Çanakkaleli Raif Beceren, ahşap zemin üzerine istenilen fon oluşturulduktan sonra belirlenen figürlerin düzenli aralıklar ile tellerle örülmesi olarak bilinen unutulmaya yüz tutan Filografi sanatını başarı ile icra ederek herkesi kendine hayran bırakıyor. Kökeni Orta Asya’dan çıkan ve temeli geometri olan bu el sanatını yaparken telleri çivilere adeta halı örer gibi dokuyan Raif Beceren, unutulmaya yüz tutan bu geleneksel el sanatına sahip çıkılmasını istiyor. Filografi sanatına gönül veren Raif Beceren, bu sanatta yapılacak eserin ne olacağına önceden karar verilmesi gerektiğini belirterek; “Öncelikle yapacağınız figürün boyutunu belirlemelisiniz. Ardından da bunu düşünülen boyutlara taşımalısınız. Seçtiğiniz ahşap zemini de isteğe göre değişik renklerden kumaşla kaplamalısınız. Ben ahşap zemin olarak çivileri daha iyi tutması sebebiyle MDF’yi tercih ediyorum. Ardından da belirlediğim figürü ahşap zemin üzerine yerleştirip tek tek çivileri çakıyorum. Bu çiviler 2 cm’lik baş kısmı hafif etli olan çiviler olmalı. Bu çivileri çakma aralıkları figürden figüre değişebiliyor. Bazı figürlerde çiviler daha sık, bazılarında da daha seyrek olabiliyor. Çivileri çaktıktan sonra da renkli olmasını isterseniz çivileri boyayabiliyoruz. Boyama işleminden sonra ise bunları vernikleyip temizlemesini yapıyorum. Çivileme işleminden sonra ise esas olan kısım olan telle örgü işlemine geçiyorum” dedi.
Çivilere Tel Örme İşlemi Çok Emek İstiyor
Ahşap zemine çivilerin çakılmasından sonra telle örgü işlemine geçtiğini belirten Raif Beceren, “Bu çalışmada tellerin kararmaz ve paslanmaz olması gerekiyor. Bunlarda takı tasarımlarında kullanılan 0,30 mm kesitinde bakır ya da alüminyum olması gerekiyor. Bu işte sabır çok önemli. Seçilen renklerin de birbirleri ile uyumlu olması lazım. Bu sanatı yaparken 2 saatten fazla çalışılması insanı zorluyor. Çünkü 2 saat sonunda konsantrasyon bozuluyor. Bu sebeple bu sanatı yaparken 2 saatten fazla çalışılmaması gerekiyor. Bir eseri yaparken bazen tek bir çiviye 10’a yakın düğüm bile attığınız olabiliyor. Yaptığım eserler arasında tablolar başta olmak üzere akla gelen her şey yapılabiliyor. Bunlar içinde resimler, logolar, tuğralar, bayraklar yer alabiliyor. Yaptığım eserleri büyüklüğüne göre 3 gün ile 1 hafta içinde tamamlayabiliyorum” dedi.
Malzeme Temin Etmekte Zorlanıyor
Filografi sanatının belirli bir dönem cezaevlerinde rehabilitasyon amaçlı verildiğini de belirten Raif Beceren, “Bu sanat çok zaman ve uğraş gerektirdiği için bundan istenilen başarı elde edilememiş. Bunun ardından da bundan vazgeçilmiş. Türkiye’de bu sanatın ustalarının sayısı çok az olduğu gibi kurs sayısı da az. Çanakkale’de de bu sanatı yapan tek kişiyim. İsteyen birkaç kişiye bu sanatı öğretmeye çalışıyorum. Unutulmaya yüz tutan bu sanatın yok olmaması lazım. Sanatı yapacak kişiler olarak ise malzeme temininde büyük sıkıntı yaşıyorum. Yaptığım bu eserleri pazarlama konusunda büyük sıkıntı çekiyorum. Büyük emekler sarf ederek yaptığım bu eserlerin herkes tarafından görülmesinden yanayım” dedi. (HABER: Ayhan ÖNCÜ)