Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla Köyü’nde bulunan 650 yıllık tarihi Murat Hüdavendigar Camii restore edilecek.
Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla Köyü’ndeki tarihi caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon ihalesinin sonuçlandığını belirten AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan şu açıklamalarda bulundu: “Tarihi her mirasımızı ayağa kaldıracağız demiştik. 650 yaşında Osmanlı mirası, Murat Hüdavendigar tarafından yaptırılan Hüdavendigar Camii bugün yapılan ihale ile restorasyona alınıyor. Restorasyon çalışmaları yüklenici firma hazırlıklarını tamamladıktan hemen sonra başlayacak. Cami, medrese ve hamamdan oluşan külliyenin bir parçası olan Hüdavendigar Camii, Çanakkale ve yöresinde Osmanlı ilk ve orta dönem eserlerinden ayakta kalabilen tek eser olma özelliğine sahip. Çanakkale tarih boyunca farklı medeniyetler için kilit konuma sahip olmuş bir şehir. Dolayısıyla her bir medeniyetin kıymetli eserlerini Çanakkale’de görmek mümkün. Hüdavendigar Camii restorasyonunun tamamlanmasıyla ecdadımıza olan borcumuzu ödemiş olacağız. Ayakta kalan eserleri korumak, bir 650 yıl daha yaşatmak bizim görevimiz. Ayvacık/Tuzla köyümüze hayırlı olsun” dedi.
MURAT HÜDAVENDİGAR CAMİİ VE KÜLLİYESİ HAKKINDA BİLGİ
Hüdavendigâr Külliyesi, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla Köyü'ndedir. Cami, medrese ve hamamdan meydana gelmiştir. Cami, 1366 yılında Murat Hüdavendigar tarafından yaptırılmıştır. Medrese, camiin batısındadır. Dershane ve on odadan meydana gelmiştir. Zamanımıza sadece bir odası ulaşabilmiştir. Ancak, cami şu an faaliyettedir. Hüdavendigar'ın Kızılca Tuzla Camii, eski Tuzla-i Behramiye Sancağı'na giden yolun sağında , şimdiki Tuzla Köyü'nün ise güney kıyısındaki yamacın düzlüğüne inşa edilmiştir.
Camii, ilk devirde çok görülen kare mekanlı ve tek kubbeli ve son cemaat yerine sahip planların bir örneğini teşkil eder. Diğer yandan dört yönde yer alan, duvarların bir ucundan bir ucuna kadar ulaşan ve kubbe altına kadar uzanan sağır kemerlerdeki işçilikte ise, üç sıra tuğla bir sıra taştan -ilk devir özelliği olarak- almaşık sistemin uygulandığı görülür.
Camiin, beden duvarlarının kalınlığı 1 metreden fazladır. Dört yanı saran sağır kemerlerden sonra, ilk devirde yaygın bir özellik olan, iki sıra tuğladan balık sırtı Camiin, beden duvarlarının kalınlığı 1 metreden fazladır. Dört yanı saran sağır kemerlerden sonra, ilk devirde yaygın bir özellik olan, iki sıra tuğladan balık sırtı tekniği bir uygulamadan sonra kasnaksız olarak hemen kubbeye geçilir. Kubbe, dört duvar üzerinden mantar gibi bitmekte ve burada kasnağın kullanılmasıyla da ağır bir etki bırakmaktadır. Kubbe, tuğlaya benzeyen bir kiremit tipi ile örtülüdür. Kubbenin tümü üzerinde aydınlatma fenerinin olması ve ilk devirde pek görülmeyen aydınlatma pencerelerinin çok olması dikkat çeker. İki metre boyundaki kapıda Behramkale Camii'nde olduğu gibi Bizans eserlerinden çıkarılan parçalar, kullanılmıştır. Camiin minaresi, yapının kuzeydoğu köşesinin son cemaat yeri ile bitiştiği yerde bulunur. Mekan, sade ve gösterişsizdir.Dört köşede de zemine kadar inen ve kemerlerin oluşturduğu üçgenlerle kubbeye geçilmiştir.Mazgal pencereler iç kısımda daha genişler ve dış kısım ise gittikçe daralır.Bunun sebebi, ışığın iç kısma iyice aksetmesini sağlamaktır.Mihrap ve minber yeni ve sadedir. Camiin iç mekanı defalarca onarım gördüğü ve her defasında kireçle sıvandığı için fazla bilgi vermemektedir. Çanakkale ve yöresinde ilk devir ve orta devir eserlerinden, kitabesi olan ve 650 senedir ayakta duran tek eserdir.
(HABER: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)