Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi öğrencileri Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği’nin (ÇATUD) organizasyonu ile Kilitbahir’e gezi düzenledi.
23 öğrenci ve 7 ÇATUD üyesinin katıldığı gezi programı iskeledeki, 1933 yılında dikilen ve 90 yaşına yaklaşan anıt Manolya ağacının altında başladı. Burada Dr. Öğr. Üyesi Veysel Tolun anıt Manolya ağacının öyküsünü anlattı. Anlatımdan sonra Kilitbahir feribotu ile sonbaharın son günlerinin yaşandığı, güneşin yakmadan ısıttığı pırıl pırıl güzel bir havada kısa ama güzel bir deniz yolculuğu sonrası Kilitbahir’e ulaşıldı.
Kilitbahir Köyü 1462-63’de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Kilid-ül Bahir Kalesi’nin çevresinde oluşmuş, günümüzde Kentsel Sit Alanı olarak koruma altında olan muhteşem boğaz manzarasına sahip şirin bir köy. Kısa bir su takviyesinin ardından köyün Arnavut kaldırımı döşeli dik yollarından yürünerek yolda meyvelerini cömertçe sunan nar, cennet elması ağacı ve sararmış yapraklarıyla diğer meyve ağaçları eşliğinde Cahidi Sultan Camii ve Türbesine çıkıldı. Bir tasavvuf ehli olan Ahmet Cahidi Efendi Rumelili bir aileden gelmekteymiş. Dergahını Kilitbahir’de kurmuş. 1659-60’ta vefatının ardından buraya defnedilmiş. Mütevazi bir cami ve türbeden oluşan yapılar topluluğu çevresi de bir mezarlık alanı, Çanakkale Savaşlarının kahraman komutanlarından Cevat Paşa’nın kızı da burada yatmakta. Türbe günümüzde bir ziyaretgah olarak oldukça rağbet görmekte. Burada bilgilendikten sonra yola devam edilip, oldukça dik yolları aşarak Çiğerci Baba Tepe’si olarak bilinen tepeye ulaşıldı. Ciğerci Baba Tepesi bir seyir terası olarak düzenlenmiş. Hemen yakında kapalı bir kafe var. Açık havada oturup muhteşem manzaranın tadını çıkarırken bir şeyler içebileceğiniz oturma gurupları da mevcut. Uzun bir süre, tepeden muhteşem görünen yonca yaprağı planıyla Kilitbahir Kalesi ve Namazgah tabyasının, karşıda denize ulaşan Sarıçay ağzının, salınarak boğazda yol alan gemilerin olağanüstü görüntüsünün keyfi yaşandı. Sonra, ÇATUD Başkanı İsmet Balkan’ın güzel anlatımıyla gençler 18 Mart Deniz Zaferinin öyküsünü dinlediler. Diğer üyelerin de katkılarıyla Çanakkale Ruhu gençlere anlatılmaya çalışıldı. Hızla geçen keyifli birkaç saatin ardından köye dönüş için bir başka yol tercih edilerek biraz doğa yürüyüşü yapıldı. Yenilen yemeğin ardından ise Çanakkale’ye geri dönüldü.
(Haber Kaynak ve Aktif Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)