Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı çevresinde gerçekleştirilen kazılarda Bizans dönemine ait bir evin odasında, 1. ve 2. Justinianus dönemine ait 68 altın sikkeden oluşan hazine bulundu.
Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Tapınağı çevresinde 1980 yılında başlayan kazılar bu yıl da devam etti. 2019 yılı kazı çalışmaları sırasında şimdiye kadarki en önemli hazine ortaya çıkarıldı. 1989 yılında 675 bronz sikke bulunan Apollon Smintheus’ta, ilk kez 68 altın sikkenin bir arada olduğu altın hazine bulunmuş oldu.
2019 yılı kazı çalışmaları hakkında Troya Müzesi’nde Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz ve Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük’ün katılımı ile bir basın toplantısı düzenleyen Apollon Smintheus Kazıları Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel antik kentte 7 Ağustos günü bir Bizans evinin odasında bulunan 1. ve 2. Justinianus dönemine ait 68 altın sikkenin önemine değinerek, “1980 yılından bu yana Apollon Smintheus’da kutsal alan, hamamlar, evler ve işliklerde kazılar yapıyoruz. Her dönem ayrı bir buluntu, ayrı bir heyecanla yürüttüğümüz kazılarda bu yıl, M.S 550-575 yılları arasına tarihlenen bir hazine bulduk. Bir Bizans evinin odasında toprak içinden ortaya çıkardığımız 68 altın sikke, 1. ve 2. Justinianus dönemine ait. Buda, Apollon Smintheus Tapınağı ve çevresinde yaşamın M.S. 6. yüzyıla kadar devam ettiğini ortaya koyuyor. Altın, bronz gibi paslanan bir madde değil. Yağışlardan dolayı alanı su basmış ve çamur içindeydi. Çamurlar temizlendikten sonra 68 irili ufaklı sikke bulduk. Hepsinin gramları farklı. Birbirleri arasında çok az farklılıklar var. Bu da 1. ve 2. Justinianus zamanındaki ölçü farklılıklarından kaynaklanıyor” dedi.
ESERLER TROYA MÜZESİ’NDE SERGİLENECEK
Bulunan eserlerin Troya Müzesi’nde sergileneceğini de belirten Prof. Dr. Coşkun Özgünel, “Biz böyle bir buluntuya hazine diyoruz. Aslında bu bir birikim. Bunun sahibinin, muhakkak geleceğiyle ilgili birtakım endişeleri vardı. Altın sikke biriktiriyordu. Şu anda da büyüklerimizin altına karşı bir ilgisi var. Bulunan bu altın sikkeler, İsa’dan sonra 5. ve 6. yüzyılda bu kutsal topraklarda da altın sevgisinin, altın birikiminin olduğunu ortaya koyması yönünde çok önemli. Sosyolojik, etnolojik yönden önemli. Kazılarda bu tür bulguların ortaya çıkmasına hepimiz çok seviniyoruz" dedi.
(HABER: Ayhan ÖNCÜ/ÇANAKKALE)
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)