Doğuştan yeteneğe sahip Çanakkaleli Emekli Öğretmen Halil Akman 42 yılda yaptığı birbirinden ilginç 27 icat ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. İlk icadına 1971 yılında “Gelin Teli” buluşu ile başlayan Halil Akman, yıllarca yeni icatlar peşinde koştu. 42 yıllık deney ve buluşlarına hemen hemen bir daire parası harcadı. Yaptığı ilginç buluşlardan rahatsız olan bazı kesimlerin kendisini tehdit edip öldürmek bile istediğini iddia eden Halil Akman, yine de inandığı yolda yürümeye devam etti. Yeni buluşlar peşinde koşarken evinde lazer ışını ile deney yaparken bir hatası sonucu göğsüne ışın kaçıran Halil Akman bu uğurda kanser bile oldu. Aylar süren ameliyatlar sonunda kanser hastalığından kurtulan Halil Akman şimdi bir yandan yeni buluşlar ile ilgili çalışmalarına kaldığı yerden devam ederken, diğer yandan da “Teknolojinin Getirdikleri ve Götürdükleri” isimli kitabını yazıyor. Bu hafta birbirinden ilginç buluşlara imza atan Çanakkaleli Mucit Öğretmen Halil Akman’ı sizlere tanıtmak istedik.
ÖZEL RÖPORTAJ: AYHAN ÖNCÜ / ÇANAKKALE
E-Mail: info@canakkaletravel.com
* Hocam sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
- 1953 yılında Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde doğdum. İlk ve ortaokulu Bayramiç ilçesinde, Meslek Lisesini de Çanakkale Merkez Meslek Lisesi’nde tamamladım. Ardından Ankara’da Teknik Eğitim Fakültesi’ni bitirdim. Sonra mastır yaparak doktoramı aldım. Yıllarca Çanakkale’de çeşitli okullarda öğretmenlik yaptım. 1 ay önce de Merkez Meslek Lisesi’nden emekli oldum.
* Yeni emekli olduğunu söylediniz. Kaç yıl öğretmenlik yaptınız ve neden emekli oldunuz?
- Öğretmenlik mesleğime 1980 yılında başladım. 33 yıl öğretmenlik yaptım. Öğretmenlik mesleğim sırasında da icatlara karşı merakım sebebiyle birçok çalışma yaptım. Son 2,5 yılda ise yaptığım icat çalışmaları sırasında deney yaparken küçük bir hatam sebebiyle lazer ışını kapmam sebebiyle akciğer kanseri hastalığına yakalandım. Çeşitli ameliyatlar geçirdim. O kanser hastalığımı yendikten sonra da emekliye ayrılmayı düşündüm ve emekli oldum. Bundan sonra artık kitap yazacağım.
* Sizi genelde mucit öğretmen olarak tanıyoruz. Bu özelliğiniz nasıl ortaya çıktı?
- Ben buna doğuştan gelen bir yetenek demek istiyorum. Genelde insanlara yetenekleri sorulduğunda doğuştan gelen bir yeterek derler. İşte bende de bu öyle. Ben bana verilen bir işi çok kısa bir süre içinde düşünüp, tasarlayıp, kullanılabilir hale getiren bir yapıya sahibim. Benim okul dönemindeki arkadaşlarımın hepsi de bu konuda yeteneklerimi çok iyi bilirler. Fakülte döneminde bile proje çizimlerinde arkadaşlarım masaya kağıtları bağlayana kadar ben projenin yarısını tamamlardım. Onlarda beni hayranlık içinde izlerlerdi. Bu yeteneklerim sebebiylede bu zamana kadar 27 tane icadım oldu. Şuan iki yeni proje üzerinde de çalışıyorum. Üzerinde çalıştığım bu 2 proje insanlık için de çok önemli. Bunlardan birisi evlerde annelerimizin süpürge yaptıkları zaman ortaya çıkan toz zerreciklerini yok eden bir sistem. Özellikle en steril ortam olan ameliyathanelerde bu çok önemli. Orada bile bir santimetre küpün içinde 30 bin adet toz zerreciğinin olduğu yapılan testlerde belirlenmiş durumda. İşte oturduğumuz ortamın havasını steril edecek, o tozları yok edecek cihazı şuan yaptım. Örneğin bu cihazı kullandığınızda oda içerisinde sigara dumanı denen bir şey dahi kalmıyor.
“İLK İCADIM KINA TELİYDİ”
* İlk icadınız neydi? Ne zaman yaptınız?
- 1971-1972 yıllarıydı. Çanakkale Bayramiç yöresinde düğünlerin olmazsa olmazı olan kına telini ben icat etmiştim. Hatta bu icadım o yıllarda gazetelerde kına telinin babası olarak yazılmıştı. Filmaşin tellerden yaptığım bu kına tellerine çeşitli şekiller verip onları renkli folyolarla süsleyip düğünlerde kına eğlencesinin vazgeçilmezi haline getirmiştim. Bu ilk icadımı unutamam.
* Sürekli yeni icatlar peşindesiniz. Evde de büyük ihtimalle bu konularda çalışma yapıyorsunuzdur. Hiç evde hanımınız bu durumdan rahatsız olmuyor mu?
- İlk başlarda benim çalışmalarımdan rahatsız oluyordu. Fakat zamanla o da buna alıştı. Yaptığım birçok projede evde oda bana yardımcı olmaya başladı.Örneğin hiçbir motor gücü kullanmadan 180 santimetre yukarıya suyu bastığımız deneyde eşim ile birlikte çalıştık. İçeride öyle bir vakum oluşturmuşuz ki, deneyde boru girişini ters verdiğimden dolayı 19 litrelik su damacanası patlamıştı. Tabii evin içi baştan sona su dolmuştu. Birlikte evi temizlemiştik.
* Yaptığınız icatların sayısını hatırlıyor musunuz?
- Şuan bu icatlarımın sayısı 27 tane. Daha öncede söylediğim gibi 2 tane daha icat çalışmam tamamlanmak üzere. Onlar ile birlikte bu sayı 29 olacak. Bu icatlarım arasında "Yakıt Tasarruf Sistemi" ,"Araç Yangın Söndürme Sistemi", "Oto Yıkama Pompası", "Şofben Zehirlenmelerini Önleyen Sistem", "Soba Zehirlenmelerini Önleyen Sistem", ”Alev Avcısı”, "Soba Tütmesini Önleyen Sistem","5 dakikada Saç Boyayan Fırça", "Fren Sistemi" ve "Klimalı Şapka" gibi çeşitli icatlarım var. Bundan sonraki çalışmalarım ise daha etkili olacak. Örneğin 10 senelik bir çalışmam ile ilgili Orman Genel Müdürlüğü ile görüşme yapmama rağmen bu konuda halen bana geri dönüş yapılmayan bir projem var. Bu projemde 300 metrekare çapındaki bir alana 20 ton suyla girebilen bir arazöz projesi yapmıştım. Bu arazöz 150 metrelik alana su atabiliyor. Büyük bir basınçla bunu yaptığı içinde yangınlara müdahalede çok etkili oluyor. Bu projem ile ilgili maketler hazır vaziyette. Bunun dışında yine orman yangınlarına müdahalede plastik torba ile bu suyu atan arazöz projesini de yaptım. Özellikle orman yangınlarında ulaşılamayan yerlere bu arazözlerle plastik torba ile bu sular 150-200 metre uzaklıktaki yere atılabiliyor. Plastik su torbası fırlatıldıktan sonra gittiği noktada küçük bir çam telinin pürçeğine değse bile hemen patlayarak su bölgeye yayılıyor. Bu projem ile ilgili halen Orman Genel Müdürlüğü’nden cevap bekliyorum. Ayrıca yeni yaptığım bir proje de son aşamada. O projede de 400 gram günebakan yağı ile araçlar çok çok uzun mesafede yol alabilecek. Bu konuda şuan geniş bilgi veremiyorum. Çünkü çalışmalarım devam ediyor.
“YAPTIĞIM İCATLARDAN RAHATSIZ OLANLAR BENİ ÖLDÜRMEK BİLE İSTEDİ”
* Sizce en önemli icadınız neydi?
- Bence en önemli projeler arasında ormanlarımızı yangınlardan kurtaracak bu anlattığım yangın söndürme projesi ile fizik kurallarını yenerek 180 santimetre yukarıya su çıkarma ve arabalarda yakıt tasarruf sistemi projelerimi sayabilirim.
* Yaptığınız icatlar ile ilgili patent alma konusu da var. Bunu nasıl yapıyorsunuz?
- Şuan yaptığım icatlar ile ilgili 8 tane patentim var. Bunun için önce projeyi oluşturmak gerekiyor. Ardından rapor halinde bu projenin açılımını yazıyorsunuz. Bu raporu sonra Ankara’ya Patent Enstitüsü’ne götürüyorsunuz. Sizin götürdüğünüz o ürünün 189 ülkede aynısından olup olmadığı taranıyor. Eğer o üründen dünyadaki 189 ülkede yoksa patent başvurunuz kabul ediliyor. O gün itibarıyla projeniz koruma altına alınıyor. Ancak bu patentler ile ilgili her ay patent koruma aidatlarının yatırılması gerekiyor. Adeta kazandığımızdan fazla patent aidatı ödüyoruz diyebilirim.
* Yaptığınız icatlar ile ilgili çeşitli büyük firmalardan size teklifler geldi mi?
- Yurt dışından ürünlerime çok talepler oldu. Yurt içinden ise bırakın talebi, hırsızlıklar çok oldu. Ben artık Patent Enstitüsü’ne de güvenmiyorum. “Niye?” diyeceksiniz. Siz ürünü veriyorsunuz. Deneme aşamasındayken bir bakıyorsunuz piyasaya benzeri çıkmış. 6 avukatımla bu konuda bir tanesinin önünü kestim ve benim icadım olan patentli ürünümün üretimini ve satışını durdurdum. Benim patent başvurumda incelemeler yapılırken bir bakıyoruz bizim ürün piyasada satılıyor. Yurt içindeki firmalardan icatlarıma talep var. Fakat tabiri caizse ciğerimizin hepsini istiyorlar. Yani buradan elde edilecek gelirin hemen hemen tamamını kendileri almak istiyorlar. Bende buna karşı olduğum için buna olumlu bakmıyorum.
* İlginç buluşlarınız sebebiyle size tehditler geldi mi?
- Yaptığım icatlar sebebiyle çok tehditler geldi. Hatta dayak bile yedim. Araçla beni ezmek isteyenler dahi oldu. Hatta 3-4 ay önce Meslek Lisesi’nde Yücel beyle beraberdik. Yücel beyin arabasından indiğim an biri başka bir araç ile beni kasıtlı olarak ezmek istedi. Kendimi kaldırıma güçlükle atarak canımı kurtardım. Büyük ihtimalle “Araçlarda Yatık Tasarruf Sistemi” icadımdan rahatsız olan bazı kesimler tarafından bana saldırmış olabilirler.
* Diğer öğretmenler ve arkadaşlarınız sizin bu ilginç özelliğiniz ile ilgili neler söylüyorlar?
- Bütün öğretmen arkadaşlarım ve diğer arkadaşlarım yaptığım çalışmalarda bana çok yardımcı oldular. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bu çalışmalarım sırasında ters düştüğüm kişilerde oldu. Fakat onlarda sonra bana yine yardımcı oldular.
* İcat yapma fikri nasıl ortaya çıkıyor. Mesela televizyon izlerken bir konu görüyorsunuz. Hemen o anda o konu ile ilgili icat yapma fikrimi ortaya çıkıyor. Bunu anlatabilir misiniz?
- Aynen öyle oluyor. Bir sohbet anında, televizyon izlerken veya gazetede bir yazıyı okurken onun ile ilgili icat yapma fikri hemen aklıma geliyor. Yani benim bulunduğum ortamdaki olaylar beni tetikliyor. Bunun üzerine hemen aklımda projeler üretiyorum ve onları hayata geçirmeye çalışıyorum. Evde yaptığım icatlardan oluşan aletlerden bir oda tamamen dolmuş durumda. Hatta hanımım “Sana ayrı bir ev tutalım, oraya taşın” diyerek bana espri bile yapıyor.
“ÇALIŞMALARIM SIRASINDA BİR HATAM SEBEBİYLE KANSER OLDUM”
* Etrafınızda sizin bu merakınızdan rahatsız olanlar var mı?
- Genelde deneylerimi evde yapıyorum. Yine bir seferinde proje çalışmamda patlamanın nasıl olabileceğini düşünerek bu patlamayı yaptım. Fakat deneyi yaptığım saat gece 1’di. Bu patlamanın ardından bütün bina felaket sallandı. Binadakiler uykularından uyanmışlar ve korkmuşlar. Bu duruma alıştıkları için “Halil hoca gene deney yapıyor” demişler. Bende gece 1’de bu deneyi yaptığım için pişman oldum. AIma oldu bir kere….
* Bundan sonraki hedefiniz ne? Ne gibi icatlar daha yapmayı planlıyorsunuz?
- Havayı temizleyen alet ile ilgili çalışmamın dışında “Teknolojinin Getirdikleri ve Götürdükleri” adı altında kitabımı yayınlamak istiyorum. Bu kitabın yazımını hemen hemen tamamladım. Baskıya hazırlanması ile ilgili çalışmalara kısa sürede başlayacağım. Yıllar süren çalışmalarımın ürünü olan bu kitabımı hazırlarken araştırmalara yaklaşık 1 daire parası kadar para harcadım. Bu çalışmalarım sırasında yaptığım bir anlık dalgınlık sonucu da lazer ışını ile deney yaparken akciğerime lazer ışını kaçırmam sebebiyle akciğer kanseri bile oldum. Bu deneylerden ortaya çıkan sonuçları da işte bu kitabımda tek tek ele alarak bunu vatandaşlarımızla paylaşacağım.
* Okulda öğrencileriniz sizin bu özelliğinizi biliyorlardır. Emekli olmadan önce okulda size bu konuda zaman zaman gelip kendi yaptıkları icatlardan da örnekler veriyorlar mıydı?
- Evet. Yaptıkları ilginç buluşları bana getirip gösteriyorlardı. Zaman zaman yapacakları konularda bana danışıyorlardı. Ben de kendilerine her konuda yardımcı oluyordum. Bunun dışında sanayi bölgesinden ve üniversite öğrencilerinden de bana gelip bazı konularda danışanlar oluyor. Ben bundan mutlu oluyorum. Onlara da her konuda yardımcı olmaya gayret gösteriyorum.
* İcat konusuna meraklı olanlara neler tavsiye edersiniz?
- Her şeyden önce tamamen bilgisayara bağlı olmadan çalışmalarını yapsınlar. Yapacakları projeyi ilk etapta kafalarında şekillendirsinler. Ardından bunu kağıda döksünler. Hiçbir şeyden korkmasınlar. Sonuna kadar o projeyi tamamlamak ve işler hale getirmek için çaba sarf etsinler. Mutlaka başarı azimli çalışmanın sonunda gelir…