkilerden yüklü bir envanter çıkmayacağı gibi, ilişkilerin önemli bir kısmı da çatışma biçimindedir. Aynı durum Çin için de geçerlidir. Her ne kadar Çin bölge ile 2 bin 500 yıldır iç içeyse de kültürel özellikler ona sınırlamalar getirmekte, Türkiye'nin sahip olduğu envanter avantajlarından onu yoksun bırakmaktadır. ABD ve Batı dünyası ise bölgeye tamamen yabancıdır. Her ne kadar bu yabancılaşmaya ilişkin arayı kapatma konusunda birtakım girişimler yapılmış ya da yapılıyor olsa da bölgeye ilişkin yapısal yetersizlikleri nedeniyle güçlü bir envantere ulaşmaları zordur. Türkiye'nin ise, envanter kurmada doğal ve kendiliğinden avantajları bulunmaktadır. Bu proje bunun ortaya çıkarılmasını, derli toplu hale getirilmesini, mevcut potansiyelin kullanılmasını ve daha da geliştirilmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
"GEÇMİŞTEN GELEN DEĞERLERİ KAYIT ALTINA ALMAK İSTİYORUZ"
Sempozyumun ana amacının bir bütün olarak Türk dünyasının geçmişten bugüne sahip olduğu sosyo-kültürel, tarihi, ekonomik, politik ve doğal değerlerin araştırılması, envanterlerinin çıkarılması ve nihayet konuların uzmanlarınca bahse konu alanlara özgü değerlerin kayıt altına alınarak gelecek nesillere bilimsel bir çalışmanın çıktısı olarak aktarılmasının sağlanması olduğunu da belirten rektör Akdemir, "Sempozyumun alt amacı, ilgili ülkenin sahip olduğu değerleri tasnif ederek bu değerlerin kayıt altına alınmasını sağlamak ve Türk dünyasına mensup diğer ulusların bu değerler üzerindeki farkındalıklarının artırılmasıdır. Sempozyum temel olarak Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye devletlerinin sahip oldukları sosyo-kültürel, tarihsel, politik, doğal ve ekonomik değerleri kapsamaktadır. Orijinal ve ortak sempozyumlar aracılığıyla ortak değerler envanteri çıkarılması yöntem olacaktır. Her ne kadar bu konu Orta Asya, Türkiye, Kafkasya gibi günümüzde Türk kökenli devletlerin yer aldığı bölgeleri ana çalışma alanı olarak görüyorsa da bu konuda daha esnek davranmak söz konusu olabilecektir. Bu durumda da elbette içinde Türklüğün asırlarca yaşandığı Moğolistan, Sibirya, Rusya, Çin, İran, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Mısır, Balkanlar, Doğu Avrupa gibi başka bölgelerin de envanter hazırlamanın gerekli kıldığı durum ve zamanlarda araştırma kapsamına alınması gerekebilecektir" dedi.
"SEMPOZYUM ÜNİVERSİTEMİZİN EV SAHİPLİĞİNDE YAPILACAK"
Sempozyumum ilgili ülkenin değerlerinin belirlenmesi, kayıt altına alınması ve duyurulması açısından yerel düzeyde; Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye sıralamasında gerçekleştirileceğini de belirten Rektör Akdemir, "Sempozyum Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi önderliğinde, ilgili ülkelerden katılacak üniversite veya üniversiteler birlikteliğinde gerçekleştirilecektir. Sempozyumların ev sahipliğini, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yapacaktır. Sırasıyla düzenlenecek olan Türk Dünyası Değerleri Sempozyumlarının Düzenleme Kurulu'nda yer alan ulusal üniversiteler, sempozyumların başarımı açısından ulusal düzenlemeleri yapmakla ödevli olacaklardır. Bu sempozyum gerçekleştirilirken daha evvelce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nce gerçekleştirilen özgün bir metodolojiden yararlanılacaktır. Bu envanter oluşturma metodolojisi, Çanakkale ilinin merkez ve ilçelerinde başarıyla uygulanmış ve sonuçta 'Çanakkale Değerleri Envanteri' hazırlanarak 2009 Mart ayında yayınlanmıştır. İlin ekonomik, kültürel ve eğitsel kalkınmasına büyük hizmeti olacağı şüphe götürmez olan böylesi bir envanter çalışmasında kullanılan metodoloji de farklı alanlara başarıyla uygulanabilmeye ve kısa sürede somut, içerikli, verimli, düzenli ve pratik sonuçları ortaya koyabilmeye elverişli özelliktedir. Bu yöntemin Türk dtnedeniyle güçlü bir envantünyası geneline uygulanması çok uygundur ve hatta böylesi bir araştırma için geliştirilmiş yegane yöntem olduğu bile düşünülebilir. Bu derin ve geniş Türk kültür ortamının yanı sıra yöntem Türkiye ile çok sorunlu, az sorunlu veya sorunsuz ülke ve halklarla olan ikili ilişkiler için envanter oluşturarak çözüme veya ilişkilerin öz ve derinlik kazanmasına katkı sağlayacak rehber kaynaklar oluşturulmasına da elverişlidir. Mesela bu Türk-Yunan ortak değerler envanteri, Türk-İran ortak değerler envanteri, Türk-Gürcü ortak değerler envanteri, Türk-Rus ortak değerler envanteri, Türk-Ermeni ortak değerler envanteri gibi olabilir" diye konuştu.