Çanakkale Savaşı sırasında Barbaros Hayrettin Zırhlısı'nda şehit olan Yüzbaşı Hamit Efendi'nin iki çocuğuyla birlikte geride bıraktığı eşine yazdığı duygu yüklü mektup 97 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Çanakkaleli Yerel Tarih Araştırmacısı Ahmet Uslu, Çanakkale Gezici Müzesi ile 12 yıldan buyana Çanakkale Savaşı ile ilgili materyalleri diğer il ve ilçelerde sergilediklerini belirterek; “Gezici müzemizde savaş ile ilgili eserleri sergilerken bir şehidimizin torunları dedelerinin 97 yıl önce ailesine gönderdiği mektubu muhafaza ettiklerini ve bunu sergilenmek üzere müzemize bağışlamak istediklerin söyleyince çok duygulandım. Barbaros Hayrettin Zırhlısı'nda görevli olan Çarkçıbaşı Yüzbaşı Hamit Efendi'nin yazdığı mektup, eşi Zeliha Hanım ve ardından da kızları Rahmiye ve Şükran tarafından yıllarca muhafaza edilmiş. Rahmiye Tulgar'ın kızı Tomris Tulgar da şehit dedesinden kalan hatırayı sergilenmek üzere bize armağan etti. Bizlerde aileye yazılan duygu dolu bu mektubu müzemizde sergileyeceğiz” dedi.
ŞEHİT SUBAY MEKTUPTA AİLESİNE ÖZLEMİNİ DİLE GETİRİYOR
Şehit Yüzbaşı Hamit Efendi tarafından eşi Zeliha Hanım'a yazılan mektubun Çanakkale Savaşı sırasında yazılan diğer mektuplardan farklı olduğunu da belirten Ahmet Uslu, “Bu zamana kadar Çanakkale Savaşı’ndan ailelere yazılmış birçok mektup var. Ama bu mektuplar genellikle cephedeki durumu ve akçeleri. sorunları anlatıyor. Bu mektup ise savaşı anlatan mektuplardan değil. Özelliği eşine karşı duyduğu sevgiyi değişik hitap şekliyle anlatması. 7-8 Ağustos 1915 gecesi Gelibolu açıklarında torpillenerek batan Barbaros Hayrettin zırhlısında şehit olan Çarkçıbaşı Hamit Efendi, eşinden aldığı bir mektuptan çok etkileniyor. Cevap olarak yazdığı mektubuna, eşi Zeliha Hanım'a duyduğu büyük aşkını “Ruhum” diye başlayarak anlatıyor. İşte bu başlangıç da mektubun bütün içeriğini ortaya koyuyor. Yüzbaşı Hamit, eşine duyduğu aşkı, sevgiyi inanılmaz derecede bir bağlılıkla anlatıyor. Mektubun sonunda da eşine olan sevgisini “Bizim Kraliçe Hanım'a mahsustur” diye bitiriyor. Biz yıllar sonra torunu Tomris Hanım sayesinde bu mektubu müzemizde sergiliyoruz” dedi.
EŞİNİN ŞEHİT OLDUĞUNA İNANMAYARAK 100 YAŞINA KADAR ONU BEKLEMİŞ
Öte yandan eşinin şehit olduğunun söylenmesine rağmen onun savaş sırasında yaşadığına inanan Zeliha hanımın her bayramda çocuklarını giydirip onu beklediğini de belirten Ahmet Uslu; “Zeliha hanım eşine o kadar seviyormuş ki, onun şehit olduğuna inanmamış ve 100 yaşına kadar hep onun gelmesini beklemiş 1996 yılında da 100 yaşında hayatını kaybetmiş” dedi
MEKTUPTA NELER YAZIYOR?
97 yıl önce yazılan o sevgi ve özlem dolu mektupta işe şunlar yazıyor: “Ruhum, Göndermiş olduğunuz mektubu aldım. Teşekkür ederim. Yazısında ve söyleyişinde, her yerinde ayrı ayrı letafet var. Böyle mektuba ben cevap vermekten acizim. Ne kadar yazsam anın yerini tutmaz. İnşallah İstanbul'a geldiğimde yazı tahsili göreceğim. Olmaz mı? Ağabeyime hürmeti mahsusade bulunduğunuzdan dolayı cümlenize ayrı ayrı teşekkür ederim. Saniyen Nuri Efendi'ye evvelsi gün mektup gönderdim. Şimdiye kadar ne için geciktirmiş, bakalım ne cevap gelecektir. İkinci mektubumu ayrıntılı yazarım. Çok uykum geldi. Pederin, validenin ellerini öperim. Karındaşlarının da gözlerinden öperim. Not: Bizim Kraliçe Hanım'a mahsustur” (HABER: Ayhan ÖNCÜ / ÇANAKKALE)