Çanakkale’de “54. Uluslararası Troia Festivali” Troia Antik Kenti’nde düzenlenen açılış töreni ile başladı.
Troia Antik Kenti’ndeki açılış töreninde bir konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan bu yılki sloganı “Ey Özgürlük” olan festivalin önemine değinerek, “Sloganı “Ey Özgürlük” olan festivalimizin açılışında tarihin özgürlük kahramanlarını da selamlamak istiyorum. Selam olsun, işte burada özgürlük için mücadele eden kahraman Priamosa, Hektor’a ve Paris’e. Selam olsun, işte orada, boğazda ve yarımada da özgürlük için direnen kahramanlara, “Ya İstiklal, Ya Ölüm” diye haykıran Mustafa Kemal Atatürk’e selam olsun. Değerli Dostlarım, Çanakkale kadar Özgürlük mücevheri boynuna yakışan başka bir şehir var mıdır? Özgürlük Çanakkale için yeni bir kavram mıdır? 32 asır önce Troia’ da, 1 asır önce Çanakkale’de dillendirilen hep özgürlüktü. Her iki savaş arasında yüzyıllar vardı, fakat ikisinde de tutsak etmeye gelen ordular, ikisinde de özgürlüğü kuşatmaya gelen donanmalar vardı. Agamemnon komutasındaki gemiler özgür Troia’ya yı döverken, Yüzyıllar sonra da Agamemnon adlı gemi, Çanakkale sularını topa tutuyordu. Troia’nın surlarından da, Anafartalar’ın siperlerinden de hep aynı ses yükseliyordu; ÖZGÜRLÜK... İkisinde de kahramanlar vardı, ölen kahramanlarını gömmek için çatışmalara ara veren centilmenler vardı. Troia’da özgürlük mücadelesini efsaneleştiren Homeros’sa, Çanakkale’de Mehmet Akif’ti. Troia’da özgürlük destanı ‘İlyada’ysa, Gelibolu’da “Çanakkale Şehitleri” şiiriydi. İlki Troia’nın savaşıydı, diğeri ise “Son Troia Savaşı” oldu.Bu şehir 32 asır önce ittifak kuvvetlerine de özgürlük dedi. 1 asır önce itilaf donanmalarına da özgürlük adına direndi. Bu şehir, Seyit’in attığı topta da, Troialı’ nın attığı okta da özgürlüğü öğrendi. Bunun içindir ki Çanakkale; bugün de, yarında ve bundan sonra da, en iyi bildiği o eşsiz değeri, en güçlü haliyle söyleyecek ve diyecek ki; Yaşasın Özgürlük, Yaşasın Özgürlük, Yaşasın Özgürlük. Bunun içindir ki, Biz Çanakkaleliler; Kaz Dağları’ndaki köknar için, Gülpınar’da ki zeytin için, Cerattepe’de ki orman için özgürlük istiyoruz. Biz Çanakkaleliler; Maçka Parkında giyimine kuşamına, çalıştığı gazetede haberine, yazısına müdahale edilene özgürlük istiyoruz. Muhalif olduğu için kesilen seslere, birileri gibi düşünmeyenlere, birilerinin penceresinden bakmayanlara özgürlük istiyoruz. Biz Çanakkaleliler; Harem-i Şerife sokulmayan Filistinli için, Ege kıyılarında lastik botlarda yaşamı son bulan mülteciler için özgürlük istiyoruz. Özgürlük istediğimiz için Çanakkale’yiz. Çanakkale olduğumuz için özgürlük diyoruz” dedi
“MEMLEKETİM TROİA’DIR”
Konuşmasında Troia’nın önemine de değinen Başkan Ülgür Gökhan, “Şunu bir kez daha ve gururla söylemek isterim ki memleketim Troia’dır. Özgürlüğü, barışı, aşkı, mücadeleyi bu topraklardan öğrendim. Meşrebim kardeşlik, dilim Barışın dilidir.Dilimizde, düşümüzde, gönlümüzde başkası denilene “başkası” bile demek yoktur. Barışı söyler, özgürlüğü yüceltiriz. “düş ve gerçek arasındaki Troia’da, savaşların gerçekliğinden dersler çıkartırız. Her seferinde Barışın düşünü kurarız. Barışa hasretimiz bitmese de umutla Barış, her şeye rağmen Barış deriz. Varsın hayal desinler. Lakin bir şeyi hayal etmeden hiçbir şey başarılamaz. Onun için inadına, ısrarla ve tükenmeden barış, barış, barış, barış, barış diyeceğiz” şeklinde konuştu
MANFRED OSMAN KORFMAN’I UNUTMADI
Troia Antik kentinde yıllarca kazı başkanlığı görevini yürüten ve adeta Çanakkale ile özdeşleştikten sonra hayatını kaybeden Manfred Osman Korfman’ı da konuşmasında unutlmayan Başkan Ülgür Gökhan, “Ben, özgürlük ve barışın, bilimin, bir insanı ne kadar güzelleştirdiğini gördüm. Öyle birini biliyorum. Üstelik onunla burada tanıştım. Hatta bana kalırsa ruhu şimdi burada dolaşıyor. Belki de yükseklerden bizi izliyor. O, bana göre Özgürlük ve Barışın insan suretindeki kahramanıdır. Efsane kazı başkanı, fahri hemşerimiz Prof. Dr. Manfred Osman Korfman’ı bu vesileyle saygıyla ve özlemle anıyorum. Evet, o özgür bir kahramandır, “Troia, Yunan medeniyetidir” diyenlere, bilgisini tutsak ettirmeyen, fikrini zincirletmeyen bir kahramandır. O, Troia’yı Anadolu’ya, yani gerçek sahiplerine iade eden kişidir. Gördüğüm çok ilginç bir hususu sizinle paylaşmak isterim. Korfmann’ın Almanya’da bulunan mezarının yönü Troia’ya bakar. Bütün mezarlar bir yöne, o mezar Çanakkale’ye bakar. Korfmann öldükten sonra mezarıyla da, Troia’ya ya olan “aşkının özgürlüğünü” ifade eder. O bir barışçıdır. Barışıktır. Osman Hoca, Yeniköy’de katıldığı bir cenaze töreninde imama “Bu duanın aynısını öldüğümde kendim için de istiyorum” diyebilen bir barışıktır. Köylü Hatice Teyzeye “Osman senin adını biliyorum. Senin adın Korfmann. Ama ben sana Osman diyeceğim” dedirtebilen bir barışıktır.Priamos’un hazinelerinden sonra bana göre 2. Hazine sayılabilecek Korfmann Kütüphanesini hepimizle paylaşan bir barışıktır. Ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusun” dedi.
“2018 TROİA YILININ ÖNEMİ BÜYÜK”
Konuşmasında 2018 Troia Yılı konusuna da değinen Başkan Ülgür Gökhan, “Malumunuz, Kültür ve Turizm Bakanlığımız; Çanakkale’li turizmcilerin girişimleri sonucunda, Troia’nın UNESCO Kültür Miras Listesine alınışının 20. Yılı olması nedeniyle 2018 yılını Troia Yılı olarak ilan etmiştir. Batıyla doğuyu buluşturan, dünya kültürlerini birleştiren bir destan için bana göre bu bir taltif değil, bir isabet, değerin ifadesi ve iadesidir. Bir kent düşünün ki Roma’nın da Paris’in de kuruluşu ona dayansın. Bir kent düşünün ki Agustus’tan Hadrian’a, Büyük İskender’den Fatih Sultan Mehmet’e liderlerin, imparatorların, komutanların yolu burada kesişsin. Şüphesiz bu bir şanstır, önemli bir fırsattır.Dilerim ki 2018 Troia Yılı, ziyaretçi sayısının ve Troia’ya ya ilginin artması, kentimizin ve ülkemizin tanıtımı ve turizmden hak ettiği payı alması için muhteşem bir fırsat olur. 2018 Troia Yılı buradan kaçırılanları geri almak, Troia Müzesinde, kendi evinde sergilenmesini sağlamak için de önemli bir fırsattır. Altını çizmeliyim ki Troia’ya ya ait olanlar Troia’da olmalıdır. Uluslararası alanda bu kültürel mirası, avantaja çevirdiğimiz ölçüde bundan Troia, Çanakkale ve Türkiye kazançlı çıkacaktır” şeklinde konuştu
FESTİVALİN KURUCULARINI UNUTMADI
Konuşmasında 1963 yılında festivalin kuruluşunda yer alan kişileri de unutmayan Başkan Ülgür Gökhan, “Bir şükranımı da benim için çok özel ve kıymetli bir gruba yapmak isterim. Onlar bu festivali başlatanlardır. Geçen zaman, verdikleri kayıplarla sayılarını azaltsa da Çanakkale’deki ve yüreklerimizde ki değerleri asla kaybolmayacaktır. Yarım asrı aşan bu festival onların, bin bir zorluklar ve imkânsızlıklar içinde attıkları tohumların mahsulüdür. Alkışlarınızı onlara ithaf ediyorum. Rahmetli Cahit Altan, Rahmetli Hüseyin Uluarslan, Rahmetli Jak Molinas, Şükür ki hayatta olan Sayın İzzet Melih Dilmaç, Sayın Eyüp Sabri Özkan sizlere bu kent adına çok teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Dün Kıymetli Büyüğümüz İzzet Melih Dilmaç’ı evinde ziyaret ederek 54. cü festivalimizin davetiyesini takdim ettim, asırlık çınarımızın sevgi ve selamlarını size getirdim” dedi.
"FESTİVALDE HER BİR ETKİNLİK, BİR KISRAK GİBİ ÖZGÜRLÜĞÜ, BİR GÜVERCİN GİBİ BARIŞI TAŞIYACAK"
Festival etkinliklerinin şehrin değişik mekanlarında gerçekleştirileceğini de belirten Bakan Ülgür Gökhan, “54. Uluslararası Troia Festivalini bugün buradan, Troia’dan başlatıyoruz. 9-13 Ağustos tarihleri arasında kültürel ve sanatsal etkinliklerle dopdolu güzel günlere yelken açıyoruz. Ulusal ve uluslararası düzeyde saygın, özgün ve başarılı müzisyenler, tiyatro sanatçıları, sahne sanatçıları, gazeteci ve yazarları ağırlıyoruz. Her bir etkinlik, bir kısrak gibi özgürlüğü, bir güvercin gibi barışı taşıyacaktır. Özgürlük Parkından Çimenlik Kalesine, Amfi Tiyatrodan Kordona, farklı alanlarda, farklı etkinliklerle festival coşkusunu yüceltecek,özgürlük ve barış vurgusunu kentte hâkim kılacağız. Bir dünya mirasının koynunda, 2018 Troia Yılının arifesinde özgürlüğün, aşkın, barışın buram buram hissedildiği Troia’da sizleri görmekten, festivalimizin açılışını sizlerle gerçekleştirmekten mutluluk ve onur duyuyorum. Yaşasın Özgürlük ve Yaşasın Barış diyerek sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
Konuşmanın ardından ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Cem Kurtoğlu’nun seslendirmesiyle müziği ve piyanosunda ise ünlü müzisyen Oğuz Kasap’ın yer aldığı Troia’nın aşk ve savaştan oluşan kısa tarihinin anlatıldığı, “Bin Gemiye Yelken Açtıran Aşk” isimli müzikli danslı şiirsel gösteri” gerçekleştirildi.
(HABER / FOTOĞRAF / GÖRÜNTÜ : Ayhan ÖNCÜ / ÇANAKKALE)
(Haber Kaynak ve Link Gösterilmeden İzinsiz Alınıp Yayınlanamaz)