Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik, üniversite olarak Kazdağları’nda propolis üreteceklerini söyledi.
ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik’in ‘Erasmus + Cooperation for innovation and the exchange of good practices-strategic partnerships for higher education’ kapsamında, "Therapeutic effects of apitherapy in higher education" başlıklı ‘EU projesi, toplam 721.000 TL bütçe ile desteklenmeye değer bulundu. ÇOMÜ koordinatörlüğünde 2 yıl boyunca sürdürülecek olan projede, tüm Avrupa’da yükseköğrenim alanında, arı ürünleri ile tedaviye (APİTERAPİ) ilişkin yenilikçi bir müfredat geliştirilecek.
ÇOMÜ’nün önderliğinde hazırladıkları projeyi toplam 4 ülke ve 6 ortak ile yürüteceklerini ifade eden Prof. Dr. Kemal Çelik; proje kapsamında Litvanya, Polonya, Slovakya ve Türkiye’deki ilgili üniversitelerde ilgili alanlarda verilen dersler içerisinde Apiterapi’nin alternatif ve destek terapi yöntemlerini öne çıkaran bir müfredat geliştirileceğini belirterek proje hakkında bilgiler verdi: “Projede temel olarak arının ve arı ürünlerinin sağlıkta, sağlık korumada ne kadar etkin olduğu özellikle propolisin, polenin ve arı zehirinin kullanım alanlarının nereler olduğu, nasıl kullanıldığı, ne kadar sağlıklı olduğu konuları on-line okul, uluslararası konferans ve çalıştaylar, kitaplar ve kurslar ile anlatılacak apiterapi uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Projede özellikle yükseköğretimde Ar-Ge ile yenilikçi uygulamalar araştırılacak ve sahaya aktarılacaktır. Yalnızca Türkiye’de 7.710.000 kovan, 83.500 arıcı aile olduğu ve bunların yıllık bal üretimlerinin 110.000 ton düşünüldüğünde pazarın önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Türk arıcısının özellikle arının ve arı ürünlerinin sağlık koruma ve tedavide kullanımına ilişkin bilgi birikimlerinin çok iyi olmadığını hatta medya bilgisinin ötesine geçemediğini biliyoruz. Bu nedenle ÇOMU liderliğindeki bu proje, tüm Avrupa’da gereksinim duyulan bir müfredatı üniversitelerde ders kitaplarına dahil edecek, etkin eğitim-öğretim materyallerinin, çağdaş bir müfredatın geliştirilmesinde öncü rol oynayarak misyonunu geliştirecektir. Proje, özellikle yakın bir gelecekte üniversitemiz Ziraat Fakültesi'nce de üretimi gerçekleştirilecek olan Propolis’in tanıtımını etkin olarak sağlayacak ve ne kadar etkili bir antimikrobiyal olduğu akademik müfredata da girmiş olacaktır.”
“PROPOLİS” ETKİLİ BİR ANTİMİKROBİYAL
Tıbbın alternatifinin olmadığını, ancak özellikle destekleyici tedaviler ve sağlık koruma konusunda bu tür ürünlerin çok etkili olduğunu düşündüğünü beliren ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik, “Dünyanın en etkili on-line kütüphanelerinden olan Pub Med’e bir göz attığınızda sadece propolis konusunda 2650 makale yayınlanmıştır. Yani dünyanın her yerinden konuyla ilgili çok sayıda nitelikli makale bulunmaktadır” diyen Prof. Dr. Kemal Çelik; “Bu ürünün mucizevi bir şekilde çok güçlü bir bağışıklık sistemi destekleyicisi olduğunu ve bu bağlamda dişeti, kolit, ülser, bazı kanser türleri, akne ve açık yaraların tedavisinde başarılı bir şekilde uzun yıllardır kullanıldığını biliyoruz” dedi.
ÇOMÜ, PROPOLİS ÜRETMEYE BAŞLAYACAK
Prof. Dr. Kemal Çelik, propolisin, arıların bitki sap, yaprak ve tomurcuklarından topladığı güçlü antibakteriyel ve antioksidan etkilere sahip kendi tükürüklerindeki sindirim enzimlerini de dahil ederek ortaya çıkardıkları bir ürün olduğunun altını çizerek ÇOMÜ’de propolis üretilmeye başlayacağının bilgisini vererek, “Üniversitemiz artık propolis üretmeye başlayacak. Kamu üniversiteleri içerinde propolisi birinci sırada Karadeniz Teknik Üniversitesi, ikinci sırada İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Kent’te üretiyor. Üçüncü olarak da Türkiye’nin 25 yılını geride bırakmış üniversitelerinden biri olan üniversitemiz üretmiş olacak. Ancak ÇOMÜ’nün diğerlerinden çok daha önemli bir avantajı var. Kaz Dağları’nın oluşu. Çünkü Anadolu’daki endemik bitkilerin önemli bir kısmı Kaz Dağları civarında yetiştiriliyor. Kaz Dağları civarında yetişen bitki popülasyonun önemli bir kısmı Anadolu’nun diğer taraflarında yok. Bu bağlamda propolisin kaynağı da çok önemli. Ayrıca Kaz Dağları’nın yol geçmeyen, kervan gitmeyen bölgeleri var. Bunlar çok önemli avantajlar. Ayrıca bu ürün ile ÇOMÜ’nün tanıtımına da katkı sağlamış olacağız” dedi.
PROPOLİSİN DÜZENLİ TÜKETİLMESİ ANTİBİYOTİK KULLANIMINI AZALTIYOR
Arıların propolisi kovandaki patolojik mikroorganizmaları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu sağlamak için kullandığını dile getiren Prof. Dr. Çelik, propolisin doğru işlendiğinde vücutta da aynı etkiyi gösterdiğini söyleyerek: “Virüs, bakteri ve mantarları yok ederek vücudun bağışıklık sisteminin doğrudan güçlenmesine neden olan bu ürün, düzenli tüketilmesi halinde sağlık korumada çok etkin rol almakta ve hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olarak, antibiyotiklerin gereksiz kullanımlarının da önüne geçmektedir” şeklinde konuştu.
DİKKAT! PROPOLİS OLARAK İFADE EDİLEN ÇÖZELTİLERİN ÖNEMLİ BİR KISMINDA PROPOLİS BULUNMUYOR
Prof. Dr. Çelik bu alanın suistimal edilmeye çok açık bir alan olduğunun altını çizerek; “Piyasa da propolis olarak satılan ürünlerin %90’ının içeriğinde propolis olmadığı bir üniversitemizin gerçekleştirmiş olduğu bir çalışmayla ortaya konulmuş. Bal gibi, propolisin de çok kolay suistimal edilebildiğini bundan dolayı üniversitemizin böyle bir ürünü piyasaya çıkarmasının toplum sağlığı için, tüketicilerin güvenliği açısından da çok önemli olacağını düşünüyor ve inanıyorum ki bir kamu markası olarak ürün etkin bir şekilde duyurulabilirse özellikle antibiyotik tüketiminin azaltılmasında üniversitemizin de payı olacaktır” dedi.
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)