YUKARI ÇIK

Çanakkale Travel
Çanakkale Travel

Çanakkale’nin Turizmi İstanbul’da Konuşuldu

12 Nisan 2014 tarihinde eklendi

Türkiye'nin en bakir turizm bölgelerinden biri olan Troia, Assos gibi dünyaca ünlü antik kentlere ev sahipliği yapan ve Türk tarihinin en önemli destanlarından birinin yazıldığı Çanakkale'nin yıldızı gün geçtikçe parlıyor. Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıldönümü olan 2015 yılında Çanakkale'nin turist akınına uğraması beklenirken, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulama Televizyonu “ÇOMÜ TV” Çanakkale'nin turizm potansiyelini ve 100. yıl hazırlık stratejilerini Türk turizminin deneyimli isimlerine ve uzmanlara sordu. Genel Yayın Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. Ünal Bilir'in hazırlayıp sunduğu “ÇOMÜ Özel” adlı programda  SKAL Türkiye Federasyonu tarafından İstanbul Hilton Convention Center'da düzenlenen “Günümüzün Turizm Trendleri” konulu toplantı ekrana getirilirken; turizm sektöründeki trendlerin masaya yatırıldığı  bu önemli toplantıya  konuşmacı olarak katılan Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi  Prof. Şeyhmus Baloğlu,  Gazeteci ve Yapımcı Elif Dağdeviren,  Bilintur AŞ Murahhas Azası Orhan Hallik ile Troia Skal Derneği Başkanı ve Miller A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Mildon ile deneyimli rehberlerden Aydın Eroğlu Çanakkale turizminin trend odaklı şans ve risklerini değerlendirdiler.
“ÇANAKKALE'NİN ÜNİVERSİTE ŞEHRİ OLMASI BÖLGENİN KALKINMASI, GELİŞMESİ VE TURİZME AÇILMASI AÇISINDAN FAYDALI”
Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeyhmus Baloğlu yılda 40 milyon turistin ziyaret ettiği Las Vegas örneğinden hareketle sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve tasarrufa önem veren turizm eğiliminin son yıllarda öne çıktığını söylerken;  Çanakkale gibi kentleri üniversite şehri yapmanın turizme katkı sağlayacak bir girişim olduğunu ifade etti. Üniversite şehri oluşturma stratejisinin hem o bölgenin kalkınması, gelişmesi açısından hem de turizme açılması açısından faydalı olacağını belirten Baloğlu, “Bölgeyi de biliyorum, daha önce bulundum. Gökçeada’da da bulundum, bölgede bulundum, bence başarı şansı yüksek. Zaten böyle bir şeyi potansiyeli olan bölgede oluşturmak daha iyi” dedi.  Türkiye'nin Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümünü etkili bir tanıtım aracı olarak kullanabilmesi için sağlam bir halkla ilişkiler stratejisine ihtiyaç duyduğunu belirten Baloğlu, turizmde sadece reklamın yeterli olamayacağını, tanıtımı çok yönlü ve özellikle halkla ilişkiler kanalıyla yapmak gerektiğini ifade etti. Sosyal medyanın tanıtımdaki önemine değinen Baloğlu, “Yani bu çok özel bir şey olduğu için, grup olduğu için, segment olduğu için sosyal medyada çok daha güzel kampanyalar, viral pazarlama dediğimiz; ağızdan ağıza dolaşan ve milyonlarca kişiye ulaşan böyle kampanyalar düzenlenebilir” şeklinde konuştu. Kutlamaların tema ve sloganının ne olmasını gerektiğini yarışmalarla belirlemenin de faydalı olacağını söyleyen Baloğlu, bu bölgeyi daha önceden ziyaret etmiş kişiler arasında düzenlenecek bir resim yarışmasının da ses getireceğini ifade etti.
“ÇANAKKALE ÖNEMLİ BİR TURİZM MERKEZİ OLMAYA ADAY, ÇÜNKÜ ÖNEMLİ BİR KONUMA SAHİP”
Duygu aktarımının turizmdeki en önemli trendlerden biri olduğunu söyleyen Bilintur A.Ş. Murahhas Azası Orhan Hallik özellikle kültür turizminde yerel değer ve lezzetlerin duygu aktarımını sağlayacak hikâye ve tecrübelerle sunulması gerektiğini ifade ederken; Çanakkale Savaşlarının 100. Yılına ilişkin olarak “Bence o dönemin duygularının anlatılması lazım. Yani, bizim şu anda Çanakkale Savaşlarıyla ilgili toplumumuzda bir duygu var. Bu duyguların ürüne, insanlara, tüm dünyaya yansıtılacak hale getirilmesi lazım. Mesela, aynı şekilde Avustralya, Yeni Zelenda’dan gelen insanların da duygularını alıp bunu bir ortak insanlık projesi haline getirmek çok güzel olur Türkiye için” dedi. Türkiye'nin Gelibolu Yarımadasındaki altyapıyı çok iyi bir hale getirdiğini söyleyen Hallik,  “Orada insanların gezmesi veya bu etkinliklerin yapılması için çok iyi bir alt yapı oluştu. Bundan sonra işin yazılımının yapılması lazım. Türkiye’de de çok önemli bir kamuoyu oluştuğunu ben düşünüyorum, bu konuda ciddi çalışmalar duyuyorum. İnşallah önümüzdeki sene bunun meyvelerini göreceğiz ve Çanakkale önemli bir turizm merkezi olmaya aday, çünkü önemli bir konuma sahip” şeklinde konuştu.
“ÇANAKKALE, BİNLERCE FİLME KONU OLABİLECEK KADAR KÜÇÜK ÖYKÜLERİ OLAN OLAĞANÜSTÜ BİR HİKAYE”
Gazeteci ve yapımcı Elif Dağdeviren sinemanın çok önemli bir tanıtım aracı olduğunun altını çizerken,  turizmdeki en önemli trendlerden birinin de sinemada ürün ve mekan yerleştirme olduğunu söyledi. “Çanakkale, binlerce filme konu olabilecek kadar küçük öyküleri olan olağanüstü bir hikâye” diyen Dağdeviren, “Dolayısıyla her sene bile bir film çevrilebilir, o kadar önemsiyorum. Aşk çıkar içinden, kahramanlık çıkar, savaş var, gerilim var, strateji var; yani konuyu neresinden yazarsanız enteresan bir şey” dedi. Türk sinemasının sektörleşememiş,  çok ciddi maddi problemleri olan bir alan olduğunu kaydeden Dağdeviren, Türk yapımcıların maddi imkânsızlık nedeniyle çoğu kez tarihi filmlere cesaret edemediğini ifade etti.  “Özellikle son 5-6 senedir gişe yapan filmlere bakarsanız maliyeti yüksek, dönemsel filmlerin gişe yapmadığını görüyorsunuz” diyen Dağdeviren,  “Sadece filmi yapmakla da bitmiyor; onun tanıtımı var, pazarlaması var, dağıtımı var vs. yani çok pahalıya geliyor öyle bir film, tarihi bir film olursa. Onun için cesaretsizlikse, nedeni tamamen maddi” şeklinde konuştu.
 “100. YILIN ÖNEMİNİN FARKINDAYIZ, ZATEN DERNEK KURMAYA DA BUNUN İÇİN ÖN AYAK OLDUK”
 100. Yılın öneminin çok farkında olduklarını ifade eden ve Troia Skal Derneği'nin kurulmasına biraz da bunun için ön ayak olduklarını ifade eden Dilek Mildon ise ekip çalışmasının önemine değindi. Çanakkale Savaşlarının 100. Yılına katkı sağlamak isteyen herkese çağrıda bulunan Mildon, “Üniversitesiyle, Belediyesiyle, Valiliğiyle, bütün derneklerin katılımlarıyla, bütün turizmcilerle ortak bir 100. yıl projesi yapmayı planlıyoruz. Bu 16 Skal üyesi bu konuda bize yardımcı olmaya da hazırlar. İnşallah en kısa zamanda bu çalışmalarımıza başlayacağız” dedi.  Bu bağlamda ÇOMÜ Turizm Fakültesi'nin katkılarını önemsediklerini belirten Mildon, “Mutlaka turizm bölümünün bize desteği olacak, zaten hocalarımızdan da üyelerimiz var; turizm öğretmenlerimizin her türlü fikrine açığız, biz de her konuda destek olmaya hazırız. Çünkü işin daha bilimsel yönü onlara ait, hep beraber inşallah bir şeyler yapacağız” şeklinde konuştu.
“ÇANAKKALE BOĞAZI'NA YAPILACAK KÖPRÜ ANZAKLARLA BERABER BİR BARIŞ KÖPRÜSÜ OLARAK YAPILMALI”
Türk turizmine uzun yıllar emek veren deneyimli rehberlerden Aydın Eroğlu ise Çanakkale'nin çok özel bir yer olduğunu söylerken; Çanakkale turizmini daha da geliştirmek için Boğaz üzerine yapılması düşünülen köprünün Anzaklarla beraber bir barış köprüsü olarak yapılması gerektiğini ifade etti. “Köprü çok güzel bir fikirdi, fakat bence bir ayağı eksikti; bence bu köprünün bir barış köprüsü olarak yapılması ve bunun içinde de mutlaka Anzakların bulunması gerekirdi” diyen Eroğlu; “Çünkü o insanlar hep gelecekler ve biz ancak dünyaya barışsever bir millet olduğumuzu onların kanalından anlatabiliriz. Bu insanlar bize muazzam bir saygı duyuyorlar. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin dışında anıldığı 10 Kasım bir tek Avustralya’da var” şeklinde konuştu.

1.610 kez okundu