Balkanlardan 101 Şehit ve Gazi Torunu Çanakkale’de Buluştu

Balkan ülkelerinden Çanakkale Savaşı’na katılmış Osmanlı torunlarının bilinirliğini artırmak ve kamuoyunun dikkatini çekmek maksadı ile 8 ülkeden 101 şehit ailesi Çanakkale’de buluştu.

Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya, Karadağ ve Arnavutluk'tan gelen 101 gazi ve şehit torunuyla Çanakkale Valiliği önünde fotoğraf çektiren Vali Hamza Erkal ardından Truva Otel’de gerçekleştirilen programa katıldı.

Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen ve gazi olanların torunlarına hitaben bir konuşma yapan Vali Hamza Erkal, “Osmanlıyı, Osmanlı yapan ve onu bir balkan ülkesi haline getiren Balkan Coğrafyası, bütün gönül bağlarımızın hiçbir şekilde kopmadığı devam ettiği bir coğrafyadır.  Konuşmacılarımızdan biri dedi ki ‘siz sözde değil özde bizim Valimizsiniz, ben de diyorum ki siz de bu toprakların öz sahibisiniz. Çünkü atalarınız sayesinde bu topraklar ayakta ve biz özgürce yaşıyoruz.  Hepimiz ayrı dilleri konuşuyor olabiliriz, farklı coğrafyalarda yaşıyor olabiliriz, ama hepimizin gönül birlikteliği var. Biz bu toprakları vatan yapmak için, ecdadımız hep birlikte beraberce bu ezanlar susmasın, bu bayrak dalgalansın diye savaşmışlardır. Osmanlı zaten son 200 yılında çok sıkıntılar yaşamış ve her yerde toprak kaybetmiştir. Yemen’den Macaristan’a kadar olan bütün topraklarda savaşarak yavaş yavaş geri çekilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda bulunduğu sınırlar üzerinde kalmış idi.  En hazini belki de en çok Osmanlı’yı sarsan Hicaz’ı kaybetmek, hemen akabinde Balkanlar’dan çekilmek zorunda kalmış olmasıdır.  Balkanlar,  Mithat Paşa’nın son 100 yıl içerisinde imar ettiği ve gerçek yaşanabilecek topraklar haline getirdiği Osmanlı’nın özü idi.  Balkanlar’dan çekilen insanlarımız son memleket toprağı olan Anadolu da,  elden girmesin diye, Çanakkale’yi savunmak için bütün diğer diyarlardan gelen kardeşleri ile beraber,  35  km lik alanda  253 bin şehit verdi. Sırf bu memleket ayakta kalsın, son topraklarımıza yabancılar gelip yerleşmesinler diye. Çanakkale kurtarıldıktan sonra İslam Âleminin ümidi arttı.  Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak, korumak ve devam ettirmek için herkesin buraya koştuğu ve burada şehitler verdiği bir mekândasınız.  Bu mekânlar sizin dedelerinizin şehit olduğu mekânlardır. Sizler de onların torunları olarak burada misafirsiniz. Bizim başımızın üzerinde yeriniz var.  Bizler bu topraklarda sizler sayesinde varız. Yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti kendini toparlamış gerçek bir devlet olmak için,  epey gayret sarf etti.  100 yıl sonra çok şükür ki gücümüzü yeniden kazandığımızı düşünüyorum. Bizim gönlümüz hep sizinleydi. Fakat size elimiz uzatacak gücümüz yoktu.  Çok şükür ki şimdi size elimizi uzatacak güce sahibiz. Biz güçlendikçe Çanakkale’de bize karşı savaşan devletler hala bizi karıştırmak için uğraş veriyorlar. Suriye de görüyorsunuz aynı şey devam ediyor o yüzden ben diyorum k, Çanakkale Savaşı halen bitmedi devam ediyor. Fakat biz, Çanakkale’de olduğu gibi birliğimizi, beraberliğimiz koruyarak, inancımızı ve ümidimizi asla yitirmeden, bu savaşı sonuna kadar sürdürürüz. Biz bu birliğimizi devam ettirdiğimiz sürece hep ayakta kalacağımızın garantisini rahatlıkla herkes verebilir.  Birbirimize düşersek o zaman sıkıntılar başlar. Biz ahde vefa bilen bir milletiz, dünyanın en ücra köşesinde olan, bize yardım eden bizim yanımızda duran, bizimle birlik beraberlik içinde olan insanları asla unutmayız ve unutturmayız. Bu topraklar nasıl ki 101 yıl öncesinde sığınılacak  bir Çınarsa 101 yıl sonra da  zulüm gören Suriyeli kardeşlerimize de kucak açan, sahip çıkan, yaklaşık 2 milyon 700 bin insanı  barındıran  aynı toprağın evlatları Türkiye Cumhuriyeti ve Müslüman kardeşleridir. Bütün çevremizdeki coğrafyaya sahip çıktığımız gibi, bize bu toprakları vatan eyleyen,  sizin dedelerinizin yaptıklarını düşündükçe,  torunlarına sahip çıkmamak onlara el uzatmamak bizim için büyük bir ayıp olurdu. 101 yıl sonra dahi olsa, bugün burada sizi ağırlamak ev sahipliği yapmak bizim için büyük bir onurdur. Sizleri hiçbir zaman komşu olarak görmedik.  Öz kardeşimiz olarak gördük. Bugün burada bizim misafirimizsiniz. Ne zaman yolunuz düşerse bu memleketin kapıları sonuna kadar size açık” dedi.   

Şehit ve gazi yakınları ertesi günde Gelibolu Yarımadası’ndaki şehitlikleri gezdi. Konuklar 6 Mayıs Cuma günü Ankara’daki programa katılacaklar ve 7 Mayıs Cumartesi günü de uçakla ülkelerine geri dönecekler. Konukların 6 Mayıs 2016 Cuma günkü Ankara programı ise şu şekilde:

06 MAYIS 2016 CUMA

- Hacı Bayram Camii ziyareti

- Anıtkabir ziyareti

- Gençlik ve Spor Bakanlığı Salonunda (Gençlerle buluşma) Saat:14:00

Salon: MEB Şura Salonu

Lansman toplantısı: Saat :19:00

* İstiklal Marşı

* Kur’an-ı Kerim Tilaveti

* Kısa Belgesel Gösterimi

* Protokol Konuşmaları

* En genç şehit yakını ile en yaşlı şehit yakınına protokolün bayrak ve Kur’an-ı Kerim hediyeleri

* 1. Derece şehit gazi yakınlarına protokolün hediyeleri

* Sanatçı Ziya Uğur (Çanakkale Ezgileri)

* Şehit Ve Gazi Yakınlarını Temsilen Katılımcıların Konuşmaları

- Rasim Rama (Kosova - Şehit Yakını)

- Doç. Dr. Şener Bilali (Makedonya – Şehit Yakını)

- Nesip Pepiç - İlahiyatçı (Sırbistan – Şehit Yakını)

- Abdulkadir Murtezan ( Kalkandelen – Şehit Yakını)

* Arza Elsani (Şehit Yakını) Arnavutça Çanakkale Ezgileri

* Plaket Takdimi

* Mehter Gösterisi

* Otel Konaklama

07 MAYIS 2016 CUMARTESİ
Otel Çıkış
13:00 – 14:00 Havaalanına hareket
16:10 Uçak Kalkış -Balkanlar dönüş