Çanakkale merkeze bağlı Erenköy mevkiinde geçen hafta içinde meydana gelen heyelan sonucu ortaya çıkan Roma dönemine ait 1800 yıllık tarihi duvar, ikinci bir heyelan sonucu toprak altında kalarak büyük zarar gördü. Erenköy beldesi girişinde yeni yapılan viyadüğün alt kısmında aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen heyelan sonunda ortaya çıkan 1800 yıl öncesine ait Roma Döneminden kalma tarihi istinat duvarlarını yerinde inceleyen Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek, yaşanan doğa olayının önemine dikkat çekerek, “İzmir Karayolu'nun 18'nci kilometresinde, Erenköy Beldesi önündeki köprülü viyadüğün yanı başında aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen heyelan, 1800 yıllık Roma Dönemi'ne ait tarihi duvarı gün yüzüne çıkardı. Ekibimiz tarafından Roma Dönemine ait olduğu düşünülen bu duvarının ö dönemdeki yolun kenarında yer alan bir istinat duvarı olduğu önerilmekte. Duvarın ortaya çıkan kısmı 20 metre uzunluğunda, yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde. Duvarın vadiye bakan kısımdan güncel yola doğru kademelendirilerek dayanımının artırıldığı görülmekte .Yaptığımız araştırmalarda şu anki güncel yolun bir kısmının Roma dönemi yol üzerine inşa edildiği saptandı. Söz konusu duvarın, akropolisi yolun diğer kısmında yer alan Ophryneion Antik Kentine ait olduğu kuşkusuz. Günümüzde kullanılan pek çok yolun Roma Döneminde kullanılan yollar olduğu ve bölgenin bu kesiminde ulaşım için buradan daha uygun bir nokta bulunmadığı göz önüne alındığında açığa çıkan bu duvarın antik bir yolun istinat duvarı olduğu söylenebilir. Duvarın 210 metre güneydoğusunda ve yolun karşı kıyısında yer alan bir Roma Köprüsü de bu düşünceyi destekler nitelikte. Güncel yol kotunun biraz aşağısında yer alan bu köprü doğa koşulları nedeniyle tahrip olma tehlikesiyle karşı karşıya. Son haftalarda Çanakkale İzmir karayolunda Dümrek ile Erenköy dolayında oluşan heyelanların Ege Bozcaada açıklarında 6.2 büyüklüğünde olan deprem ile tetiklendiği düşünülmekte. Bu deprem sonrası bölgede en büyüğü 5 olmak üzere çok sayıda artçı deprem oldu. Antik dönemde, kayıtlara geçen bir başka deprem ise M.Ö.360 yılında Ophryneion’da (Erenköy-İntepe) meydana geldi.. Demosthenes bu depremden; Parmenion adında bir kişinin evinin yıkıldığı, karısının ve çocuklarının öldüğü, durumun onun için çok büyük bir trajedi olduğu şeklinde bahseder. Felaketin merkez üssünün neresi olduğunu söylemek çok imkansız. Fakat bugünkü fay hatlarını gösteren haritalara baktığımızda Ophryneon’un olduğu yerden aktif bir fay geçmemekte. Büyük ihtimalle yakın bir yerde oluşan kırılma bu kenti de şiddetli bir şekilde etkilemiştir diye yorumlayabiliriz. Aynı kaynak Trakya’nın da bu depremden büyük ölçüde etkilendiğinden bahsetmektedir” dedi. Öte yandan yaklaşık 1800 yıllık tarihi istinat duvarının ortaya çıkmasının ardından ikinci bir heyelan daha olması ile bu duvarın büyük kısmı toprak altında kalarak zarar gördü. Geri kalan tarihi duvarın koruma altına alınmasını isteyen vatandaşlar ise binlerce yıl toprak altında kalan bu tarihi duvar ile yolun karşı kıyısında kaderine terk edilen tarihi Roma Köprüsü’ne sahip çıkılmasını istediler.