Türkiye'nin arama kurtarma konusunda ilk sivil toplum örgütü olan AKUT yaptığı başarılı çalışmaları ile gerek Türkiye’de, gerekse dünyada adını altın harflerle duyuruyor. Türkiye'de, özellikle dağcılık sporunda, kaza geçiren veya kaybolanların aranma ve kurtarılmaları konusunda uzmanlaşmış bir kurumun bulunmamasından kaynaklanan boşluğun doldurulması amacıyla 1994 yılında kurulan bu grup ilk kez 1995 yılı Aralık ayında Uludağ'daki Keşiştepe'de yapılan bir arama kurtarma operasyonunda "AKUT" adını kullanmış. 1996 yılında resmen kurulan dernek, 1997 yılından itibaren deprem ve sel gibi diğer doğal afetlerde de arama kurtarma çalışmalarına katılmaya başlamış. Türkiye'nin AKUT ile tam anlamıyla tanışması ise 1999 yılındaki Gölcük depremi sonrasında olmuş. Bugün Türkiye genelinde 33 ekiple çalışmalarını sürdürüyor bu gönüllü kahramanlar. Bu hafta sizlere AKUT’un Çanakkale Ekip Lideri Hüseyin Şahin ve Basın Sözcüsü Burç Ongan’a AKUT’un Çanakkale’deki örgütlenmesi ve çalışmalarını sorduk….
ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com
* Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
- İsmim Hüseyin Şahin. 1967 yılında İstanbul’da doğdum. 5 yıl önce Çanakkale’ye geldim. 5 yıldan buyana da AKUT’un Çanakkale ekip liderliğini yapıyorum.
* Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Türkiye genelinde önemli bir kuruluş. Çanakkale’de AKUT’un kuruluş öyküsünü anlatabilir misiniz?
- Çanakkale’de özellikle depremde, doğa kayıplarında ve değişik sosyal projelerde bir ihtiyaç olduğunu hissettiğimizden bundan 5 yıl önce arkadaşım Burç Ongan ile birlikte bir çalışma başlattık. Bunun ardından da Çanakkale’de de AKUT’un bu çalışmalarını aktif hale getirmek için çalışmalarımıza yoğunluk verdik. Kuruluş aşamasında 10-15 arkadaşımızla birlikte bu işe başladık. Zamanla Çanakkale’deki ekibimize katılanların sayısı arttı. 5 yılda AKUT’a Çanakkale’deki kayıtlı üye sayımız 35-40 gönüllü arkadaşımıza ulaştı. Bu sayı günden güne daha da artıyor. Ekibimiz ile Çanakkale’de çok güzel bir örgütlenmemiz var.
* AKUT içinde yer alanların meslekleri neler? Sanırım gönüllülük esasına göre çalışıyorsunuz?
- AKUT yüzde yüz gönüllülük esasına göre çalışan bir ekip. Ekibimiz asker emeklileri, öğretmenler, serbest meslekle uğraşanlar ve öğrencilerden oluşuyor. Her gönüllü olana bizim kapılarımız sonuna kadar açık. İsteyen herkes bize gelip AKUT’ta gönüllü olarak görev yapmak istediğini söylediğinde her zaman onları yanımızda görmek isteriz.
“AKUT EKİBİ OLARAK YARIM SAAT İÇİNDE BÖLGEYE HAREKET EDEBİLİYORUZ”
* AKUT’un Çanakkale il merkezi ile birlikte ilçelerdeki durumu hakkında bilgi verir misiniz?
- AKUT olarak sadece Çanakkale merkezde ekibimiz var. İlçelerde ekiplerimiz yok. İlçelerde olabilecek olağanüstü bir duruma buradan biz müdahalede bulunuyoruz. Ancak buradan şunu da açıkça söylemek isterim. Bizler AKUT olarak bu tür olağanüstü durumlara Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Çanakkale birimi ile birlikte ortaklaşa çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şuana kadar 10-15 operasyonda AFAD ile ortak çalışmalarımız oldu.
* Çalışma sisteminiz nasıl? Herhangi bir önemli olay olduğu zaman nasıl bir araya geliyorsunuz? Mesela deprem, sel baskını, dağlarda kaybolanlar vb. gibi durumlarda ne kadar sürede toplanıp olay yerine hareket edebiliyorsunuz?
- Bizim bu konularda çok ciddi çalışmalarımız var. Örgütlenmemiz çok sıkı olduğundan bu konularda da her zaman kendi aramızda bu konuları konuşup programlarımızı ve yol haritamızı çiziyoruz. Bizim kendi içimizde bir telefon zincirimiz, birde dışa kapalı bir Facebook sayfamız var. O şekilde hemen haberleşip yarım saat içinde merkezimizde toplanıp istenilen yere hareket edebiliyoruz. AKUT olarak genelde doğal afetler vb. değişik durumlara ihbar üzerine gidiyoruz. Özellikle köylüler bizi daha fazla biliyor ve tanıyor. Bizim telefonlarımız köylerde muhtarlıklarda ve ilçe jandarmalarında var. Köylerde sel felaketi, kaybolan kişiler vb. çeşitli olaylar olduklarında hemen bize telefonlardan anında ulaşıp yardım talebinde bulunabiliyorlar. Bizlerde dediğim gibi yarım saat içinde hazırlanıp o bölgeye hareket edebiliyoruz.
* Çanakkale’de AKUT’un ekipmanları hakkında bilgi verir misiniz?
- Şuan ekipmanlarımız yeterli sayılabilir. Fakat yine de bazı eksikliklerimiz var. Biz bu konularda hayırseverlerden yardımlar bekliyoruz. Çünkü bizler gönüllü bir örgütüz. Yaptığımız bu işi de gönüllülük esasına göre para almadan yapıyoruz. Gelirimiz de doğal olarak yok. Fakat yardımlar konusunda Çanakkale’de çok zorlandığımız bir gerçek. Bu zamana kadar Çanakkale’de bize en iyi sponsor olan kuruluş MİLLER OTO oldu diyebilirim. Geçtiğimiz yıl içinde bir sel baskını olayında kurtarma çalışması yaptığımız anda su altında kalan aracımızın bakımı ve onarımını MİLLER OTO üstlendi. Bu sebep yardımlarından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyorum.
* AKUT özellikle 1999 Gölcük depremi öncesi pek bilinmiyordu. Bu depremin ardından yaptığı çalışmalarla büyük dikkat çekti ve bunun ardından her geçen gün gelişerek Türkiye genelinde büyüdü. Günümüzde de en önemli kuruluşların arasında yer alıyor. AKUT’a karşı bu ilgi ve merakı neye bağlıyorsunuz?
- Vatandaşların AKUT’a karşı ilgisinin en büyük özelliği güvenden kaynaklanıyor. Vatandaşlar AKUT’a çok güveniyor. AKUT geçmişte de Türkiye’nin en güvenli kurumu seçildi. Hatta sadece bir kez değil, birkaç kez en güvenli kurum seçildi. Şuanda da en güvenli kurum olarak gözüküyoruz. Tamamıyla şeffafız. Sonuçta halkın içindeki insanlar burada. Gönüllülük esasına göre çalıştığımızdan içimizde bulunan kişiler halkın içinden gelen kişiler.
“TÜRKİYE GENELİNDE 33 EKİBİMİZLE GÖNÜLLÜ OLARAK VATANDAŞLARA HİZMET VERİYORUZ”
* Finansman konusunu nasıl çözüyorsunuz? Herhangi bir olay olduğu zaman o bölgeye gitmek için doğal olarak gerek araçların yakıtı, gerekse oraya giden kişilerin bazı masrafları oluyor. Bunları nasıl çözüyorsunuz?
- Bizim bir gelirimiz yok. Bu konularda sponsor bulmaya çalışıyoruz. Para bulamadığımız dönemler çok oldu. Bu durumlarda da kendi aramızda para toplayıp cebimizden aracımıza mazot alıp arama kurtarma çalışmalarına katıldık. Sonuçta bizler insanlar adına bir şey yapmaya çalışıyoruz. Orada yardıma muhtaç olan bir insan var. Biz onu asıl kurtarabiliriz onun hesabını yapıyoruz. Aracımızın mazotu veya diğer ekibimizin masrafları olmasa da kendi aramızda para toplayıp oraya gidip o muhtaç olan kişiyi kurtarmak bize mutluluk veriyor. Fakat keşke bize sponsor olacak birileri olsa da bu sıkıntıları çekmesek…. Unutulmasın herkesin başına bu tür olaylar her zaman gelebilir. Belki o kişilerde bir gün kurtarılmayı bekleyenlerden birisi olabilir?
* AKUT yaptığı çalışmalarda sadece Türkiye’de değil, dünyanın hemen hemen her bölgesinde meydana gelen bir doğal felaketin ardından en kısa sürede o bölgeye giderek çalışma yapıyor. Yurt dışı çalışmalarınız hakkında da bilgi verir misiniz?
- AKUT olarak yurtiçinin yanı sıra yurt dışında da çok etkili çalışmalar yapıyoruz. AKUT, Türkiye’de Birleşmiş Milletlerin de arama kurtarma grubu olan INSARAG’a dahil olan ilk arama kurtarma ekibi oldu. Bizden sonra İstanbul’da AFAD’ın lokal bir grubu da buna dahil oldu. AKUT olarak Türkiye genelinde 33 ekibimizde Birleşmiş Milletlerin de arama kurtarma grubu olan INSARAG’ın içinde yer alıyoruz. Biz bu grubun hem üyesiyiz, hem de denetmenlerinden birisiyiz. Bunun dışında yurt dışında meydana gelen doğal afetlerde de talep olması halinde en kasa sürede ulaşıp gerekli çalışmaları yapıyoruz.
* Çanakkale’de örneğin deprem ve sel baskını gibi herhangi bir doğal afet olması durunda AKUT olarak stratejileriniz bellidir sanırım. Bunlar da bize bahseder misiniz?
- Burada deprem ve sel olaylarını ayrı ayrı olarak ele almamız gerekiyor. Çünkü ikisi de çok farklı şeyler. Allah korusun Çanakkale’de bir deprem olması halinde buradaki ekip olarak daha çok dışarıdan buraya yardımları organize etmemiz gerekiyor. Çünkü Çanakkale’de bir deprem olması halinde burada hareket etme ihtimalimiz düşük olur. Bu kapsamda dışarıdan Çanakkale’ye en kısa sürede gelecek ekiplerimizi yönlendirmemiz gerekir. Böyle bir durumda İstanbul, İzmir ve Bursa tarafından AKUT ekiplerinin en kısa sürede Çanakkale’ye ulaşması için çalışmalarımızı yapmamız gerekir. Sonuçta depremde en önemli yardım dışarıdan gelecek yardımla olur. Bizim burada olmamızın en önemli faydası ise bu bölgeyi iyi bilmemiz sebebiyle organizasyonu iyi yapmamız olur. Sel olayı ise çok ayrı bir durum. Bu konuda Çanakkale’deki AKUT ekibinin tamamı sel konusunda eğitimli. Bu konuda da tatbikatlarla sürekli kendimizi eğitiyoruz.
*AKUT’un diğer kurumlarla ortak çalışmaları hakkında da bilgi verir misiniz? Herhangi bir bir olay mahalline giderken diğer kurumlarla birlik ve beraberlik içinde çalışıyorsunuz sanırım.
- Çanakkale’de gerçekleştirilen operasyonlarda bir şekilde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile irtibat halinde oluyoruz. Çalışmalarımızı da birlikte hareket ederek yürütüyoruz. AFAD’ın koordinasyonu altında yapılan çalışmalarda AKUT olarak elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz.
“ÇANAKKALE’DE SON 4 YILDA YAKLAŞIK 8 BİN KİŞİYİ DOĞAL AFETLER KONUSUNDA EĞİTTİK”
* AKUT olarak özellikle okullarda ve diğer resmi kurumlarda eğitimler de veriyorsunuz. Bunlardan da bahseder misiniz?
- AKUT olarak en önem verdiğimiz konu bu. Biz depremde, selde veya yangında insanları ciddi şekilde bilinçlendirmek istiyoruz. Bu konuda yaklaşık 4 yıldır okullarda askeriye de afet ve deprem seminerleri veriyoruz. Bu seminerleri vermeye de devam etmek istiyoruz. Biz bu seminerlerden ücret falan da almıyoruz. Hedefimiz kişileri bu konularda bilinçlendirmek. Talep olması halinde ücretsiz olarak bu seminerleri vermeye hazırız. Bu konuda eğitim verecek ekibimizdeki kişi sayısını da arttırdık. Bu sayılı 20’ye çıkardık. 2013 yılında da 3 bin kişiye bu konuda eğitim verdik. Son 4 yıllık süre içinde ise afet ve deprem konusunda seminer verdiğimiz kişi sayısı 8 bine ulaşmış durumda.
* AKUT’a katılmak isteyenler sizlere nasıl ulaşabilirler?
-Her şeyden önce akut olgusunu kafalarında oluşturmaları lazım. Herkesin AKUT ile ilgili akıllarında yanlış bir olgusu var. “Ben dağcı değilim, su altıcı değilim. Beni AKUT’ta ne yapsınlar?” diye düşünüyorlar, Bu çok yanlış bir düşünce. Biz AKUT’a daha çok dağcı, sualtıcı almıyoruz. İnsan alıyoruz. Biz sosyal projeye daha fazla önem veren gurubuz. Biz bize başvuran gönüllü herkesi AKUT’a alıyoruz.
* AKUT Çanakkale gönüllüleri olarak yaptığınız çalışmalar sırasında başınızdan ilginç olaylar geçmiştir. Bizlere bunlardan birkaç örnek verir misiniz?
- Bundan tam 1 yıl önce Balıkesir Altınoluk civarında bir sel olayı gerçekleşmişti. Gece 00.30 sıralarında beni selin ortasında kalan bir kişi cep telefonumdan aradı. Selin ortasında kalan bu kişinin yeğeni İstanbul’da AKUT’tan birini tanıyormuş. Selin ortasında kalan kişi de oradan da benim telefonumu bulup bana ulaştı. Bu şahıs araçlarının içinde 2 kişi ile selin ortasında adacık halinde olan bir yerde mahsur kaldıklarını ve kendilerine yardım etmelerini istedi. Panik halindeydi. İlk olarak onu sakinleştirmeye çalıştım. Benim Çanakkale’den selin olduğu Altınoluk’a ulaşmam en az 2,5 saat. Bu sebeple oraya en yakın ulaşabilecek bazı arkadaşlarım vardı. Onlar aracılığı ile 2 tane kepçe bulduk. Sağ olsunlar o 2 kepçe operatörü telefon yönlendirmesi ve er tespiti ile onların yerini bulup şahısları selin ortasından kurtardılar. Biz de bu sırada yola çıktık. Yaklaşık 2,5 saat sonra ekip olarak selin olduğu Altınoluk’a ulaştık ve Alkınkum bölgesine geçtik. Bu sırada orada bulunan dere taşmıştı. Karşıda da bir taksi duruyordu. Sadece çatısı görünüyordu. Yanında da bir adam hiç hareket etmeden bize bakıyordu. Ekipmanlarımı giyip suya atladım ve adamın yanına kadar gittim. Adam hipotermiye girmek üzereydi. Bilincini yitirmişti. Hemen onu alıp bizimle beraber gelen itfaiye arabasına verdim. Onlarda şahsı hastaneye götürdüler. Bu sırada dere diğer taraftan da taştı ve aracımızla suyun ortasında kaldık. Araç suya gömüldü ve pert oldu diyebilirim. Çekici ile onu Çanakkale’ye getirdik. Buradan MİLLER OTO’ya gerçekten çok teşekkür etmek istiyorum. Onların sponsorluğu sayesinde bakım onarımı yapılan aracımız yeniden kullanılır hale geldi. 1 ay önce aracımız yeniden arama kurtarma çalışmalarına hazır hale geldi.
İkinci bir anımız da Biga ilçesinde yaşanan sel felaketinde oldu. Karabiga Şahmelek civarında meydana gelen selde bir kişinin kaybolduğu ihbarı bize bizzat iletildi. Bizlerde hemen Çanakkale’den bölgeye hareket ettik. Biz gittiğimizde Jandarma ve AFAD da oradaydı. Ogün koordinasyonu ben ele aldım. Yönlendirmeleri yapıp bölgeye dağıldık. Yaptığımız görüşmelerde bu kişinin amcası veya abisinden son derece korktuğu izlenimini daha önceden almıştık. Sanırım bölgede koyunlarını kaybetmiş. Epilepsisi olduğundan da korku ile bir yerde düşüp kalmış. O bölgede arama için gittikten yarım saat sonra dere yatağında bir ağacın altında onu sağ olarak bulduk.